13. Bölüm

1.8K 78 6
                                        


''Umut ve inadı yanıma aldım azimle geliyorum sana.''

     Zilan profiterol tabağını aldığında üzerinde şirin bir not gördü. Notta 'profötörol' yazıyor, bir de kağıtta gülen yüz şekli duruyordu. Profötörol, Zilanca tabiriyle profiterol demekti. Yaşanılan onca şeyin yanında işin ilginç kısmı ise, bu nottaki yazı Ayaz'ın el yazısıydı..

2003

     Ayaz ile Zilan pastanede oturuyordu. Ayaz Zilan'ın durgun olduğunu fark edince konuşmaya başladı:

    ''Ee! Anlat bakalım güzellik okul nasıl gidiyor?'' dedi. Zilan:

    ''Amaan nolsun Ayaz abi, yerinde duruyor işte.'' dedi. Ayaz:

    ''Hayırdır, kötü bir şey mi oldu?'' diye sorunca Zilan:

    ''Yoo. Sadece sıkıldım. On  yıldır istisnasız okuyorum. Hayır yani herkes okumak zorunda mı?'' diye dert yanınca Ayaz:

    ''Okul mu zorluyor seni? Yoksa stajlar mı başladı? '' diye sordu. Zilan:

    ''Ay yok. Keşke başlasa. Ama seneye.'' deyince Ayaz şaşırdı:

    ''Ne yani sen şimdi stajın başlamasını istiyorsun ama okuldan sıkıldın, doğru mu anladım?'' dedi. Zilan:

    ''Ya Ayaz abi, herkes tutturmuş staj staj. Ne var Allah aşkına bu stajda? Bana kalsa okul olmasın, staj olsun. Düşünsene bıcı bıcı bi dünya çocuk, ben onlarla ilgilenirken dünyayı unuturum. Hepsi benim gibi anaokulu kaçağı'' diye derdini anlatırken, bir an duraksayıp: ''Sahi, sen ablamın bana taktığı lakabı bilmiyorsun demi? Ablam bi kaç haftadır bana anaokulu kaçağı diye sesleniyor. Tamam ilk zamanlarda kızıyordum ama şimdi düşününce kulağa hiç te fena gelmiyor.'' dedi.

Ayaz ve Zilan konuşmaya dalarken, garson siparişlerini almak için masalarına geldi. Zilan garsona profötörol istediğini söyledi. Garson gittikten sonra Ayaz gülümseyerek:

    ''Profötörol? Profiterol mü demek istedin? dedi. Zilan biraz mahcup olmuş bir eda ile:

    ''Profötörol değil mi? Yanlış mı söyledim? Ama bunun adı da çok karışık ki. '' deyince, Ayaz daha da içten gülerek:

    ''Profiterol. Orijinali Profiterol. Zaten kendisi bir Fransız tatlısıdır.'' dedi. Zilan muziplik yaptı.

    ''Heh işte, demek ki adı Fransızca olduğu için mevzuya Fransız kaldım ben. Çok zor yaa! Fransızcası senin dediğin gibi olsun, Zilancası profötörol.'' dedi. İkisi de birbirlerine tatlı tatlı gülümsediler.

2008

     Zilan elinde kendine gülümseyen profiterole istemsizce gülümsedi. Çok tuhaftı, geçmişine dair sevdikleriyle olan bir sürü anısını hatırlıyor, özlemleri canını yakmaya yetiyordu. Bu sefer ise Ayaz ile olan bir sürü anısından sadece bir tanesini hatırlamıştı. Bu anı ise onun tebessüm etmesine engel olmamıştı. Ayaz aynı Ayaz değildi ki, farklıydı. Üstelik bu farklı yanı kabusları olmasına yetecek kadar canını yakıyordu. Şimdi ise Ayaz'a dair hatırladığı bir anıda korkmak yerine gülümsüyordu. Kendince tabir ettiği profötörolünü tebessüm ederek yedi. Haftalar sonra ilk defa mutlu hayat mottosunu yaşamaya karar verdi. Anı yaşamalıydı. Ve öyle de yaptı. Elindeki yanığın tedavisini Perizat'ın yaptığı kreme teslim etti, yüreğindeki cam kırıklarının tedavisini ise bir nebze de olsa elindeki kendisine gülümseyen profiterole..

ZOR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin