Bukre
Kolumdaki cantayı gelişi güzel fırlattım ve ayakkabılarımı tekrardan giyip evden çıktım.
Hiçkimseye bir şey demeden.
Sahile doğru yürüdüm. Yüzüme vuran sert rüzgar saçlarımın dağılmasına yüzümde ve boşlukta savrulmasını sağlıyordu. Telefonumun titremesiyle hafif bir tebessüm belirdi yüzümde.
Yabancı mesaj atmıştı.
Yabancı: sahile mi?
Bukre: Evet.
Yabancı: Güzel.
Bukre: trip?
Yabancı: Evet.
Bukre: Güzel.
son mesajın ardından kapattım.
Kardeşim bir kere ben seni tanımıyorum niye tirip atıyorsun bana, hayır yani ne bu tavır ne oluyoruz Allah alla!!!
Şimdi siz soruyosunuzdur niye tirip atıyor diye.
Şöyle ki, Serkan bana sahile gelir misin öyle takılırız falan dedi ben de tamam dedim tüm mesele bu. Bu bizim ki de bana niye kabul ediyosun falan diye tirip atıyor.
'Ne ara bizimki oldu ya?'
Önemli olan bu değil şuan. Hem ben Serkan'nın yanında ilk defa kendimi yalnız hissetmiyordum. O benim ilk arkadaşımdı. Bana gerçekten çok iyi davranıyordu. Benimle ilgileniyordu hatta sürekli mesajlaşır olmuştuk. Zaman zaman buluşuyorduk.
İyi bir arkadaştı.
2 kez gelen mesajla Yabancı dan gelen mesajı es geçip, Serkan'nın mesajına baktım.
Serkan: Sahile geldim ben :)
Bukre: Ben de geliyorum yaklaştım.
Mesajı yazıp biraz hızlandım. Bu sıra telefonum 1 kez daha titredi gelen mesaja bakmadan kimin gönderdiğine baktığımda Yabancı yazısını gördüm ve bakmayıp telefonumu sessize aldım.
Bana el sallayan Serkan'ı gördüğümde gülümseyerek adımlarımı biraz daha hızlandırdım.
Geldiğimde bana sarıldı. Sonuçta arkadaşımdı ve bu bana artık garip gelmiyordu.
''Hoşgeldin çok güzel olmuşsun.'' dediğinde söylediğine güldüm. Her zaman giydiğim kıyafetlerdi ve bir erkeğin beğeneceği tarzda değillerdi.
'' Teşekkür ederim'' dedim.
'' Seversin umarım.'' dedi ve ellerinde yeni gördüğüm pamuk şekerini bana uzattı.
''sevmek ne kelime aşk yaşayabilirim'' dedim gülerek ve elindeki bir pamuk şekerini aldım.
Bir banka oturup onu dinliyordum. O ise kendi Pamuk şekerini hem kendi yiyor hem de bana yediriyordu.
Gülerek anlattıklarını dinliyordum.
''Sabah bir uyandım bu gerizekalı kardeşim yüzümün her yerini boyamış aynaya baktığımda fark ettim ama o an o şok ve siniri anlatamam'' dedi gülerek.
Gülüşü çok güzeldi.
"O anı gözümün önünde canlandırıyorum da ahahah sanırım gülmekten yıkılırdım''
'' Dalga geçme ya'' diyerek güldü.
Sonra gülüşü güzel bir tebessüme dönüştü.
'' Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Bu kadar çok gülmemiştim bir insanın yanında.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI (Tamamlandı)
Ficção Adolescente"Herkes televizyondaki dizi kahramanları kadar şanslı olamıyordu ne yazık ki. Bazımız sakat doğuyor, bazımız anne babasız... Benim hikayem, ilk doğduğum gün yazıldı. Henüz bir çocukken bile, babam tarafından sevilmedim ben. Hayata yenik başkamaktı b...