Tatlı bir esinti saçlarımı havalandırıyordu.
Jungkook-an'a biraz daha yaklaşıp sıkıca tutunmaya başladım.
Onun da uçuşan saçları suratıma çarptığı için gıdıklanıyordum.
Gülümsedim.
Bir erkeğin saçları nasıl bu kadar yumuşak olabilirdi ki?
Kulaklarım birçok sesi duyuyordu bu sırada..
Rüzgarda uçuşan yaprakların hışırtısını, cıvıldayan kuşları, hatta hemen yan tarafımda sürünen küçük tırtılın bile sesini duyuyordum.
Ama en güzeli yan tarafımda oturan ve nefes alışverişleri tıpkı bir melodiyi andıran Jungkook-an'dı.
Gözlerimi yavaşça açtım ve bulunduğumuz yere baktım.
Kasvetli ve güzel bir ağacın dalında yan yana oturuyorduk ve yerden fazlasıyla uzaktaydık.
Aşağıda rengarenk çiçekler, kelebekler, ve daha birçok şeyin bulunduğu bir göl vardı.
Su o kadar temizdi ki içinde yüzen -daha önce hiç görmediğim- balıkları görüyordum.
Gözyaşlarım bittiği için gözlerim biraz acıyordu ama yine de gözüme gelen güneş ışığı beni iyi hissettirmişti.
"Anlatmak için güzel bir yer mi?"
Jungkook-an'ın sesiyle kalbim hızlanırken gülümsedim.
"Fazlasıyla güzel bir yer."
Gülümsemem acı bir hâl aldı.
"Sanırım anlatacaklarımı şehir çöplüğünde anlatsam daha güzel olurdu çünkü söyleyeceklerim ile buradaki çiçekleri soldurup, gölü kurutup, hayvanları öldürerek havayı kirletmek istemiyorum."
İçimdeki bütün heyecan yok olurken Jungkook-an'ın kahkahasıyla şaşkınca ona baktım.
"Bunları söylemen komik Tzuyu. Keşke bunları kaydetseydim çünkü gelecekte çiçekleri açtırıp, gölü canlandırıp, hayvanları koruyup havayı tertemiz yaptığında bunu dinleyip gülmeni isterdim."
Tüm vücudum kaskatı kesilirken kafamı eğerek göldeki balıklara baktım.
"Ben Tzuyu'yim."
Güldü.
"Tzuyu olduğunu zaten biliyorum. Başka kim olacaksın ki?"
Bacaklarımı gergince sallamaya başladım.
"Senden intikam almaya çalıştım."
Hiçbir şey dememişti..
"Hem de Taehyung ile. Sözde senden intikam alacaktık ki Taehyung aniden aynı hedefe yürüdüğümüzü ama farklı amaçlar içerisinde olduğumuzu söyledi. Ne olduğunu bile anlamadan bir an da kendimi yapayalnız hissettim ki zaten böyleydi."
Bakışlarımı ona çevirdim.
Hafiften kaşlarını çatmıştı ve düşünür bir hâli vardı.
"Taehyung Shin Shin'i vampire çevirdiğinde onun içine girdim. Taehyung ile anlaşınca da intikama başlamak için okula Shin Shin olarak geldim.
Sonrasında aksilikler başladığında nedenini bile bilmeden çok kez kan kustum. Vücudumda morluklar çıkmaya başladı. Her tarafa yayılıyorlardı ve artık derim yüzülmeye ve her saniye kirli kan çıkarmaya başladı."Durdum.
"Şu an da morluklar hızla vücuduma yayılıyor. Eğer bana inanmıyorsan gösterebilirim. Çünkü anlattım her şeyin gerçek olduğunu sana kanıtlamak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR 2✔
VampireHayat uzun ama kuşlar yok olmuş. Peki ben neden hâlâ yaşıyorum? . . . . . . . . (2. Kitaptır. Lütfen ilk kitabı okuduktan sonra okuyun.)