''Senin bu halin ne? Hem de bu saatte?'' Necla sırıtıp saçlarını savurarak aynaya doğru yürüdü. Son kez aynaya baktı. Edepsizce gülünce Nihal söylendi. ''Sakın bana tahmin ettiğim şeyi yapacağını söyleme!'' Necla saçlarına da birkaç fıs parfüm sıktı. Gözlerini kocaman açıp kendisine parçalayacakmış gibi bakan Nihal'e sordu.
''Sızlıyo deemi? Ben sana dedim boşuna direnme diye.'' Nihal yerinden kalkmaya çalıştı. Dişlerini sıkıp kızdı.
''Ne diyosun sen be!'' Necla sırıttı.
''Kalkamıyon bile yerinden.'' Kaşını kaldırdı. ''Kaçamıyosan zevk alacaktın Nihal. Silahın vardı elinde'' saçını savurdu ''Kadınlığını konuşturacaktın.'' Nihal:
''İğreniyorum senden. Sen tam bir gerizekalısın! Yirmi yaşındasın salak! Kırk yaşındaki bi adamın yatağına.. Sen ne aşağılık bi mahlukatmışsın!'' Necla Nihal'e doğru gülerek yürüdü. ''Karakterini sattığın, beni sattığın yetmiyomuş gibi şimdi kendi bedenini mi satıyosun?'' Yüzüne tükürdü ''Buna bile değmezsin, tükürüğüme yazık!'' Necla makyajlı yüzüne gelen tükürüğe sinirlendi, Nihal'in saçını tuttu.
''Sana bu evde dengeler değişecek demiştim. O gün yapacaklarımdan kork dedim amaa seen o günü bile beklemedin. Şu haline bak, bana direnemiyon bile! Niye Nihal? Niye direnemiyon bana? Bedeninin desteğini şu morarmış kollarından alıyon da ondan. Akılsızsın Nihal'' sırıttı ''gerçi senin akılsızlığın benim işime geldi. Benimle iyi geçinirsen bi daha öyle bi şey yaşamazsın. Ben senin gibi değilim. Erkeğimi paylaşmam. Ne isterse veririm. Erkek adam, ne istiyosa erkekliğinden! Hanımında sen de erkek memnun etmeyi bilmiyosunuz. Adamın istediği tek şey kadınlık..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR AŞK
General Fiction'' Asıl sen ne dediğinin farkında mısın? Kaldır kafanı bak bi etrafına! Senin yaşadığın harikalar diyarına benziyor mu? Çık şu ütopyandan! Bi bak bu topraklara, gerçekten ait olduğun dünyaya. Bak ben sana söyleyeyim olacakları ; ya ablan ölecek, ya...
