Mert akşam olunca Ali'nin evine gitti. Kapıyı açan Fatma Hanım: "Ali'yi çağırayım, bekle." dedi ve içeri gitti. Ali kapıya geldiğinde Mert hemen ona sarıldı: "Ah Ali!" Ali kendini geri çekti. Mert: "Gel dışarıda biraz konuşalım." dedi. Ali isteksizce üstüne bir ceket alıp: "Anne ben gelirim birazdan." dedi ve kapıyı kapattı. Yürümeye başladılar. "Ben aslında..." "Bak ben..." Aynı anda lafa girmişlerdi. "Önce sen söyle." "Yok tamam söyle sen." Mert konuşmaya başladı: "Bak Ali. Seni anlıyorum ama sen de biraz beni anlamaya çalış. Kız bana çok yardımcı oldu. Bir yanlışını da görmedim. Durduk yere tersleyemiyorum. Huzursuzluğunu anlıyorum ama benim gözüm senden başkasını görmüyor ki." Ali cevap verdi: "Mert senin için konuşması kolay tabii. Gözünün önünde sevgiline asılan bir kaşara tahammül etmesi gereken sen değilsin! Terslemen gerekiyor artık şu kızı. Umutlanıyor görmüyor musun?!" Mert Ali'ye sarılmaya çalıştı fakat Ali onu itti. Mert biraz ısrar edince Ali birden bağırmaya başladı: "Bırak! Bırak beni bırak! Dokunma! İstemiyorum dokunma!" Ali hem bağırıyor hem ağlıyordu. Çevredeki herkes onlara bakıyordu. Mert Ali'yi sakinleştirmeye çalıştı: "Ali tamam sakin ol. Özür dilerim. Bak tamam uzak duruyorum, dokunmuyorum." Ali tekrar ediyordu: "İstemiyorum... Dokunma..." Ali yaşadıklarının etkisini hala taşıyordu içinde. Ne kadar belli etmemeye çalışsa da ona yaşatılanlar çok derin yaralar açmıştı ruhunda ve en ufak bir sarsıntıda kanıyordu o yaralar. Mert büfeden aldığı suyu Ali'ye verdi: "Hadi, iç biraz." Ali biraz olsun sakinleşmişti. "Sen nasıl mutlu olacaksan öyle olsun Ali. Tuğçe'yle konuşmayacağım bir daha. Gözünden akan bir damla yaş için bu dünyayı yakarım ben. Bu kendim dahi olsa!" dedi Mert.
Kerem Ebru Hoca'nın yeni yüklediği fotoğraflara bakıyordu. Öylesine güzeldi ki! Yine hayallere dalmıştı. En sonunda sosyal medyadan Ebru Hoca'ya mesaj atmaya karar verdi.
keremaltinsoy: Merhaba:) (20.23)
ebruyilmazoglu: Merhaba? (20.45)
keremaltinsoy: Nasılsınız :) (20.46)
ebruyilmazoglu: İyiyim keremcim sen? (21.05)
keremaltinsoy: Sağolun ben de iyiyim :) Yarın boş musunuz acaba? Size bir kahve ısmarlamak isterim (21.07)
ebruyilmazoglu: Bir şey mi konuşacağız? (21.35)
keremaltinsoy: Aslında sizi görmek bana yeter (21.36)
ebruyilmazoglu: Bunun doğru olacağını düşünmüyorum kerem. (21.58)
keremaltinsoy: Neden ama? (22.00)
ebruyilmazoglu: Daha fazla konuşmak istemiyorum. İyi geceler. (22.39)
Kerem bilgisayarını hızlıca kapattı. Öfkeliydi. "Hiçbir şey aşka engel olamaz." dedi kendi kendine, "Ve ben bunu Ebru'ya kanıtlayacağım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionHerkes bir maskeyle yaşar. Ne kötü görünenler gerçekten kötüdür ne de iyi görünenler gerçekten iyi. Yaşadıklarımızın ardında da bir şeyler gizlidir hep. Hangi mutluluklar acı, hangi acılar mutluluk getirir bilinmez. Aslında her son yeni bir başlangı...