~30.BÖLÜM~

667 42 47
                                    

Yazar mısınız satır arası yorumlar??

Yazardan

Genç kız sinirden ne yapacağını bilemez halde, Bukre'ye sarılı olan kollarını bırakıp, hızla yerden kalktı.
Bukre'nin bu denli üzülmesine dayanamıyordu Betül. Arkadaşı tam 1 yıldır bu haldeydi. Yüzü solgun, göz altları mor, zayıflamış, kalbi ise... En çok hasar gören yer de kalbiydi. Bunu bir yıl içinde anlamıştı. Hatta arkadaşıyla birlikte tatmıştı.
Betül, arkadaşını böyle görmeye dayanamıyordu.

Adımlarını hızlandırdı ve evden çıktı. Biraz önce kapıdan çıkan adamın kolundan sertçe tuttu. Arkadaşını, hatta kardeşini bu hâle getiren adama karşı artık susmak istemiyordu.

"Sen!" diye bağırdı. Ne sesinin tonu umrundaydı, ne etrafında kendisine bakan insanlar, ne de sinirle ona bakan iğrenç adam. Umrunda olan tek şey, az önce o odada hıçkıra hıçkıra ağlarken bıraktığı kardeşiydi. Umrunda olan tek şey, kardeşi gibi gördüğü insandı.
Artık kardeşini böyle görmek istemiyordu.

"Sen nasıl bir babasın ya?! Sen ne iğrenç, ne pislik bir babasın?!" derken bir yandan karşısındaki adamın göğüsüne elleriyle vuruyordu.

Sinirle güldü sonra, ve devam etti.

"Sen baba mısın ya(?)!" Bağırdı. Karşısındaki adamı üzdüğünün farkında değildi, zaten olsa da bunları yine söylerdi. O kardeşini üzmüştü, her şeyi hak ediyordu.

"Ne diyorsun sen be?" dedi Orhan Bey sinirle.

Kız söze başladı ve susmadı. Susamadı.

Kardeşi gözleri önünde ölürken, bu adamın böyle rahat yaşamasına izin veremezdi, vermeyecekti!

"Ne mi diyorum be adam? Kızın diyorum. Hani parayla sattığın kızın var ya. Hani hiç babalık yapmadığın kızın, hani nefret ettiğin kızın, hani; laflarınla, bakışlarınla, tavırlarınla öldürdüğün kızın. Öldü lan kızın, öldü! 1 yıl lan, koskoca 1 yıl. Hiç aramadığın, sormadığın uğramadığın, merak etmediğin, kızın ÖLDÜ! Kızını sen öldürdün. Her gün, her Allah'ın günü gelmeni bekledi. Allah'ın her günü, her kapı çalışında, sen geldin diye umutla koşarak, 'baba' diyerek açtı kapıyı. Umutlarını her seferinde yerle bir ettin. Sen kızını bir gün, bir dakika merak etmezken, o seni; 365 gün, her ay, her hafta, her gün, her saat, her dakika, her saniye merak etti. Aklından bir an olsun çıkarmadı seni. Ulan sen bir kez olsun babalık yapmadım kızına ama o seni canından çok sevdi be! -gözünden düşen yaşı sertçe eliyle sildi- Kızın lan kızın, ne olursa olsun, o senin kızın be... Senin yüzünden, o adamın (Ozan) yüzünden 1 yıldır gün yüzü görmüyor be o kız. Bir sabah olsun ağlamadan uyanmıyor. Doğru dürüts uyuyamıyor, gece ağlayarak uyanıyor, yemek yiyemiyor, zayıfladı kaldı.
O sizi bu kadar güzel, temiz severken, siz niye, neden sevmediniz lan onu?!
Siz öldürdünüz onu. Katili sizsiniz!"

YABANCI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin