Bölüm 54 KANIT

273 39 2
                                    

Vaha bizim anlayamayacağımız kadar hem derin hem de tutkulu bir şekilde kolyeye bakarken aslında orada ne gördüğünü merak ediyordum. Şu an bulunduğumuz bu anı ateşe atarak dumanından bile uzak bir şekilde babasıyla kudretli anlarını paylaştığını anlamak zor değildi.

Vaha'nın gök mavisi gözlerinde bir anda göz yakıcı ışık kıvılcımı parladı ve kendine geldi.

"Biliyor musunuz kızlar, ne düşünüyorum. Bence bizim Carlox'la bir ilişkimiz olsaydı babam bunu onaylardı."

Bir anda sanki arkadaşıma ihanet ediyormuş hissine kapılıp başımı çevirdiğim esnada L'ehaxi'nin beni delip geçen ok gibi keskin kendinden emin bakışlarını fark ettim. O da Carlox'un bana olan ilgisini biliyordu. Neredeyse Vaha dışında ki herkes bunu anlıyordu.

L'ehaxi ani bir refleksle başını çevirdi ve Vaha'ya döndü. Bir omzunu büyük bir ustalıkla umursamaz tavırla silkti. "Bence sen ondan daha iyilerini hak ediyorsun."

"Kesinikle," diye telaşla katıldım L'ehaxi'nin bir yarayı önlemek için güçlü çıkan sözlerine.

Vaha önce gözlerini kısarak L'ehaxi'ye ardından da bana baktı. Sonra da saf saf, "daha iyisi mi var?" diye sorunca gözlerimi yarı yolda devirmeden zor durdurdum.

"Saçmalama, Vaha," dedi L'ehaxi bıkkın bir tavırla. Vaha'ya bakan gözlerinin bebekleri, inanamadığı bir düşüncenin sıcaklığıyla erimiş gibiydi. "Gerçekten Carlox'un bu gezegenin en iyi erkeği olduğunu mu düşünüyorsun?" diye sorarken kafasını iyice Vaha'ya yaklaştırmıştı. Vaha çok ayıp bir şey söylemişçesine kabuğuna çekilir gibi karnına çektiği dizlerini iki koluyla sarıp gözlerini kaçırdı.

"L'ehaxi," dedim uyarır bir tonda ama L'ehaxi beni duymamazlıktan gelerek Vaha'ya onaylamaz bakışlar atmaya devam ediyordu.

"Vaha," dedim dikkatini bana vermesi için. Başını yavaş yavaş sola doğru çevirmeye başladı ve sonunda bana baktı.

Elimi, dizinin üzerinde ki eline koydum. Bu sefer alt dudağını daha da bükerek baktı bana. Kafasının karışık olduğu belliydi.

"Biz senin en yakın arkadaşlarınız. Bize dikkatli bak Vaha," dedim ve üçümüzün arasında oluşan ama kendini sanki bir çığlıkmış gibi belli eden, kulakları tırmalayıp zihnimize damla damla akan sessizlik içerisinde gözlerimi gözlerinde diktim.

"O, sana göre biri değil."

Düşünceli bir şekilde bakışlarını yere değdirirken alt dudağını sola doğru kaydırdı. En sonunda dalgınca, "beni fark etmediğini ben de biliyorum," dedi. L'ehaxi hiç saklama gereği duymadan bariz bir şekilde nefes verdi rahatlamış bir şekilde.

Sonradan Vaha'nın başını tekrardan yukarıya kaldırdığında yüzünde rahatlamayla karışık parıldayan bir gülümseme fark ettim. "Ama sevmekten vazgeçilmez," dedi bunu desteklemek adına kolyesinin ucunu yumruk yapmış avucunun içine alarak.

"Hey, ben de nedimem nerelerde diyordum?"

Vaha bulunduğumuz andan ruhunu sıyırdığı için sesin olduğu yere bakmadı ama L'ehaxi ile aynı anda başımız geriye döndüğünde Fiona'nın ellerinin belinde, bir ayağı yere tempo tutmuş bir şekilde dudaklarını büzerek bize baktığını fark ettik.

Hemen yerimden kalkıp Fiona'ya yöneldim. "Fiona ben gerçekten..."

Ama Fiona bir elini kalkarak ona bir adım yaklaşmamı bile engellemişti. Çenesini kaldırarak, "dur bakalım orada," dedi. "Seni affetmem için bana bir geçerli sebep söyle."

Ama ben daha konuşamadan L'ehaxi çoktan Fiona'nın boynuna sarılmıştı.

"Rüya gibi olmuşsun!"

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin