"Aliii!" "Mert!" "Sonunda görebildim seni." "Sabahtan 2 dersim vardı. Şimdi boşum. Oturalım mı kafeteryada?" "Olur." Ali ve Mert boş bir masa bulup oturdu. Bu büyük ve kalabalık okula henüz alışamamışlardı. "Ee nasıl gidiyor ilk gün Ali?" "Yoğun. Alışmaya çalışıyorum yeni düzene. Senin nasıl gidiyor?" "Benim de aynı. Seni görünce biraz daha rahatladım. Özlemişim." "Hehe ben de." Mert, Ali ve kendisine kahve almak için sıraya girdi. Önünde 3-4 kişi vardı. Arkasına geçen 2 kız konuşmaya başladı: "Öndeki çocuğa baksana Dilara. Taş taşşş!" "Kızım sus duyacak!" "Aman duyarsa duysun. Dur hatta tanışacağım." "Saçmalama Tuğçe!" Tuğçe Mert'in omzuna dokunarak: "Merhaba! Okulda yenisin galiba. Ben Tuğçe." dedi ve elini uzattı. Mert şaşkınlıkla kızın elini sıkarken: "Merhaba. Mert ben de. Evet yeniyim, ilk günüm okulda." dedi. Tuğçe hemen lafa girdi: "Kahveyi içecek bir arkadaşın yoksa ben eşlik edebilirim." Mert masada onları izleyen Ali'yi göstererek: "Liseden arkadaşım Ali de burada. Onunla içecektik. Sen de bize katılabilirsin dilersen." dedi. Tuğçe heyecanlanmıştı: "Olur tabi! Şey arkadaşımı da tanıştırayım. Dilara Mert, Mert Dilara." "Memnun oldum Dilara." "Ben de Mert." Üçü ellerinde kahvelerle Ali'nin olduğu masaya oturdu. Ali Mert'e kaş göz yaparak "Bunlar kim?" imasında bulundu. Tuğçe ve Dilara hemen tanıttılar kendilerini: "Ben hukuktayım, Dilara da dişte. Mert'le de sırada tesadüfen tanıştık." dedi Tuğçe. Kahvelerini içerken Tuğçe ve Dilara üniversiteyle ilgili bilgiler verip Mert ve Ali'nin sorularını cevapladılar. Kısa bir sohbetten sonra Tuğçe Mert'e dönerek: "Şey... İstersen telefon numaramı vereyim. Aklına takılan başka şeyler olursa sorarsın yine." dedi. Mert telefonunu çıkarıp Tuğçe'yi kaydetti. Kızlar masadan kalkarken Tuğçe Mert'e: "Çaldırırsın beni." dedi. Kızlar ikisine de sarılarak oradan ayrıldı. Ali Mert'e dönüp: "Üniversite hayatı dedikleri kadar renkliymiş. Dakika bir, gol bir." dedi. Mert Ali'nin kulağına eğilerek: "Kıskanınca daha tatlı olduğunu söylemiş miydim?" dedi. Ali gülümsedi. Tuğçe ise Dilara'nın başını şişirmişti bile: "Kızım çocuk çok tatlı! O da hukuktaymış ayrıca. Muhteşem!" Dilara sıkılmıştı: "Tuğçe 15 dakika konuştun sadece. Dur bakalım. Hem belki sevgilisi var?" Tuğçe karşı çıktı: "Yok kızım anlarım ben! Yok sevgilisi falan. Off gözleri çok güzel be! Maviş maviş!" Tuğçe çoktan hayallere dalmıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Fiksi RemajaHerkes bir maskeyle yaşar. Ne kötü görünenler gerçekten kötüdür ne de iyi görünenler gerçekten iyi. Yaşadıklarımızın ardında da bir şeyler gizlidir hep. Hangi mutluluklar acı, hangi acılar mutluluk getirir bilinmez. Aslında her son yeni bir başlangı...