Neden onunla buluşmak zorundaydım ki?
Kim bilir yine bana neler yaptıracaktı..
Neden her zaman patronummuş gibi davranıyordu bir türlü anlamıyordum.
Önümdeki toprakları ayağımla dağıttım.
Küçük de olsa havaya toz kalktığında hızla pantolonumu silkeledim.
Bu pantolona bir sürü para vermiştim, tozlanmasına izin veremezdim.
"Küçük bir kız gibisin Jungkook-an."
Duyduğum alaycı sesle sinirlenirken hızla arkama dönerek suratına baktım.
Neden her fırsatta gülümsüyordu ki?
"Mezarlığa özenli ve pahalı bir şekilde giyinirsen kirleneceğini bilmiyor musun?"
Üzerindeki bol beyaz gömleğe ve siyah bir tarafından zincir sarkıtılmış siyah pantolona bakarak gülümsedim.
"Sanırım bunu sen de bilmiyorsun."
Kaşları çatılırken elleriyle dağınık saçlarını karıştırdı.
"Buraya bunun hakkında konuşmak için gelmedim Jungkook-an."
"O zaman konuyu açmasaydın Taehyung."
Alayla gülümseyerek saçlarını arkaya attı.
"Senden 500 yıl daha uzun yaşadım Jungkook-an."
"Bunun hiçbir önemi yok."
"Benim için var."
Güldüm.
"Umrumda değil."
Kaşları tekrardan çatılırken daha çok gülümsedim.
Muhtemelen birazdan rolleri değişecektik ama bunun benim için bir önemi yoktu.
Benim için önemli olan bana söyleyecekleriydi.
"Abine de mi bunları söylüyorsun Jungkook-an? Jungkook'a acıdım bak. Senin gibi bir kardeşe sahip olmak kötü olmalı."
"Ne saçmalıyorsun acaba? Biz ikiziz."
Güldü.
"Gözüm kör değil. Dalga geçiyorum."
Her şeyin üzerine bahse giderdim ki bu dünyadaki en sinir bozucu kişi Taehyung'tu..
"Her neyse.. Konuya girelim."
Suratı ciddi bir ifadeye bürünürken kollarını birleştirdi.
"Ben gideceğim, Shin Shin ile."
"Ne?"
Şaşkınca ona baktım.
Bunu söylüyor olamazdı değil mi?
"Anlamadım, nereye gidiyorsun?"
Gülümsedi.
"Karar verdim. Hayat burada çok sıkıcı. Eskisi gibi Shin Shin ile Amerika'daki evimde yaşayıp adam öldüreceğiz. Kore'ye döndüğümden beri eline hiç bıçak vermediğimden sinirlendi. Ama burada Tzuyu olduğu için rahat rahat onunla dolaşamıyorum. Eskileri özledim. Bıçakla insanlarını doğrayışını izlemeyi falan. Tek başına cinayet işlemek çok sıkıcı."
Sinirden titreyen ellerimi yumruk yaptım.
Bana her şeyi yaptırmasına izin vermiştim ama bu kadarı da fazlaydı.
Eskiden olduğu gibi olmasına izin veremezdim.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Yeterince uzun konuştum zaten. Bana ne dediğimi tekrarlatma Jungkook-an."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR 2✔
VampireHayat uzun ama kuşlar yok olmuş. Peki ben neden hâlâ yaşıyorum? . . . . . . . . (2. Kitaptır. Lütfen ilk kitabı okuduktan sonra okuyun.)