Öhöm sonunda bölüm.
Ee satır arası yorumları bekliyorum o zaman.
Ozan
Soğuğu umursamadan evin önünde durmuş, işim gücüm sadece oydu.
Gelen titreşimle telefonun ekranını açtım.
Gördüğüm mesajla hızla mesaj kısmına girdim.
Tam 1 yıl sonra...
Neden mesaj atmıştı ki acaba?
Gökyüzüm: Lütfen gel...
Gördüğüm mesaj kalbimi titretti.
Gidemezdim.
Gitmeyi belki en çok ben isterdim ama gidemezdim.
Kahretsin ki gidemezdim.
"Özür dilerim gökyüzüm" dedim. Uzun zamandır sadece bunu demekle yetiniyordum. Bir de onu, o görmeden izlemekle.
Ozan: Kimsiniz?
İçimdeki bir şeylerin parçalandığını hissettim.
Kırmıştım onu. Bu kaçıncı kırışım bilmiyordum ama yine ve yine kırmıştım onu.
Gözlerimi penceresine diktim.
Elimdeki telefon titreyince hızla baktım.
Gökyüzüm: Artık hiçkimse.
Kalbim de dahil tüm vücudum titredi.
Özür dilerim gökyüzüm. Özür dilerim.
Kendimi böyle tatmin edemeyeceğimi anladığımda hızla eve tırmandım. Onu görmem lazımdı. İyi olduğunu bilmem lazımdı.
Ayağımın takılmasıyla sendelesem de dik durup devam ettim. Biraz zaman alsa da sonunda çıkmıştım pencereden bakacak sonra ise ona görünmeden inecektim.
Gözlerim perdenin gösterdiği kadarıyla içerisine baktığında gördüğüm şeyle hızla pencereyi açmaya çalışıyordum. Zorluyordum ama açılmıyordu.
Kahretsin!
Açıl artık.
Vücudu yere yığıldı. Kan kaybediyordu.
"Açıl artık" diye daha fazla zorladım.
Böyle bir şey yapmış olmasın!
Nolur böyle bir şey yapmış olmasın!
Açılan pencereyle hızla içeriye girdim. Yerdeki camlar, kırılan ayna,İntihar etmişti.
"Kahretsin!" Diye bağırdım.
Hızla yanına ulaştım, bir yandan ambulansı ararken bir yandan kendime en ağır küfürleri ediyordum.
Beni görünce yüzünde ufak ve acı bir tebessüm oluştu. O tebessüm bile bana umut olurken kapanan gözleriyle kendimden geçecektim neredeyse.
Kahretsin ki hepsi benim şuçumdu!
"Aç gözlerini Gökyüzüm, yapma bunu bize, gitme nolur aç gözlerini."
Yüzünde oluşan ufak acı tebessüm de soldu. Hayır yapma be gökyüzüm!!
Elime nabzını kontrol ettim evet hâlâ yaşıyordu, o bırakmazdı beni, bırakamazdı, bırakmamalıydı..
Onu hızla kucağıma aldım ve ayağıma dolaşan camları umursamadan aşağıya indim. Ayağıma dolaşan camlar beni yavaşlatıyordu ama ayağım bedenimizi taşıyordu. Onu kurtarmam lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI (Tamamlandı)
Teen Fiction"Herkes televizyondaki dizi kahramanları kadar şanslı olamıyordu ne yazık ki. Bazımız sakat doğuyor, bazımız anne babasız... Benim hikayem, ilk doğduğum gün yazıldı. Henüz bir çocukken bile, babam tarafından sevilmedim ben. Hayata yenik başkamaktı b...