21. Bölüm

1.4K 57 6
                                        


''Bazı yaralar varlığıyla tedavi eder.''

     Zilan sabah uyandığında odada Ayaz'ı göremedi. Geceki hallerini hatırlayınca endişeye kapıldı. Bir an dünkü gibi görebilmenin umuduyla kapılarının önündeki balkona pencereden baktı. Ayaz'ı görünce rahatladı. Ayaz sadece duruyordu. Üzerindeki mavi tişörtüyle öylece gökyüzüne bakıyordu. Kah bulutlara bakıyor, kah güneşe bakıyordu. Zilan odanın penceresinden Ayaz'ı izledi. Yine her zaman ki gibi şıktı, arkadan silüetinde bile bir karizma vardı. Zilan açık olan pencerenin camına sırtını dayadı. Kendisini izlediğinden bir haber olan Ayaz'ı bir müddet izledi. Dün kendisini mutlu hissettiği için üzerine mavi bir gömlek giymişti. Zilan da Ayaz'a dair bir şey daha öğrenmişti; en sevdiği renk maviydi. Bugün ise yine aynı rengi kullanmıştı. Tek bir fark vardı; gömlek yerine tişört giymişti.. Mavi huzur demekti. Dünkü tercihinin sebebi belliydi, peki bugün? Maviyi huzur rengi olduğu için mi giymişti? Yoksa huzura ihtiyacı olduğu için mi?..

     Zilan üzerinde eşofman ve salaş bir tişörtle odadan çıktı. Kapının önünde durup kollarını bağladı. Gülümseyip Ayaz'a seslendi.

    ''Görünen o ki uyumamışsın, sakın bana güneş kahkaha attı da uyumadım deme. Bu sefer dünkü gibi inandırıcı olmaz.'' Ayaz arkasını dönüp gülümsedi. Zilan bağladığı kollarını çözdü. Yavaş adımlarla Ayaz'a doğru yürüdü. ''Gözlerin seni fazlasıyla ele veriyor çünkü.'' Ayaz kendisine doğru gelen Zilan'a tebessüm etti.

    ''Günaydın'' dedi. Zilan'da Ayaz'a gülümsedi. ''Günaydın'' dedi.

Zilan bir yerlerden başlayarak Ayaz'ın ruh halini analiz etmeye çalıştı.

    ''Bu renk sana çok yakışıyor.'' dedi. Ayaz tebessüm etti.

    ''Maviyi seviyorum, huzur veriyor bana.'' Zilan gülümsedi.

    ''Dün itibariyle sana dair bir şey daha öğrendim, en sevdiğin renk. Mavi en sevdiğin renkti demi arkadaşım?'' Ayaz da gülümsedi.

    ''Evet arkadaşım, mavi en sevdiğim renk.''

     Zilan tek soruyla Ayaz'ın ruh halini çözmüştü. Ayaz'ın huzura ihtiyacı vardı, sanki maviyi değil de huzuru üzerine giyiyordu. Bunun da en büyük kanıtı; mavinin en sevdiği tonunun gökyüzüyle aynı renkte olduğuydu. Dünkü gömleğiyle bugünkü tişörtünün tonunda olduğu gibi.

Zilan Ayaz'ın uykusuz gözlerle kendisine baktığını fark edince konuyu değiştirdi.

    ''Hatta şuan böyle güneş vuruyo ya, kim inanır ki senin gözlerinin yeşil olduğuna, sen görmüyosun ama yeşil içinde mavi hareler dönüyor. Tabi üzerindeki mavi tişörtün de etkisi büyük.'' Gülümseyerek kafasını sağa sola yatırdı. ''A'aaa Ayaaz, gerçekten var ya şuan gözlerin maaviii.'' Ayaz Zilan'ın haftalar sonra gelen doğal, o çocuksu hallerini gülümseyerek izliyordu. Zilan konuşmaya devam etti. ''Biliyo musun benim gözlerimde bebekken maviymiş, ben hatırlamıyorum ama fotoğraflarımda gördüm. Böyle bildiğin mavi. Hatta İshak amcam bebekken gözlerim mavi olduğu için beni deniz gözlüm diye severdi, hala da öyle sever. Yani düşünebiliyor musun şu gözlerin neresi mavi?'' gülümsedi ''Ama amcam işte. Mavi gerçekten güzel renk, yani ben de severim maviyi, en sevdiğim renk olmasa da yine de sevdiğim renkler arasında.''

Ayaz Zilan'ın ne yapmak istediğini anlamış olsa bile onun haftalar sonra gelen o çocuk halleriyle çocuk olmak istedi.

    ''Hımm, peki senin en sevdiğin renk neymiş arkadaşım?'' Zilan:

ZOR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin