Unutmak Zordur

47 4 4
                                    

Ada ve Batuhan her gün buluşup beraber sınava hazırlanmaya başlamışlardı bile. İkisi de birbirini motive ediyordu. O gün yine her zamanki kitap kafede buluşmuşlardı. Kerem elinde kırmızı bir gülle gelmişti: "Seni seviyorum... B." Ada bir an durdu. Tam 1 yıl önceye gitti. Sınıfta dolabını açıp Kerem'in koyduğu gülü gördüğü anı hatırladı. Dalıp gitmişti. "O zamandan bu zamana ne çok şey değişti!" diye geçirdi içinden. Hüzünlenmişti. Batuhan'ı duymuyordu bile: "Adaaa? Adaaaaa? Heyyy?!" Ada hemen silkindi: "Ay, çok pardon! Dalmışım! Çok güzel gül, teşekkür ederim." Batuhan Ada'nın dudaklarına bir öpücük kondurup yanındaki sandalyeye oturdu. Kahveleri geldikten sonra çalışmaya başladılar. Uzun süre çalıştıktan sonra hava karardı, artık gitme vakitleri gelmişti. Arabaya bindiler. Batuhan'ın eli vitesteydi, onun üstünde de Ada'nın eli vardı. Arabanın aynasından sarkan fulara dikkatlice baktı Ada: "Aa! Bu benim mi?" "Evet." diye güldü Batuhan, "Geçen gün arabada düşürmüşsün, taktım ben de." Ada Batuhan'a sevgiyle bakarken radyoda çalmaya başlayan şarkı her şeyi bozmuştu: "Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak..." Kerem'le Ada'nın şarkısıydı bu. "Lanet olsun! Defol artık beynimin içinden!" dedi Ada kendi kendine. "Bir kırıntın bile kalmasın! Hiçbir şey hatırlatmasın seni! İstemiyorum!" Ada öyle kasmıştı ki kendini Batuhan'ın elini öldüresiye sıkmıştı. Batuhan acıyla bağırdı: "Ada ne yapıyorsun aahh!" Ada bir an durdu: "Batu! Çok özür dilerim. Şey, farkında değilim! İyi misin, çok acıdı mı?" Batuhan çaktırmamaya çalışarak: "İyiyim tamam." dedi. "Bu aralar dalıp dalıp gidiyorsun." dedi Batuhan aradan biraz zaman geçtikten sonra. Ada sustu. Camını açıp yüzüne vuran rüzgara döktü içini: "Lütfen mutlu olmama izin ver hayat, lütfen."

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin