Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)

92.BÖLÜM

Demir'in anneleri de bebeği öğrendikten sonra daha bir rahatlamıştık. Kına mevzu açılınca Demir'in suratı beş karış olmuş ama sesini çıkartamamıştı. Çünkü biliyordu ki Erol Soysal ve Nermin ikilisi apırsada köpürsede o kınayı yapacak.

Tabii ki annesi kınayı duyunca çok heyecanlandı.

— Oh oh ne güzel siz ikramları falan bana bırakın kızım ben her şeyi hal ederim, diye şakıdı resmen.

— Hatice Anne ama babam nişanda olmayınca çok arzu etti, dedim çekinerek. Onu da kırmak istemiyordum.

— O zaman ben şimdi ararım iş bölümü yaparız. Bindallını kesinlikle ben alacağım bunda darılmaca gücenmece yok. Kınayı da ben alacağım. Yerli kına olmasın Hint kınası yaptırırız. Ben iki kişi çağıracağım isteyen tüm kızlara yaparlar, diye anlatmaya başladı.

Gözlerim kocaman açılmıştı. Anam benim biricik kayınvalidem neler de biliyormuş böyle. Aman hiçte belli etmiyor helal olsun maşallah.

— Tamam siz nasıl isterseniz, diye bildim sadece.

Ben öyle deyince daha bir aşka geldi;

— Bütün süsler de benden. Bak sakın bu halinle gezip dolaşıp yorulma. Ben hepsini alacağım, dedi. Demir artık daralmış;

— Anne kimse dolaşıp yorulmayacak. Yarın Nermin'lerin evine organizasyon firmasından biri gidecek ne istiyorsa hepsi ayarlanacak, dedi bezgin bir şekilde. Ama bu ses tonu bile annesini durduramadı;

— O zaman ara şimdi buraya gelsin. Bende göreceğim. Ben kına için yıllardır neler hayal ediyorum sen biliyor musun? Nermin Kızım da sen bilirsin dedi bitti. Ben de göreceğim, dedi çocuk gibi. Hem bindallayı ben kendim gidip alacağım. O firmadaki yeni yetmeler ne bilir bindallıyı.

Artık Demir'in rengi morarmıştı. Damarı annesine nanik demeye başlamıştı. Az sonra kükreyecek diye acayip gerildim. Kadın o kadar mutluydu ki bozulsun istemiyordum.

— Hatice annem sen nasıl istersen al ben giyerim, dedim konu kapansın diye ama Hatice Anne konuyu kapatmıyor eşeliyordu;

— Ama kızım denemeden olmaz ki. Şalvarı var. Sonra maşallah sen boylu poslusun boyuna falan bakmak lazım. Sonra kısa kalır güzel durmaz.

Demir sustu sustu en sonunda kudurdu ve ağzından köpükler çıkarak bağırmaya başladı;

— Başlayacam ha sizin kınanıza da, eğlencenize de, bindallı mıdır ne karın ağrısıysa ona da. Bu ne be. Bu kız hamile midesi bulanıyor, başı dönüyor çabucak yoruluyor. O kına zımbırtısı yüzünden ayılır bayılırsa sizden bilirim ona göre. Onu yormadan ne haliniz varsa görün, dedi o hırsla kalkıp odaya çıktı.

Annesi yazık azarlanmış çocuklar gibi sus pus masada öylece kala kalmıştı. Babası gazetesini alıp köşeye çekilmiş gık dememişti. Kadıncağızın o hali beni çok üzmüştü. Kötülük olsun diye değil mutluluğumuz için uğraşıyordu. İçinde biriktirdiği ukde olan ne varsa onları gerçekleştirmeye çalışıyordu. Suç muydu bu? Yerimden kalktım yanına oturdum. Elini tuttum;

— Anneciğim siz istediğiniz ne varsa bana söyleyin hiç önemli değil. Ben kendimi iyi hissediyorum siz merak etmeyin. Bindallı için annemle bakın beğendiğiniz modelleri belirleyin ben gelir denerim. Her şeyin bir çözümü mutlaka vardır. Siz Demir'in kusuruna bakmayın. Beni baygın gördüğü için çok korkmuş ondan öyle dedi, dedim durumu kurtarmak için.

— Kızım ben kötü bir şey demedim ki. Hem o benimde torunum ben onun kötülüğünü ister miyim hiç? Dedi ağlamaklı.

Hatice annenin o hali içime oturmuştu. Yavaşça yerimden kalktım ve yukarı çıktım. Takım elbisesini giymiş gömleğinin kol düğmelerini bağlamaya çalışıyordu söylenerek. Yanına gittim düğmeyi elinden aldım;