Banu için okulun ilk günleri zor geçiyordu. Kendisini yalnız ve mutsuz hissediyordu. Kimseyle konuşmuyor, arkadaş edinemiyordu. Eskişehir'de yaşamaya henüz alışamamıştı. İstanbul gibi büyük bir metropol şehrinden Eskişehir gibi daha küçük ve kendi halinde bir şehre taşınmak onu zorluyordu. Bir yandan da özlem vardı tabi ki. Hem ailesini hem Furkan'ı çok özlüyordu. Onlarsız yaşamak onun için gerçekten kabus gibiydi. Durum Furkan için biraz daha farklıydı. Yeni ortamına çabuk adapte olmuştu ve okulunu gerçekten sevmişti. Zaten Türkiye'nin en iyi okulunda okumak onun için bir şanstı ve o da bu şansı en iyi şekilde kullanmaya kararlıydı. Babasının arkadaşlarının çocuklarıyla zaten büyük bir grup oluşturmuşlardı bile! Cafe Nero'da oturup kahve içmek, odeonda muhabbet edip Henry Ford çimlerinde gökyüzünü izlemek Furkan'ı gerçekten çok mutlu etmişti. "Burada muhteşem yıllarım geçecek!" diye düşündü kendi kendine. Açıkçası bu duyguların içinde Banu'yu ve yaşadıklarını biraz geri plana atmış gibi görünüyordu. Banu bu ilgisizliği hemen fark etmişti. Furkan'a sitem etti.
Banu: Napıyorsun? (15.07)
Furkan: Arkadaşlarla oturuyoruz hayatım sen? (16.25)
Banu: Yurttayım ben de. Geç cevap verdin? (16.30)
Furkan: Mesajını görmemişim. Dedim ya oturuyoruz. Sohbet muhabbet. (16.44)
Banu: Anladım. (16.50)
Furkan: Trip mi bu şimdi? (17.03)
Banu: Yoo (17.05)
Furkan: Eve gidince arayayım seni. (17.09)
Banu : Peki (17.10)
Furkan eve gidince Banu'yu aradı: "Aşkım?" "Efendim?" "Sese bak, bozulmuş sevgilim bana belli." "Ya yok bozulmak değil de. Neyse." "Söyle söyle." "Oraya çabuk alıştın. Senin adına seviniyorum tabi de beni biraz unuttun sanki." "Sevgilim olur mu öyle şey? Sadece ilk günler yoğun geçiyor, bir sürü insanla tanışıyorsun. O yüzden çok bakamıyorum telefonuma, yoksa aklımdasın." Furkan tatlı diliyle olayı yumuşatsa da bundan sonra ilişkilerinin farklı bir evreye geçeceğini öngörebiliyordu. Önceleri sorun olmayan ve aştıkları şeyler şimdi önlerine engel olarak tek tek çıkmaya başlıyordu. İkisi de endişeliydi. Bakalım zaman onlara neler gösterecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionHerkes bir maskeyle yaşar. Ne kötü görünenler gerçekten kötüdür ne de iyi görünenler gerçekten iyi. Yaşadıklarımızın ardında da bir şeyler gizlidir hep. Hangi mutluluklar acı, hangi acılar mutluluk getirir bilinmez. Aslında her son yeni bir başlangı...