~15.BÖLÜM~

820 53 70
                                    

Bol vote ve yorum gelse mi ki ya🤔

Bukre

Ellerimden tuttuğunda o anın rüya olmaması için kendimce dualar ediyordum.

''Sadece özür dilerim'' dedi güzel gülüşüyle.

Sarıldı. Çok güzel kokusu vardı.

Ellerim beline gittiğinde gülüşünün arttığını hissedebiliyordum. Bir parktaydık ve o sadece benden gelmemi istemişti. Ben ise gelmiştim. Ama bu yere dökülmüş gülleri ve kalpten mumları beklemiyordum. Aslında bir tek içten özür yeterdi. Bu kadarına gerek yoktu.

''Seni kırmamalıydım.'' dedi hala sarılı vaziyetteyken.

''Seni orada bırakmamalıydım.'' dedi sesi biraz kısıktı.

Sustum. Zaten şu ortamda ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yokken sadece ağzımı açıp,

''Yağmuru neden sevmiyorsun'' dedim.

Gülerek bıraktı beni.

''İlk aklına bu soru mu geldi'' dedi.

Şey söylemişmiydim bilmiyorum ama,

gülüşü çok güzeldi.

Ben de onunla birlikte gülüp, ellerimi iki yana açıp çene hizama getirdim.

''Sadece ıslanmayı sevmiyorum, hem yağmuru neden seveyim ki'' dedi. Hafif bozulsam da yalandan güldüm.

Titreyen telefonumla elime telefonumu aldım.

Yabancı: Bu sefer sen git demeden gideceğim merak etme. Barıştınız da, gözlerimle gördüm, görüyorum.

Etrafıma baktım hızlıca. Kimseyi göremedim.

Tam siyah kabanlı birini görmüştüm ki, telefonum tekrar titredi.

Yabancı: Hoşçakal, asla benim olmayan gökyüzüm.

~~~

Yine bir banka oturmuş test çözüyorken geçenlerde gördüğüm bana mendil uzatan çocuğu gördüm. Elindeki telefonla uğraşıyordu.

İsmi sanırım Ozan'dı.

''Ozan'' dedim hafif yüksek bir sesle.

Telefonda neyle ilgileniyorsa fazlasıyla dalmıştı sanırım. Ellerimi sallayarak adını tekrar yüksek sesle söylediğimde zor da olsa beni duymuştu. Bana bakarak oturduğum banka doğru geldi.

Banka oturup '' Efendim'' dedi.

''Ya geçen gün öylece gittin peçete için teşekkür bile edemedim'' dedim gülümseyerek.

''Yo önemli değil bir peçete sonuçta.'' dedi. Yüzü düşük gibiydi.

Yüzünü inceledim. Gözleri kızarıktı, muhtemelen ağlamıştı.

"İyi misin?" dedim.

"İyiyim" dedi yalandan bir gülümsemeyle.

Bu surat ifadesini çok iyi tanıyordum. İyiyim deyip geceler boyu ağlamak, içten içe ölürken aslında sadece gülümsemek..

"Değilsin!" dedim.

"İyiyim!" dedi sertçe.

"Değilsin!" dedim onun gibi sert bir tonla.

"Değilim! Değilim!" dedi gözlerindeki kızarık yerini gözyaşına bırakırken.

"Hiç iyi değilim!" deyip kalktı banktan.

YABANCI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin