Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)

52. BÖLÜM

Sabah gözlerim kapalı hazırlandım. Kıyafet konusunda Berzan'a minik bir yalan söylemiş olabilirim. Yıllar önce bir heves kayak yapmak için aldığım ama beceremeyince kaldırıp yatağın altına tıktığım kayak takımım vardı ben ona yok demiştim. Takımı çıkarttım bir iki parça kıyafet ve çamaşırı orta boy valizime tıktım.

Bana öğretecekmiş. Ulan hoca kaç saat uğraştı senin haberin var mı? Olmadı yapamadım. Sonrada becerememeyi kendime yediremedim ve kayaktan soğudum. Gerçi snowboard denememiştim. Az çok kaykay yapmayı biliyordum. Belki snowboardu çözebilirdim.

Dediği saatte güdümlü füze gibi kapıda bitti. İçim uyurken hazırladığım valizim ile aşağı indim. Baştan aşağı bir süzdü. Ulan eskiden gizli yapıyordu şimdi aleni.

— Bu parlak şey rahat mı? Taytıma bakarak söylemişti.

— Evet çok rahat.

— Yolda terletmesin bu seni.

— Yooo niye terletsin.

— Çok parlak ya ondan dedim. Uzaylı şeysi gibi.

— Beş buçukta yola çıkacağız hazır ol dedin. Hazırım çıkalım. Yok çıkmayacaksak ben eve gidip uyuyacağım.

— Huysuzsun. Uykulu olunca birde aksi oluyorsun. Ayrıca naletsin.

— Berzan sabah daha olmadı. Gün daha aymadı. Karga kahvaltısını bile daha hazırlamadı. Yataktan kalktım hemde uykumun en tatlı yerinde. Şimdi ya bıdılanmayı bırakırsın yola çıkarız yada I'm out.

— Vayyy yani diyorsun ki İngilizce'de biliyorum.

— Hayır Berzan diyorum ki foutre le camp...

— Sen bana kötü bir şey dedin.

— Evvet. Anladın mı?

— Ukala yürü gidiyoruz.

Homurdana homurdana arabaya bindim.

Eminim sırf konuşmuş olmak için;

— Kaç dil biliyorsun.

— İngilizce ve Almanca.

— Ama biraz önce sanırım Fransızca konuştun.

— Her dilde bir iki kelime bilirim. Özellikle sinirlenince çok daha fazlasını bilirim.

— Yuh Nermin üşenmedin her dilde küfür etmeyi mi öğrendin?

— Gençlik işte ne yaparsın. Vakti zamanında öyle bir hata yaptık. Unutamadık da. Arada böyle lazım oluyor ama.

Gülmeye başladı.

— Yemin ederim matruşka gibisin. Açtıkça içinden başka bir şey çıkıyor. Bazen iyi oluyor bazen kötü bazen komik. Ne çıkarsa bahtına.

— Hee değişik boy ve ebatlarda çeşitli manyaklar iç içe geçerek beni oluşturmuşlar. Dikkat et erken kalkınca en küçük manyak saldırganlaşabiliyor.

— Tamam tamam sustum. Hadi uyu birazcık yoksa bana saldıracaksın.

— Olur o da olur mümkündür, dedim ve gözlerim sıcak arabanın içinde iyice ağırlaştı ve kendiliğinden kapandı.

Tam uykuya dalacakken Berzan fısıldayarak;

— Kapının önünde bana ne dedin?

Uykuya teslim olmadan önce son sözüm;

— S.t.r git Berzan, oldu. Galiba kahkaha attı.

Ne kadar uyudum bilmiyorum ama arabanın durmasıyla uyandım. Uyandım ama gözlerimi açamadım.