66-Kızıl Ay'ın Uyanışı

408 69 9
                                    

    Miray Yazevi'ne geldiğinden beri, yani 20 saat 39 dakika 13 saniyedir uyuyordu. Doktorun omuzları üzerinde yükselen iki kafası da karışıktı. Kızın bu kadar uyuması için fiziksel her hangi bir neden bulamıyorlardı. Tüm ölçümler ve tahliller gayet normal görünüyordu.

     "Kırıklar düzeltildi," dedi Kastor.

    "Doku hasarlarının iyileşmesi stabil," dedi Kastar. "Fiziksel olarak her şey olması gerektiği gibiyse..."

    "Miray Hanım neden uyanmıyor?" diye soruyu tamamladı Kastor.

    Miray'ın tam üstünde havada bir çember şeklini almış altın zincirden sarkan minik kristaller yeşile döndü. Miray'ı bağlayan tılsımın dokusunu oluşturan rünler çemberin ortasında belirdi. Kayıp yüzük Miray'dan uzun zamandır uzak olmasına rağmen bağı yeni bir tılsım kadar etkili görünüyordu.

    "Önceki kontrolden beri bir değişiklik yok," dedi Kastor. "Tılsımı temiz ve gayet iyi çalışıyor." Dalgınca yanağından çenesine inen yara izini kaşıdı. Sert kıllar parmağına sürtününce tıraş olması gerektiğini hatırladı.

    "Miray Hanım herhangi bir büyü etkisindeymiş gibi de görünmüyor," dedi Kastar. Gözlüğünü kaldırıp burun kemiğini ovaladı. Onun da en az kardeşi kadar tıraşa ihtiyacı vardı.

    "Psikolojik etmenler dahilinde bir sorun olduğunu bir kez daha onaylıyorum."

    "Katılıyorum."

    "Heyecan verici bir şey bu," dedi Kastor yorgunluğuna rağmen taze bir enerjiyle. Neredeyse iki gündür, hayır belki de üç buçuk gündür doğru dürüst uyumamışlardı. Uykusuzluk onlar için yeni bir şey değildi.

    "Muhteşem," dedi Kastar. "Vakanın ne çok bilinmezi var."

    "Çözülecek ne çok soru var."

    "Harika bir araştırma bir adım uzağımızda."

    Heyecanları sönüverdi.

    "Ama tetkikler yapıp incelememiz kat-i bir şekilde yasak." Kastor burnundan soludu. "Miray Hanım'ı dilediğimizce inceleyememek bilim dünyası için gerçekten büyük kayıp."

     "Gece ile tekrar konuşmayı öneriyorum," dedi Kastar. "Yeterli bilinmezle gidersek inceleme yapmamız için izin verecektir."

    "Duruma pozitif yaklaşımını destekliyorum, ancak istatiksel olarak Gece'nin negatif tutumları red cevabı alma ihtimalimizi daha da kuvvetlendiriyor. Böyle bir taleple bir kere daha gidersek derimizi yüzüp koltuğuna kılıf yapma olasılığı şüphe götürmeyecek derecede yüksek. Özellikle de bu günlerde. Her an ya birilerini öldürecekmiş ya da ölüverecekmiş gibi bir hali var."

    "Haklısın." dedi Kastar. "Gece'yi daha önce hiç bu kadar depresif bir halde gözlemlememiştik. Neredeyse hiç uyumuyor, yemiyor."

     "Böyle devam ederse hem mental hem de fiziki çöküşü kaçınılmaz," dedi Kastor.

     "Keder verici. Halbuki son zamanlarda çok daha iyi görünüyordu."

    "Doğru. Çok daha... canlıydı. Ruhundaki katılık çözülmüş gibiydi."

    "Şaşırtıcıydı. Onu hiç bu kadar hayat dolu görebileceğimizi sanmıyordum."

     "Şüphesiz Miray Hanım ona tüm tedavi yöntemlerinden daha iyi geldi."

    "Hımm," dedi bir bedeni paylaşan iki kafa aynı anda.

     "Öyleyse," dedi Kastor, "şu anda yapabileceğimiz en iyi şey Miray Hanım'ı olabildiğince çabuk ayağa kaldırma...?!"

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin