Kırık Kalpler

66 2 3
                                    

Yeni hafta herkes için farklı başlıyordu. Kerem Ada'nın gözlerine bakamamaktan korkarak gelmişti okula. Mert Ali'yi görme ümidiyle erkenden bekliyordu sınıfın kapısında. Yeşim günlerdir sabahladığı için uykusuzdu o sabah. Ada içinde Kerem'i görmenin heyecanıyla başlamıştı güne. Banu telefonuna gelen günaydın mesajıyla gülümseyerek açmıştı gözlerini. Gözde ise günlerdir ağlamaktan şişmiş gözlerini makyajla toparlamaya çalışıyordu.
Ali koridorun başında görünür görünmez Mert koşarak sarıldı ona. Ali tepki vermeden duruyordu öylece. Mert sitemkardı: "Tüm haftasonu seni aradım neredeydin? Partiye de gelmedin. Çok merak ettim seni Ali. İyi misin?" Ali donuk bakışlarıyla kafasını sallayarak iyiyim işareti yaptı ve sınıfa doğru yürümeye başladı. Mert sorularına devam ediyordu: "Canını sıkan bir şey mi oldu Ali? Bak istersen konuşabiliriz, bana her şeyi anlatabilirsin. Dinlerim seni." Ali cevap vermedi. Mert bir şeyler duymak için zorladı: "Ali evde her şey yolunda mı? Bence çıkışta oturup konuşalım." Ali artık dayanamadı: "Beni rahat bırak! Yok bir şey anladın mı yok! Kendi işine bak uğraşma benimle!" Sınıftaki herkes onlara bakıyordu. Mert ne diyeceğini bilemedi. Ali çantasını Yeşim'in yanına koyarak artık Mert'le sıra arkadaşı olmak istemediğini de belli etti. Mert'in gözleri dolmuştu. Yumruğunu sıkıp kendini sakinleştirmeye çalışsa da gözlerinden akan bir iki damla yaşa engel olamamıştı.
O sabah sadece Mert için üzücü geçmemişti. Ada Kerem'i görüp boynuna atlayarak: "Günaydın aşkım! Haftasonu neredeyse hiç görüşemedik, seni çok özledim." dedi. Kerem durgunluğunu belli etmemeye çalışarak: "Evet biraz ders çalıştım, biliyorsun sınava az kaldı. Ben de seni çok özledim hayatım." dedi. Sınıfa el ele girerlerken Kerem Gözde'nin ona doğrulttuğu sert bakışları hemen fark etti. Çok gerildi. Elleri terlemeye başladı. Ada durumu hemen fark etti: "Kerem iyi misin?" Kerem'in sesi titrekti: "Evet iyiyim, bir sorun yok." Ada pek ikna olmasa da çok üstünde durmadı.
Kapının önünde konuşan Banu ve Furkan edebiyat öğretmeni Dilek Hoca'nın koridorda görünmesiyle ayrıldı. Banu'nun yüzündeki sırıtış hala kaybolmamıştı. Gözde'nin yanına oturduğunda beklemediği bir tepkiyle karşılaştı: "Ne görmemiş çıktın sen de. Anladık ilk sevgilin ama yeter. Dalgasını geçtiğimiz kızlara döndün." Banu sustu ve hiç cevap vermedi. Artık Gözde'nin onu kıskandığına emindi.
Dilek Hoca sınava hazırlık için bir edebiyat sınavı yapacağını açıkladı ve testi tüm sınıfa dağıttı. Ders sonunda sonuçlar açıklandığında Ada'nın morali çok bozuktu, sonuç çok kötüydü. Kerem Ada'ya moral vermeye çalışsa da kısa süre kala bu açığın nasıl kapatılacağını o da bilmiyordu. Ders çıkışı Dilek Hoca Mert'in yanına geldi: "Mert neden boş kağıt verdin, niye çözmedin testi?" Mert cevap vermeden yere bakıyordu. Dilek Hoca sinirliydi: "Odama gel Mert!"

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin