Hafta sonu çok çabuk gelmişti. Hazırlıkları kontrol etmek ve tabii misafirlerini karşılamak için Berzan Ağa bizden bir iki gün önce Mardin'e gitmişti.
Ben Akın ve ailesiyle beraber gidiyordum. Akın tek çocuktu. Kardeş olarak beni yanına aldığını söyledi. Annesi, babası çok tatlı insanlardı. Beni hemen içlerine aldılar. Demir'in ailesi gibi ön yargılı davranmadılar.
Yanlarında teyzesi ve eşi bir de amcası vardı. Amcası Yıldırım'ın eşi iş dolayısıyla yurt dışındaki bir seminerdeymiş. Amcası azıcık tekne kazıntısıymış. Kırklı yaşlarında çok kafa bir adamdı. Yolculuğun nasıl geçtiğini anlamadık. Akın'ın amcası Yıldırım sağ olsun (Beyi kesinlikle kabul etmedi. Ben o kadar yaşlımıyım ne o öyle beyler bayanlar diye ağzımı kapattı) hepimizi gülmekten kırdı geçirdi.
Alana inince kolunu uzattı girmem için hayır diyemedim. Bizi karşılamaya Berzan ve bir kişi daha gelmişti.
Berzan Yıldırım'la ikimizi kol kola görünce eşekten düşmüş karpuza dönmüştü. Yıldırım yılların kurduydu gözünden kaçmamıştı. Kulağıma eğilip;
— Bu dallama bize niye böyle bakıyor.
— Nasıl yani?, diye sordum aynı şekilde hafif ona doğru eğilerek.
— Öldürecekmiş gibi.
— Boş ver havlayan köpek ısırmaz, dedim.
— İyi de bu havlamıyorki direk gözleriyle cinayet işliyor..
Elimde olmadan gülmeye başlamıştım.
— Bana bak kızım benim karım var üstelik hamile. İlk defa muhtemelen son defa baba olacağım. Bebeğimin yüzünü görmeden ölmeye niyetim yok. Şu herife evli olduğumu söyle de bitsin karın ağrısı.
Kaç günlerin sinir bozukluğuyla artık koy vermiştim kendimi. Artık resmen kahkaha atıyordum . Gözlerimden yaşlar iniyordu. Yıldırım şok geçirmiş vaziyette bana bakıyordu.
—Şiittt kız ne oluyorsun? Niye gülüyorsun (Akın'a dönüp). Akın kız delirdi durmadan gülüyor.
— Amca bırak gülsün. O kadar çok ağladı ki gülmeye hasret kaldı.
— İyi de bu güldükçe adam bana daha bir dik dik bakmaya başladı.
O sırada valizi falan unutmuş, yolun ortasında durmuş kahkahalarla gülüyordum. Akın hemen imdadıma yetişmiş kendi valizinin yanına benimkinide ekleyip en önden Berzan Bey'in yanına doğru gitmişti. Benim krizim azalmış ama daha durmamıştı. O yüzden Yıldırım ve ben en arkadan gidiyorduk.
O kadar çok gülmüştümki herkes bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Yıldırım beni kolumdan tutmuş konuşarak sakinleştirmeye çalışıyor bir taraftanda gurubun çok gerisinde kalkmayalım diye çekiştiriyordu.
Berzan'ın suratının halini yakından görünce gülmem bir anda durdu. Bana ben seni farklı sanmıştım der gibi bakıyordu. Gözlerinde aşağılama, hayal kırıklığı ve öfke vardı.
Akın hemen herkesi tanıştırmaya başladı. En sonra assolist olarak Yıldırım'ı bırakmıştı.
— Amcam Yıldırım Şimşek. Yengem gelemediği için özürlerini ve selamlarını iletti. Daha önceden planlanmış bir seminer için yurtdışında. Düğünde tanışırsınız inşallah, dedi.
Berzan'ın bakışlarındaki rahatlama gözlerden kaçmamıştı. İki tane siyah jeep arka arkaya duruyordu. Berzan nasıl becerdi bilmiyorum ama beni yanındaki koltuğa oturtmayı başardı.
— Havaalanındaki haliniz neydi öyle Nermin Hanım. Kahkahalarınız bize kadar geliyordu. Allah neşenizi bozmasın, dedi imalı imalı.
— Yıldırım Bey bir şey söyledide sinirlerim bozuldu. Kendimi kontrol edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)
General Fiction1. Hikaye İş dünyasının Demir Leydi'si Nermin Soysal. 32 yaşında başarılı bir mimar. Arkan Holding'in baş mimarı. Bu yaşına kadar hiç aşık olmamış. Aşktan hep uzak durmuş. İş dünyasında disiplin abidesi, özel hayatında ele avuca sığmayan bir sers...