~58.BÖLÜM~

382 28 56
                                    

Yukarıya bir adet Bukre bıraktım.

Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin.❤

Bukre

Sabahın ışıkları gözlerime vurduğu sıra rahatsızca yerimde kıpırdandım.

"Hadi artık uykucu, sabah oldu." diyen ses yine aynı sesti.

Tahmin edin çok zor değil.

Evet evet, o.

Betül.

Yahu kız hastanede bile perdeyi açıp beni uyandırmayı başarıyordu.

"Uyanmak istemiyorum ben!" diye homurdanıp arkamı döndüm.

Hâlâ gözlerimi açmış değildim, hâlâ uyumaya devam edebilirdim. Evet, evet bunu başarabilirdim.

"Ve üç." dediğinde yatakta doğruldum.

"Al işte uyuyamıyorum bir daha!" diye sinirle çıkıştım.

Karşımda kahkaha attı.

Hah! Çok komik değil mi(?) Hadi hep birlikte gülelim(!)

"Yahu ben uyanınca bir daha uyuyamıyorum neden sen sabahın köründe beni uyandırıyorsun ki ha neden? Hangi amaçla?" diye söylenmeye başladım.

O ise kahkahalarının arasında konuştu.

" Seni uyandırmanın en zevkli kısmı şu. Pardeyi açıyorum rahatsız oluyorsun, homurdanıyorsun 3'e kadar sayıyorum söylenerek yataktan kalkıyorsun. Bir insan hiç mi değişmez be?" dedikten sonra kahkaha atmaya devam etti.

Hah!

Ya benim uykum var yaa!

"Bu arada sabahın körü dediğin saat 11." dediğinde gözlerimi devirdim.

Ne var yani sabahın körünü 11 olarak biliyorsam? Ben uykuyu seviyorum tamam mı?

Geberin daha horozlar kahvaltısını yapmadan uyananlar!

Şuan sinirden ağlayasım vardı yahu, ben uyumak istiyorum!!

"Daha fazla uyku!" diye bağırdım. Betül ise kahkaha atmayı bırakmış telefonuyla ilgileniyordu.

"Ne o, Can mesaj mı atmış!" dediğimde direk bana baktı.

"Ne Can'ı ya?" diye çemkirdi.

Yaa, sen değil misin beni sabahın köründe (tamam be 11'de) uyandıran.

Şimdi yaktım çıranı.

"Hani şu üç harflilerden, uzun boylu hatta direk boyu Allahuekber dağlarına uzanan" dediğimde güldü. Utandığı yüzünü eğişinden belliydi.

Seviyordu. Baya baya seviyordu.

Ahh Can sen bu benim güzel kalpli kardeşimi hak edecek ne yaptın vicdansız?

Önüme döndüğümde bana yatağıma oturdu hızla.

"Noluyor be!"

"Semih neden geceleri burada kalıyor?" diye sordu direk.

Dümdük. Öylece.

"Ne bileyim ben. Kalıyor ben de bir şey demiyorum Zaten ben uyumadan gidiyor."

"Hımmmm" dedi imayla.

"Betül!" dedim uyarırcasına.

"Ay tamam be!" deyip telefonunu cebine atıp koltuğa oturdu. Yüzündeki ima ve neşe gidip yerini tedirginliğe bıraktı.

YABANCI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin