DIŞA DÖNÜK (Bölüm 15)

65 16 3
                                    

    Karanlık gökyüzünün ay ışığıyla aydınlandığı gece, çocuklar bahçede saklambaç oynamaktaydı. Tüm çocukları bir köşede duvarın üstünde izleyen Suphi ve yandaşı Tolga, aralarında muhabbet ediyor aynı zamanda da diğerlerine sözde ağabeylik yapıyorlardı. Halbûki Tolga'nın yaşı, bahçedeki oyun oynayanlar ile hemen hemen aynıydı ama o, Suphi'nin yanında ağırbaşlı takıldığından kendini büyük hissettiriyor ve hissediyordu. Suphi ise ergenlik çağına geldiğinden kanı hızlı akıyor ve sürekli dışarı mahallenin çocuklarıyla kavga ediyordu. Bu durum öyle bir safhaya gelmişti ki yurdun müdürü ona yetimhane yurdunun dışına çıkmayı yasak etmişti. Zaten ona kim yasak dese hemen karşısında direnmeye çalışıyordu. Buna neyin sebep olduğunu kendisi de bilmiyordu. Belkide bunun sebebi yolda bulduğu mecmualarda sürekli Nazım Hikmet'in eleştirilmesiydi. Çoğunluk bir tarafı eleştiriyorsa hele ki yazıları yüzünden eleştiriyorlarsa o adam ona göre suçsuzdu. Keşke Şevki burada olsa da ağız tadıyla bu konuyu konuşabilseler. Tolgaya bahsetse ' Aman ağabey ben anlamam ki memleket meselelerinden' diyordu her seferinde.

Tolga'nın kafası ise doluydu bu sıralar.Geçenlerde çöpe atılan bir gazeteyi alarak gazetede harp okullarının yakında alım yapacağını okumuştu.Bu durum onu fazlasıyla heyecanlandırmıştı.Kendisi de o okula girse Mustafa Kemal Paşa veya İsmet Paşa gibi şanlı bir Türk subayı olsa ne şeref duyardı ama kendinden.

Bu durumu yurt müdürüne söyleyecekti ama bu zamana kadar o adamla hiç muhatap olmamıştı ki. Sadece buraya ilk geldiği günlerde onunla ilgilenmişti müdür bey. Dışarıdan çok iyi bir adama benziyordu ama ' iyi bir adam olsa neden Suphi ağabeyime yasak koysun ki.'diye düşündü aklından. Sahi bu durumu ilk önce ağabeyine anlatsa o akıl verir en doğru yolu gösterirdi ona. Bu fikir kafasına yatmıştı. Hemen söze girdi :

+ Suphi ağabey,sana bir şey danışacağım.

O sırada çocukların koşturmasını pür dikkat izleyen Suphi;

- Dur hele. Şu çocukta sobelensin danışırsın.

Hevesi kırılan Tolga, belkide hiç dememeli kendini rezil etmemeli diye düşünerek karamsarlık batağına tekrardan saplandı. Aradan çok geçmedi ki duvardaki Suphi ayağındaki kundura ile Tolgayı dürttü;

- Heh. De bakalım şimdi.

+ Yok ya boş ver, çokta mühim değildi zaten.

- Şşşt bana bak. Az önce susturduğum içinse bu alınganlık, kırarım kafanı ha.

- Yok be ağabey ne alınganlığı. Şey diyecektim. Son hafta okula giderken gazetede gördüm. Askeri liselere öğrenci alınıyormuş beni de alırlar mı acep?

Önce bu duruma şaşıran Suphi, üzerinden şaşkınlığını atarak duvardan Tolga'nın yanına zıpladı ve bu seferde hüzünlendi. İki eliyle Tolganın başını ellerinin arasına aldı ve gözlerinin içine bakarak;

- Demek askeri liseye gitmek istiyorsun?

+ Evet. Ama beni alırlar mı ki?

- Niye neyin varmış ki almayacaklar?

+ Mesele de o ya ağabey. Kimsem yok...

Bu durum karşısında duyduğu derin üzüntüyü saklayamayan Suphi'nin gözleri bir anda doluverdi. Önce bir kaç anlaşılmayan hece döküldü dudaklarından. Daha sonra titreyen sesiyle;

- Alırlar tabi. Ne gerekiyorsa yaparız. Gerekirse başkumandana hatta Reis-i Cumhur'a telgraf çekeriz.

Dediklerine kendisi bile inanmamıştı ama Tolga bu sözlerin büyüsüne kapılarak ;

+ Yaşa be! Benim aslan Ağam. O zaman müdürle de konuşursun değil mi?

Tolga'nın gidecek olması Suphiyi derinden etkilemişti. Sorulan bu soru karşısında 'Konuşurum gardaşım konuşurum ' demekle yetindi.

Yatağına giren Tolga mutluluktan havalara uçuyor, tarih kitaplarında okuduğu Türk subaylarımız gibi kahraman bir asker olmanın hayalini kuruyordu. Öyle ki bu mutluluk kısa süre sonra daldığı uykuda bile tatlı birer rüyaya dönüşmüştü. Böyle mutluluğun yaşandığı aynı yatakhanede bir de derin bir hüzün vardı. Suphi derinlere işlemiş olan bu dostluk bağının belki de ilk gözyaşını şimdi yatağına döküyordu. Evet ağlıyordu. Yurttaki tek arkadaşının istikbalinin parlak olması onu sevindiriyordu ama onu ağlatan bunun sevinci değil, elbette ki ondan ayrılacak olmanın derin mi derin üzüntüsüydü.  

Kuyudaki IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin