Kıran kırana bir pazarlıktı. Tüm hayatı boyunca strateji ve manipülasyon konusunda eğitilmiş Gece'ye karşı Miray'ın kazanma şansı yok denecek kadar azdı. Yine de Miray taştan bir inatla geri adım atmıyordu.
"Ayı kesinlikle kalıyor," diye tısladı. Gece'nin hemen yanı başındaki o devasa yeşil şeye bakamıyordu bile.
"Ayının kalması için kesinlikle bir neden göremiyorum," dedi Gece ruhu okşayan tatlı bir sesle.
Kalabalıktan uzaklaşmışlar, tepelerinde ışıl ışıl parlayan avize modellerinin sarktığı daha ıssız bir reyonda durmuşlardı. Her an tanınacaklarını düşünen Miray'ın yüreği hop oturup hop kalkıyordu.
"İyi," dedi Miray hınçla. Etraftakiler duymasın diye bağıramıyordu da. "Ya ayı ya ben. O kalıyorsa ben gidiyorum."
Ama gidemedi. Gece'nin büyüsü onu olduğu yere mıhlamıştı.
"İkisi de kabul edilebilir bir seçenek değil," dedi Gece.
Az önce sarılmak istediği kadını şimdi gırtlaklamak isteyen Miray sabırla konuştu. "Kılık değiştirmenin amacının ne olduğunu biliyor musun Gece?"
"Fark edilmeden..."
"Kesinlikle! Fark edilmemek. Cırtlak yeşil, koskocaman bir ayı bu amacın neresine hizmet ediyor söyler misin?"
"Gorili sevmedin..."
"Bir de bana mı aldın bu ayıyı?! Gerçekten?"
"Evet. Ayı gorilden daha yumuşak. Aynı zamanda formunu koruyan iyi bir dokumaya sahip. Böylece goril gibi bunu da kum torbası niyetine kullansan da hem kendine zarar vermemiş hem de ayının formunu bozmamış olacaksın. Ayrıca rengi senin enerjik tabiatına pembeden daha uygun. Üstelik buna gorilden çok daha rahat bir şekilde sarılabilirsin. Sıcak ve rahat olacaktır."
Miray gözlerini kırpıştırıp kalakaldı. "Ne diyeceğimi bilemiyorum. Cidden."
Gece'nin onu sabit tutan büyüyü bozduğunu fark etmesiyle olduğu yere çömeldi. Bir sızı dizlerinden ayaklarına doğru indi. Marketin içinde bir o reyona bir bu reyona gidip durmaktan bacaklarının ağrıdığını yenice fark ediyordu.
"Sen bu kadar düşünceliyken bunu kabul etmezsem hıyarın önde gideni olmuş olurum, değil mi?"
"Hayır. Hediyemi kabul etmesen bile hıyar olduğunu düşünmem."
"Ah, sağ olasın. Ama gerçekten, bana bir şey almak zorunda değilsin."
"Zorunda olmadığımı biliyorum." Miray'ın önüne gelip Gece de çömeldi. "Her zaman yanında olamıyorum Miray. Yalnız kalmanı istemiyorum."
Miray biranda kıpkırmızı oldu. Çömeldiği yerden zank diye fırladı ayağa.
"Ya-yalnız değilim ki. Sinsi sinsi evin sağından solundan fırlayan o kedimsi şey var ya tepemde. Tufa mıydı pufa mıydı?"
"Tufa."
"Her neyse. Zahmet etme yani. Hatta kedini de al."
Market arabasını sürerek yürüdü. Kasalara en kestirme nereden gidiliyordu acaba?
Gece arkasından yetişip arabayı tutarak durdurdu. Miray, kadının sıcaklığını sırtında hissedip ürperdi.
"Ayıyı istemiyorsun. Tufa'yı da. Bu durumda seni Yazevi'ne geri götürmek zorundayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
FantasyBüyücüler, Avcılar, Sıradan İnsanlar ve İblisler... Hepsi bir düzen içinde yaşıyorlardı. Ta ki en güçlü Büyücülerden biri olan Gece'nin, sevdiği adam bir Avcı tarafından vahşice öldürülene kadar... Gece artık hem intikamını alıp halkın gözünde otori...