Bölüm 25 YEMEK

409 48 14
                                    

Evin önüne geldiğimizde Gercah'a teşekkür bile edemeden araban atladım.

Kapıyı yumrukladım. En sonunda kapıyı Almatch açtı. Kaşları merakla kalkmıştı.

"Rose ne oluyor?"

"Çekil önümden Almatch," dedim onu bir elimle itip içeri girerek. Hemen merdivenlerden yukarı ikişer ikişer çıktım ve hiç düşünmeden Fiona'nın odasına daldım. Bana o yardım edebilirdi. İçeri girdiğimde karşılaştığım manzaranın şokuyla başımı çevirip bir elimle gözlerimi kapadım.

"Kahretsin! Bunu neden benim okul çıkışıma denk getiriyorsunuz ki?"

En son gördüğüm manzara Oero'nun Fiona'nın üzerine çıkmış koca bedeniydi. Neyse ki giyiniklerdi.

Fiona'nın nefes nefese kalmış sesini duydum. "Af edersin Rose. Hey, Oero. Sanırım artık üzerimden kalkman gerek aşkım."

"Ah, pardon."

Başımı çekinerek onlara tekrar çevirdim. Fiona gömleğinin üst düğmelerini ilikliyordu. Oero ise ayağa kalkıp dağılmış saçlarını geriye atıyordu.

Fiona daha sonra Oero'ya bakıp kaş göz işareti yaptı. Oero ise anlayamayarak ona baktı.

"Acil durum çağrısı aşkım. Görmüyor musun? Arkadaşımın bana ihtiyacı var."

"Hah," dedi aynı Helmes gibi kaba bir sesle. "O zaman ben dışarıdayım," dedi ve Fiona'yı çenesinden tutup tek bir hareketle kendisine çekerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "Seni seviyorum."

Fiona da ona gülümsedi. "Seni seviyorum," diye tekrarladı.

Onlara imrenmeden edemedim.

Oero odadan çıkarken koca elini atıp saçlarımı karıştırdı. "Görüşürüz Babi."

"Görüşürüz," dedim homurdanarak saçlarımı düzeltip.

Oero odadan çıkar çıkmaz Fiona üzgünce bana baktı. "Af edersin Rose. Helmes ve Almatch bizim evi yapana kadar arada bunu yapıyoruz ama genelde sen evde olmazdın. Sanırım bu sefer süreyi ayarlayamadık," dedi kızararak.

Karşısına geçip oturdum ciddi bir tavırla. "Onu terk edeceksin," dedim.

Bir an suratı asılsa da, "biliyorum," dedi ciddi bir tavırla. "Ama," dedi birden gözleri dolarak. "Ama... bunu ona söylemeye hazır değilim."

Elini tuttum. "Bu şekilde onu kendine daha çok bağlıyorsun."

Keyifsizce güldü. "Sence sadece o mu bağlanmıyor?"

Üzülerek ona baktım. Keşke Oero'yu da bizimle götürme şansımız olsaydı. Fiona gözlerini kırpıştırıp iki eliyle yüzünü yelledi. "Neyse, konu biz değiliz Rose," dedi sakinleşmeye çalışarak. "Sorun ne?"

"Elyhi, bugün bize gelip Helmes'le yemek yiyecek," dedim telaşla.

Fiona elini kaldırıp beni susturdu. "Bir dakika, bir dakika. Elyhi de kim?"

"Okul müdürümüz," dedim memnuniyetsiz bir tavırla.

Fiona inanamayarak bana baktı. "Yani şimdi sen bana okul müdürünün hoşlandığın adamla ilgilendiğini mi söylüyorsun?" Sonra kendi kendine konuşmaya başladı. "Vay be. Bundan kitap olur."

"Fiona! Beni ciddiye alır mısın lütfen?"

Fiona dönüp üzülerek bana baktı.

"Şu an bunu söyleyeceğim için bana kızma Rose ama zaten yakında buradan gidiyoruz. Neden Helmes'in mutlu olmasına izin vermiyorsun ki?"

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin