34. Bölüm

709 30 24
                                        


 

''Kelâmullah şifadır.''

     Zilan ve Bedirhan Bedirhan'ın odasında çikolata yiyorlardı. Bedirhan güldü. Zilan gülümseyerek sordu.

     ''N'oldu?'' Bedirhan gülmeye devam etti.

    ''Hiiiç..'' Zilan:

    ''Yaa minnaak'' Bedirhan:

    ''Şu anki halimize gülüyorum; sana senin çikolatalarını ikram ediyorum.'' Zilan da güldü. ''Kendi çikolatalarınmış gibi yiyebilirsin ablacım.'' Zilan:

     ''Aslında şaşırılacak bi durum (?) Zulamı patlatır patlatmaz senin delil bırakmaman gerekmiyor muydu?'' Bedirhan duygulandı.

    ''Nasıl tadı daha da lezzetli mi? Ben onlara her gün Ayet-el Kürsi okudum.'' Zilan şaşırdı.

    ''Ayet-el Kürsi mi? Niye?'' Bedirhan:

    ''Hem Allah seni korusun diye, hem de bu çikolataların son kullanma tarihi geçmeden gel burda birlikte yiyelim diye. Çok şükür duam kabul oldu, on gün sonra kavuştuk.'' Zilan'ın ellerini tutup öptü. ''Ablam, yasemin çiçeğim; sen gelmeseydin, ben bu çikolataları yemeyecektim. Şu Hekimhan'ın kavuran sıcağında hasretinden kavrulurken bazı zamanlar su içmek bile aklıma gelmedi.. Ben çok kötü şeyler düşündüm abla; sana söylemeye utansam da çok kötü şeyler düşündüm. O adam sana hiç zorla.. özür dilerim abla.. özür dilerim. Şurda yarından sonra gidiyosun, elimizde çikolata, şu söylediklerime bak.'' Zilan:

    ''Yok, bana bi zarar vermedi. Hem öyle olsa buraya gelebilir miyim? Biz senin doğum gününün olduğu gün tartışmıştık.'' Gülümsedi ''Her karı koca arasında olur öyle ufak tartışmalar. Sonra gece dışarı çıktık, gönlümü aldı benim. ''Gözlerini kocaman açtı ''İnanmıyosan gözlerime bak.'' Güldü ''Hatırladın demi? Çocukken doğru söylediğin zaman sen hep böyle yapardın.'' Bedirhan istemsizce tebessüm etti.

    ''O senin kocan değil abla. Evlenmek zorunda kaldığın adam. Ben ona hep gıcıktım. Senin peşinde dolanıyo diye ayar olurdum. Sonra rahmetliyle evlencem deyince rahatladım. Sonra bi parçacık sevdim de.. ama gitti seninle evlendi. Bakma bana öyle, seninle kimse evlenemezdi. Otuzuna kadar kimse evlenemezdi. Sonra da ablam evde kaldı deyip kimseye vermicektim. Bana kalcaktın.'' Zilan gözlerini kocaman açtı. ''Öyle tabi abla, seni benden çok kimse sevemez ki, hee sevdiğine inandığım biri olsaydı gözüm kapalı teslim ederdim. Nah teslim ederdim! Sıkar biraz! Ben sadece seni emanet ederdim. Sen benim kıymetlimsin. Ama bırak emanet etmeyi zorla aldılar.'' Zilan kıymetlim kelimesini duyunca aklına Ayaz geldi, farkında olmadan tebessüm etti. Lunaparkta sabahladıkları geceyi, Malatya'daki evde sabah konuşmalarını ve konakta gözlerinin içine bakıp söylediği cümleyi hatırladı. 'En kıymetlim; hadi söyle bana, bi anda seni üzen bu şey ne?' Zilan tebessüm etti, kendince konuyu değiştirmeye çalıştı.

    ''İnaaanmıyorum sana No:3! Ay been şoook!'' Bedirhan gülümsedi.

    ''Hiiiç öyle şirinlik yapmaya kalkma. Ciğerini biliyorum kızım ben senin. Ayrıca ben No:2 yim.'' Zilan:

    ''Hıı, hiç te bi kere No:2 olan benim.'' Bedirhan:

    ''Yook öyle, sen No:1 sin ben: No:2! Ayrıca No:3 o atom karıncası denen yer elması var ya o. Onunla da nasıl baş edeceklerini abileri düşünsün. Sonuçta No:1 olarak senin kader ortağın İshakcan, No:2 olarak benim kader ortağım Enes.'' Zilan:

ZOR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin