''İbrahimleri yakmaya kimsenin gücü yetmez!..''
Ayaz, balkonda nefes almakta zorlanırcasına yıldızları izleyip rahatlamaya çalışan Zilan'ın omzuna dokundu. Zilan tebessüm edip arkasını dönünce endişeli gözlerle sordu.
''Güzellik iyi misin?'' Zilan gözyaşlarını daha fazla tutamadı.
''Benn.. be benn.. korkuyorum.'' Ayaz naif bir ses tonuyla sordu.
''Neydenn?'' Zilan'ın yüzünü avuçların arasına aldı, gözlerinin içine baktı. ''Neyden korkuyorsun güzellik? Hadi söyle bana.'' Zilan ağlıyordu.
''Çok saçma bi şey, bunu sana söyleyemem, söylersem üzülürsün.'' Ayaz:
''Seni böyle üzen şey saçma bile olsa bunu öğrenmek istiyorum.'' Zilan:
''Ama yeni hayatımızda buna yer yok.'' Ayaz:
''Yeni hayatımızda birbirimizden bir şeyler saklamaya da yer yok.'' Zilan:
''Söylersem seni üzerim.'' Ayaz:
''Üz. Sen üz.'' Zilan ağlıyordu. ''Gözünden yaş akıtanlara hesabını sorarım derken, şuan tahminlerimde yanılmıyorsam akıttığın her bir damla yaşın sebebi benim.'' Zilan ağlayarak konuştu.
''Keşke tahmin yeteneğin böylesine kuvvetli olmasaydı.'' Ayaz'a onun yüzünden ağladığını ifade ettiğini fark edince daha da ağladı ''Benn.. ben..'' Ayaz'a hıçkırıklar içinde ağlarken sarıldı. ''Özür dilerim Ayaz. Seni üzdüğüm için özür dilerim. Oysa yıldızların altında sana..'' Ayaz Zilan'ın gözlerinden akan her bir damla yaşı sildi.
''Şişşt! Tamaam. Tamam tamam tamam. Ağlama güzelim. Bak yine yıldızların altındayız, yine yıldızlar bize şahit. Seni beni istesen de üzemezsin. Zaten üzmeyi istemek melek kalbine ters. Tamam söyleme. Ama şunu da unutma, biz yaşadığımız bütün acıları unutacağız. Söz veriyorum sana, bütün yaşadığın acıları, yaşattıklarımı hepsini unutturacağım. Ama yalvarırım ağlama, gözünden akan yaşlara dayanamıyorum. Daha on dakika önce gözlerinden ışıklar çıkan o afacan kız çocuğunun hüzünlü bi kadına dönüşmesine dayanamıyorum. Büyü ama canını acıtmadan, canını acıtmalarına fırsat vermeden büyü.'' Zilan hiçbir şey söylemeden öylece ağlıyordu. ''Zilan, asıl ben özür dilerim. Sana bir daha ağlamayacaksın diye söz verirken daha üçüncü günde sözümü tutamaz oldum. Ama sana söz veriyorum; her ağladığında gözyaşını silen el olacağım.'' Endişeli gözlerle Zilan'a bakıp sordu. ''Sana zarar vereceğime hâlâ inanıyor musun?'' Zilan gözyaşları içinde Ayaz'a sarıldı.
''Hayır. Sen benim en iyi arkadaşımsın. Hiç bana zarar verebilir misin?'' Ayaz da Zilan'a sımsıkı sarıldı.
''Vermem güzellik asla sana zarar vermem. Şu yalan dünyada bana en iyi gelen şeysin, vicdanımın sesini huzura erdirensin, en kutsal emanetimsin.'' Zilan'ın gözlerinin içine baktı. ''En iyi arkadaşımsın ve sen izin verene kadar hep hayatında kalacağım.'' Zilan:
''En iyi arkadaşlar birbirinin hayatına girerken izin istemez ki, onlar sadece iyi günde değil, kötü günde de birlikte oldukları için birbirinin en iyi arkadaşı olmazlar mı? Herkes arkadaş olur ama en iyi arkadaşım diye nitelendirdikleri ise bir elin parmağını geçmez.'' güldü, işaret parmağını gösterdi ''Hatta benim dört parmak eksiğim var. Ama içimdeki fırtınalardan beni koruyacak liman gibi arkadaşım var. İlkler unutulmaz demi?'' Ayaz da gülümseyip işaret parmağını Zilan'ın parmağına değdirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/151241537-288-k874227.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR AŞK
Fiksi Umum'' Asıl sen ne dediğinin farkında mısın? Kaldır kafanı bak bi etrafına! Senin yaşadığın harikalar diyarına benziyor mu? Çık şu ütopyandan! Bi bak bu topraklara, gerçekten ait olduğun dünyaya. Bak ben sana söyleyeyim olacakları ; ya ablan ölecek, ya...