Geçmişin İzleri

49 4 6
                                    

Furkan size bir konum gönderdi. (19.30)
Banu heyecanla çıktı evden. Haritadaki konuma dikkatlice bakınca biraz şaşırdı. Konum limanı işaret ediyordu. Otobüse bindi, limana yakın bir yerde inip işaretli yere doğru yürümeye başladı. Beyaz ve güzel bir teknenin önüne geldiğinde "Hedefe ulaştınız!" yazısını gördü. Etrafına bakındı. Kimse yoktu.
Furkan: Tekneden içeri gir... (20.44)
Banu tedirginlikle tekneye doğru birkaç adım attı. Yine kimseyi göremedi. Teknenin iç kısmına yöneldi. O an çalmaya başlayan şarkı tüm tekneyi sarmıştı: "Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem..." Banu kafasını çevirdiğinde müthiş bir sofra gördü. Her yer mumlarla donatılmıştı. Furkan masanın yanında durmuş onu bekliyordu. Giydiği siyah takım elbiseyle çok yakışıklı görünüyordu. Elini Banu'ya doğru uzattı. Banu şok içindeydi. Titreyen elini Furkan'a verdi. Çalan şarkı eşliğinde dans etmeye başladılar. Furkan Banu'nun gözlerinin içine bakıyordu. Banu olanları idrak etmeye çalışırken Furkan Banu'yu belinden kavrayarak kulağına eğildi: "Daha yolun başındasın değişirsin diyorlar, oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar..." diyerek şarkıya eşlik etti. Banu bulutların üstündeydi adeta. Furkan'a sarıldı: "Ben çok şanslıyım." Furkan gülümsedi: "Benim kadar değil." Şarkı bittikten sonra sofraya oturdular. Ortam öylesine romantikti ki ikisi de aşk sarhoşu olmuştu adeta. Bu sırada tekne iyice açılmıştı, denizin tam ortasındaydılar. Yemekler bittikten sonra Furkan Banu'yu elinden tutup güverteye çıkardı. Manzara inanılmazdı. Gökyüzündeki yıldızlar insanın gözünü alırken, denize vuran yakamoz adeta büyülüyordu görenleri. Furkan Banu'nun üstünü battaniyeyle örtüp yanına oturdu. İkisi de manzaraya kitlenmiş gibiydi. "Senin kadar olmasa da çok güzel bir manzara" dedi Furkan. Banu Furkan'a baktı: "Ben seni hak etmek için ne yaptım?" Furkan Banu'nun elini tuttu: "Seni öyle çok seviyorum ki. Her şeyden çok...." Banu ve Furkan'ın dudakları birleşti. Furkan elini cebine götürdü. Siyah kadife kutuyu Banu'ya gösterdi: "Banu... Sonsuza kadar benim olur musun?" Banu şok geçirmişti. Böyle bir teklifi beklemiyordu. Gecenin karanlığında parıl parıl parlayan yüzüğe öylece bakakalmıştı. Furkan cevap bekliyordu: "Banu?" Banu ne diyeceğini bilemedi: "Ben..." Furkan üsteledi: "Evet, cevabını bekliyorum aşkım?" Banu tedirgin görünüyordu: "Bu çok ciddi bir karar Furkan. Ayrıca çok genciz. Evlilik fikri bizim için henüz çok erken. Sadece tercih dönemindeki bu sıkıntımız yüzünden alınacak bir karar değil bu. Aile olmaktan bahsediyoruz." Furkan kutuyu bir hışımla kapattı: "Banu ben ailem sen ol istiyorum. Bu teklifi zaten yapacaktım. Birkaç yıl önce ya da sonra ne farkeder? Ben senden ayrı yaşamak istemiyorum. Madem aynı okula gidemiyoruz, madem hayatlarımız ayrılma noktasında, evlenelim işte. Bir aile olalım. Aynı evde yaşayalım." Banu yanlış anlaşılmaktan korkuyordu: "Bak sevgilim ben de seni çok seviyorum, ben de seninle bir aile kurmak isterim ama bu şekilde değil. Bir sorundan kaçmak için değil. Gerçekten hazır olduğumuz için. Zamanı geldiği için." Furkan ikna olmuşa benzemiyordu: "Banu ortak bir gelecek planlayamıyoruz evlenmeden. Olmuyor işte. Şartlar buna izin vermiyor. Farklı yerlerde hayat kurmaya mecbur kalıyoruz. Bu fikirden korkuyorum. Değişen koşulların bizi değiştirmesinden korkuyorum. Evlenip bağımızı sağlamlaştırmak istiyorum." Banu kararlı görünüyordu: "Hislerine gerçekten güveniyorsan neden korkuyorsun ki? Evlenip beni garantiye almaya çalışmanı anlayamıyorum. Dünyanın öbür ucuna da gitsem benim aşkım değişmez ki. Niye bu kadar tedirginsin?" Furkan ağlamaya başladı: "O da böyle demişti. Seni asla bırakmam demişti. Sonra başka şehre gitti. Öğrendim ki aldatılmışım! Ben bunu ikinci kez kaldıramam Banu... Bana bunu yapma! Gitme, lütfen..." Banu Furkan'a sarıldı: "Bu yüzüğü benim için sakla tamam mı? Ben kimse gibi olmayacağım. Bu yüzüğü zamanı geldiğinde sen takacaksın parmağıma. Sana söz veriyorum."

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin