Geç Gelen Aşk (#Tamamlandı)

35. BÖLÜM

Demir'den

Hazal yine hayatıma bomba gibi düşüp her şeyi alt üst etmişti. En başından anlatmak gerekirse;

Tekneyi yaptıran sevgilisiydi. Adam evliydi.  Üstelik çok ciddi bir evlilik sözleşmesi vardı. Sözleşmeye göre karısını aldatırsa boşanırken tüm mal varlığını ve bundan sonra ki albüm anlaşmalarının da %40'ını ona vermek zorundaydı. Bu arada İngiliz tabldot gazeteleri Hazal'la adamın birlikteliğini ufak ufak irdeliyordu. Adam çok korkmuştu. Çünkü işin ucunda beş parasız kalmak vardı. Ama Hazal bu durur mu?

Hemen kafasında bir plan yapmıştı. Kusursuz planı uygulamak için bir kurban lazımdı. Kurban olarak da beni seçti.

Yıllar öncesinden kuyruk acısı da vardı. Malum beş kuruş ödemeden boşamıştım kendisini. Hem intikam alacaktı hemde ilişkisini koruyacaktı. Bir taşla iki kuş.

Öncelikle benim Marmaris'e gidiş tarihleri mi bilemiyorum nasıl öğrenmiş ama bir şekilde öğrenmişti. Tabii bununla beraber Nermin'i de öğrenmişti. Onu saf dışı bırakmak için de ayrıca plan yapmıştı.

Benim geliş tarihime göre kendini ayarlayıp Marmaris'e gelmiş ve malum planı devreye sokmuştu.

Öncelikle beni yalnız değil Nermin'leyken yakalamak için uğraşmıştı. Neden mi? Nermin'in bana olan güvenini sarsmak için.

Onu görünce Nermin'in bozulacağı aşikardı. Kadın kadının kurdudur ya. Bu kurtta değil yılan yılan. Zaten Nermin'in de ben dahil erkeklere olan güveni pamuk ipliğine bağlı olduğu için zokayı çok çabuk yutmuştu. İlk başta değil ama sonradan Hazal'ın tuzağına düşmüştü. Hoş onun yerinde ben olsam ben de aynı tuzağa düşerdim. Kadın örümceğinin avına kurduğu ağ gibi ince ince işlemişti planını.

Onunla çalışmayacağımı tahmin ettiği için şantaj unsurlarını baştan hazırlamıştı. Ben çok çabuk teslim olmuştum. Hoş olmasam ne değişecekti ki. Bu sefer de hazırladığı dosyayı önüme atacak bir kopyasını medyaya vermekle tehdit edecekti.

Düşünsenize boşanma sebebim en yakın arkadaşımla karımın yatması. Resimlerle tasdiklenen bu olay çarşaf çarşaf gazetelerde, televizyonda ve sosyal medyada. Babam ve annem utançlarından ölürdü her halde. Bir de Bora'nın ailesi vardı tabii. Her halükarda mecbur kabul edecektim. Ben sadece dosyayı görmeden tamam dedim.

Tabii Nermin'i aramayıp sadece mesaj çekmem de ekmeğine yağ sürmüştü. Tekneye yakın bir yere arabamı park etmem ayrıca işine gelmişti. Çünkü lavaboya gittiğim ilk anda arabamın lastiklerini yarmıştı. Birini de değil ikisini birden. Gece Bozburun'da kalmamı garantiye almıştı. Bu da yetmemiş Nermin'e ulaşamayayım diye telefonum üzerine yanlışlıkla(!) su dökmeyi de ihmal etmemişti.

Ben gece mecbur evime gittiğimde o sevgilisinin kollarında bana kahkahalarla gülüyordu. Hayatımı ikinci kere ilmek ilmek örerek mahvediyordu.

Ertesi sabah ben Bozburun'dan erkenden ayrılmıştım. O da minibüsle peşimden Marmaris'e gelmişti. Ben her yerde deli gibi Nermin'i ararken o hala planına sadık kalarak peşimi bırakmıyordu.

Nermin'i bulamadıkça deliriyor çatacak yer arıyordum ama Hazal beni kesinlikle takmıyordu.

Bir akşam yemeğe gidelim diye tutturdu. Müşteri ile yenecek yemek diye sesimi çıkartamadım. Hoş çıkartsam ne olacak Hazal allem edip kallem edip beni ikna ederdi.

Ben ne ara böyle midesiz bir adam olmuştum? Bilmiyorum ama eski karamın metres hayatı yaşadığı adamla oturup karşılıklı yemek yemiş ve kadeh tokuştur muştum.

Restorandan adam bizden önce tek başına çıkmıştı. Neymiş Hazal Hanım'ın aniden tuvalete gidesi gelmiş miş. Beni sen bırakırsın diye de emrivaki yapmıştı.