Mert ve Ali sinemaya gitmişlerdi. En sevdikleri seri olan 'Marvel'ın son filmini seyredecekleri için çok heyecanlıydılar. Işıklar kapandı. Film başladı. Mert yavaşça Ali'nin elini tuttu. Ali kendi kendine gülümsüyordu. Işıklar yanıp ara verildiğinde birden ellerini ayırmaya çalışırlarken Mert mısırı yere döktü. Suratı kızarmıştı. Ali güldü. Mert sinir olmuştu: "Of neye gülüyorsun?" Ali sevgi dolu bakışlarla: "Çok şapşalsın!" dedi. Birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Kimse anlamamıştı ama onlar anlaşmıştı. Aşkın diliydi bu.
Yeşim amcasını ziyarete gitmişti: "Avukat oluyorum amca. Kurtaracağım seni buradan!" Amcasının gözleri dolmuştu: "Başaracağını biliyordum. Seninle gurur duyuyorum Yeşim!" Yeşim amcasının suçsuzluğunu ispatlayıp onu oradan kurtacağına emindi. Amcası da öyle.
Banu ve Furkan ilişkileri için önemli bir geceyi geride bırakmıştı. O gecenin sabahında ikisi de düşünceliydi. Furkan zaman geçtikçe Banu'ya hak vermeye başlamıştı. Geçmişte ona yapılanların sorumlusu Banu değildi. Başkalarının yaptığı hataları o da tekrarlayacak diye bir şey yoktu. Ona güvenmeyi öğrenmeliydi. Banu da Furkan'ı anlamaya çalışıyordu. Anlaşılan kalbi çok kırıktı. Geçmişte yaşadığı acıların etkisinden kurtulamıyordu. Onu öyle mutlu edecekti ki tüm acılarının izlerini silecekti. Banu bu düşüncelere dalmışken telefonu çaldı. Geçen gün arayan yurtdışı numarasaydı. Arayanın Gözde olduğunu anlayıp meşgule attı telefonu. Gözde ısrarla aramaya devam ediyordu. Banu dayanamadı: "Ne var Gözde ne?!" "Banu önce bir selam deseydin ya." diye sitem etti Gözde. "Kusura bakma bu aralar biraz sinirim bozuk. En son konuşmamızdan sonra da öfkem geçmedi. Hala kırgınım sana." diye açıkladı Banu. "Yarın İstanbul'a geliyorum. Babamların haberi yok. Sende kalabilir miyim Banu? Sana kendimi affettireceğim. Her şeyi konuşacağız, söz. Seni çok özledim." dedi Gözde. Banu şaşırmıştı: "Nasıl yani dönüyor musun buraya?" "Hayır. Sadece birkaç günlüğüne geliyorum. Gelince detayları konuşuruz." dedi Gözde. Banu diyecek bir şey bulamadı: "Gel, gel tabi. Kalabilirsin bende." Banu Gözde'yi havaalanında karşıladı. Sarıldılar. "Banu, çok teşekkür ederim." dedi Gözde. Elinde küçük bir çanta vardı. Bir restorana geçtiler. "Gözde neler oluyor Allah aşkına? Habersiz gittin buralardan. Sonra birden tekrar ortaya çıktın." diye aklındaki soruları sordu Banu. Gözde başına gelenleri tek tek anlattı. Banu'dan özür diledi. "Telefonda söylediklerin canımı çok acıttı Banu. Ben seni sevmez olur muyum hiç? Sen benim kardeşimsin." dedi gözleri dolu bir şekilde. Banu biraz olsun yumuşamıştı. Yemekleri bittikten sonra eve geçmeye karar verdiler. Banu o an durdu. Gözde'ye baktı: "Sana söylemem gereken bir şey var." ve her şeyi bir bir anlattı. Gözde çok şaşırsa da vereceği tepkinin Banu'nun onu affetmesi için bir fırsat olduğunu biliyordu: "Her zaman, her şartta yanındayım tatlım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionHerkes bir maskeyle yaşar. Ne kötü görünenler gerçekten kötüdür ne de iyi görünenler gerçekten iyi. Yaşadıklarımızın ardında da bir şeyler gizlidir hep. Hangi mutluluklar acı, hangi acılar mutluluk getirir bilinmez. Aslında her son yeni bir başlangı...