~25.BÖLÜM~

612 34 41
                                    

Satır arası yorumlarr gelirr miii😂

Bukre

Elimdeki fotoğrafa iyice odaklandım. Kendimden habersiz, defterde, kalemimi kıpırdatabildim sadece.

''Anne, gidişinin ardından tam 2 yıl geçti. Ben o 2 yılda hiç yıpranmadığım kadar yıprandım. 2 yıl anne be, koskoca 2 yıl. Nasıl berbattı o 2 yıl anlatamam. Yapayanlız, tek başıma büyüdüm ben o 2 yılda. Babam yoktu. Senin ardından bir kadınla evlendi. O çok mutlu. Bir tek pürüz bendim onun için, ben de gittim işte.  Yapayanlızım anne. Babam var ama yetimim. Tek başıma arkamı kimseye yaslayamadan 2 yıl geçti be anne, koskoca 2 yıl!" yutkundum.

"Sonra biri çıktı karşıma seni seviyorum dedi. İnanmadım. Babam bile sevmedi beni, bir başkası mı sevecek dedim. Her gün konuştu benimle öyle bir hissettirdi ki sevdiğini. Ben bile farkında olamadım ona günden güne aşık olduğumu. Öyle bir aşık oldum ki anne, onsuz olmuyor, onla da olmuyor... Git dedim sonra ona, içim kan ağlaya ağlaya, pişman olacağımı bile bile, git dedim. Gitti o da.  Aşkına inandığım insan gitti. Nereden bilebilirdim ki vazgeçeceğini, nereden bilebilirdim ki bir gün karşılaşıp bana yabancı olacağını, nereden bilebilirdim ki, onun da babam gibi beni sevmeyeceğini."

Gözyaşım defterin üzerine düşünce, mürekkep dağıldı. Yavaşça kapattım defteri.

2. Dönemin ilk yazılıları başlamıştı. 

Evet o günden sonra onunla hiç konuşmamıştık. 4 ay geçmişti ve biz yan yana bile gelmemiştik. Okulda birkaç kez uzaktan görmüş sonra gözlerimi hemen çekmiştim üzerinden, o ise beni görmemişti bile. O sanki beni hiç tanımamış gibi hayatına devam ediyordu anlaşılan ama benim açımdan hiçbir şey öyle değildi işte. O hayatıma girmiş ve ben ona aşık olmuştum bir kere. Ondan vazgeçmemiştim, ya da ona olan sevgim azalmamıştı. Aksine daha da katlanmıştı. Sadece ben onu içimde sevmeyi tercih etmiştim. Bu da onun için daha iyi olmuştu sanırım. Çünkü ne yanıma gelmiş ne de konuşmaya çalışmıştı. Vazgeçmişti belki de.

Sahi acaba sevmiş miydi beni?

-Seni baban bile sevmiyor, o mu sevecek?!

İç sesim her ne kadar acı da olsa haklıydı.

Babam...

Sanırım en büyük eksikliğim hep o olacaktı.

Titreyen telefonumu elime aldım.

Betül: Ben bir şey yaptım.

Bukre: Ne yaptın canım arkadaşım yine?

Betül: Arkadaşım ne lan, kardeşim o bir kere hıh.

Mesaja güldüğümde gerçetken neden dedim, neden bu kız sadece 12. sınıfta karşıma çıkmıştı? 3 yıllık lise hayatım büyük bir asosyellikle geçerken, bu kız neden yoktu?

Bukre: Pardon kardeşim sjnsşdfdsnfb

Betül: Afferim sana ahfdsşfsfdvkn

Bukre: Artık ne yaptığını söyleyecek misin?

Betül: Ha tamam ÖHÖM.

Betül: Şey sanırım ben ikimizin ismini şu 12. sınıfların sınavdan sonra motive için yapılan geziye yazdırdım.

Bukre: Ne?!

Bukre:  BUNUN İÇİN BİZDEN 300 LİRA ALDIKLARI GEZİDEN BAHSETMİYORSUN UMARIM!

Betül: He noldu ki? ^-^

Bukre: Betül saçmalama bir gezi için neden 300 lira vereyim?

Betül: Kardeşim annenin şirketten gelen paralardan alırsın ne olacak?

Bukre: O paraların nereye gittiğini biliyorsun.

Betül: Biliyorum. Hayır kurumlarına bağışlıyorsun.

Betül: Biraz da kendin için al ne olacak?

Bukre: Kendimi kötü hissedeceğim.

Betül: Lütfen!

Bukre: Hayır

Betül: Benim için?

Bukre: Betül!!

Betül: İyi. Pki.

Evet bu da demek oluyor ki şuan trip yiyorum.

Off..

Bukre: Peki tamam geleceğim.

Betül: Ehe biliyordum.

Güldüm. 

Bukre: nasıl oluyor da bir şeyi yaptırman, bir tiribine bakıyor? Anlamıyorum.

Betül: Pamuk kalbin işte...

tebessüm ettim.

Bukre: Severim kızım seni!

Betül: Seninim bebeğim.

Betül: Bir tek o Can deden gerizekalı sevmiyor beni zaten.

Kahkaha attım.  Can'a aptal gibi aşıktı.

-Tıpkı senin Ozan'a aşık olduğun gibi..

Öyle..

Bukre: Kör o kör seni görmüyor.

Birkaç dakika içinde mesaj geldi.

Betül: Bukre!!

Bukre: Efendim!!

Betül: Şeyy

BetüL: ha

Betül: hakikatan Can kör galiba.

Bukre: KESİN! Yoksa seni görmeme ihtimali yok.

Mesajı atıp üzerimi değiştirdim. Artık servisle gitmiyordum yürüyerek gidiyordum bu yüzden  geç gidiyordum. Betül'ün '' okula gel artık'' mesajıyla evden çıktım.

Yürürken garip hissetsem de ne olduğunu kavrayamadan yürümeye devam ettim. Aklımda yine Ozan vardı. Sahi hiç gitmemişti ki aklımdan.  Ona fena aşık olmuştum ve bu tükenecek gibi değildi.

Telefonum titreyince elime aldım.

Betül: Özür dilerim.

Bukre: ha?!

(Görüldü)

Gelen mesaja şaşırsam da pek takmadım. Betül'le 2. dönemin başında tanışmıştık ve belki de inanılmazdı ama kardeş gibi olmuştuk. O benim her şeyimi bilyor ben de onun her şeyini biliyordum. Yabancı olduğum bu dünyada bana yabancılığı unutturan insandı Betül.

Hızla okula girdiğimde sıraya girdiğimizi fark ettim. Sırama girip Betül'ü beklerken arkadan gelen seslere ister istemez kulak verdim.

"yok kızım kendi söylemiş" dedi kız dedikoducu bir edayla.

Ahh ne anlıyorlardı bu dedikodudan??

Küçük bir kırkırtı çıktı ağzımdan ama yüzümün düşmesine sebep olan şey o cümleydi.

"Ozan'ın sevgilisi varmış."

'nereden bilebilirdim ki, onun da babam gibi beni sevmeyeceğini.'

Bölüm sonu.

Vote ve yorum atmayı unutmayın.

YABANCI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin