100.BÖLÜM

29K 1.2K 384
                                    

Dört gün sanki bir nefeste bitmişti. Annemler cuma gününden geldiler. Babam otelde kalırız diye tuttursa da ben razı olmadım. Demir'i annelerine (zorla) yollayıp evimizde ağırladım. Zaten düğünden hemen sonra balayına çıkıyorduk.

Düğün eve çok yakın deniz kenarında bir otelde olacakmış. Mış diyorum çünkü ne otele götürdü beni ne de düğünle ilgili ip ucu verdi.

Sabah annemin öpücükleriyle uyandırıldım. Üzerimi değiştirdim hafif bir kahvaltı yaptım. Kapının önünden gelen seslerle şok oldum.

Demir davul, zurna ve bir ordu insanla beni almaya gelmişti. Kapıyı açtım öyle kaldım. Bu adam bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı?

Elinde gelin çiçeğim vardı. Çiçeğimi bana verdi, elimi tuttu, beni kendine çekti ve anlıma minik bir buse bıraktı.

— Artık seni yanımdan baban bile alamayacak, dedi ve Emir ile karşılıklı harman dalı oynadı. Davul zurna işini çok uzatmadı. Derdini biliyordum. Ayakta çok kalıp yorulmayayım. Bir iki bende oynadım hemen gelin faytonuna bindik.

Evet gelin arabası beyaz bir faytondu. (Merak edenler için söyleyeyim at gayet sağlıklı ve bakımlıydı. Zaten başka türlü olsa Demir kesinlikle kiralamazdı.) Balonlarla, tüllerle ve beyaz güllerle süslenmişti. Biz önde konvoy arkada davul zurna eşliğinde otele ulaştık.

Kendimi bir masalın içinde hissettim. Otelin girişi bizim için süslenmişti. Sağa sola bakamadan hop asansörle odaya çıkarttılar.

Odanın içinde bin tane insan vardı. Saçım makyajım yapıldı. Ayakkabımın altına isimler yazıldı. Gelinliğimi Gözde giydirdi ve gelinliğin yakası açık kaldı. Tamam arkası kapandı onda sıkıntı yok ama benimkiler fırladı. Demir bunu görünce düğün iptal. Ağlasam mı? Bağırsam mı? Bilemediğim bu anlarda Zeynep ortadan yok oldu. Ben aynanın karşısında bir sağa bir sola dönüyordum ama yok bununla insan içine çıkmam Demir açısından cinayet sebebiydi.

Yaklaşık kırk beş dakika kadar sonra Zeynep elinde üç tane gelinlikle geldi. Nereden buldu ne yaptı bilmiyorum ama üçü de birbirinden şık ve benim tarzım diyebileceğim gelinlikler idi.

Eski tarz bir model çok hoşuma gitti önce onu denedim. Ve yakalı, kalın askılı. Açık bej rengi. Kalın mat saten üzerine dantel giydirilmiş. Kolları aynı dantelden mini yarasa kol. Göğüs altından saten kurdele sırtı bele kadar açık ama koldaki danteller sırtı kamufle ediyor. Uzun eteği hafif bir kuyrukla bitiyor. Tabii en önemlisi sanki üzerime özel dikilmiş gibi bedenime oturması oldu.

Zeynep'in boynuna atladım. Düğünümü kurtarmıştı canım arkadaşım.

— Ne yaptın ne ettin günü yine kurtardın. Teşekkürler supergirl, dedim çarpık bir gülümsemeyle.

— Kızım ben sadece aracıyım. Asıl sen supermane teşekkür et. Ben sadece koşa koşa damat odasına gittim. Usulca "Demir Nermin'in-kiler faul verdi" dedim onunkileri göstererek anlamadı. "Nermin'in neyi faul verdi Zeynep" dedi telaşla. "Öyle değil" dedim benimkileri gösterdim "Olmuyor" dedim. Yine anlamadı. Baktım yine anlamadı kulağına eğilip "Gelinlikten fırlamak istiyorlar zor tutuyoruz" deyince anladı. Aaa daha anlamasa zaten "Dam üstünde un eler" diye türküye giriş yapacaktım zaten, deyince biz gülmekten koptuk. Deli kız yapar mı yapardı. Anlatmaya devam etti;
Adam o telaşla pazar pazar gelinlikçi açtırdı. Yetmedi Kenan'la beni gönderdi senden korkusuna. "Şimdi benim gördüğümü öğrenirse kıyameti kopartır o gelinliği giymez. Top sizde Zeynep. Kap gel gelinliği" dedi. Yani anlayacağın çekirge kocan seni çok iyi tanımış ve çok seviyor. Ha bu arada bir de bunları aldım, diyerek ip üstüne dizilmiş deniz yıldızlarını gösterdi. Ne olduklarına dair açıkçası hiçbir fikrim yoktu. Ellerimi iki yana açıp;

Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin