Bölüm 31 B PLANI

292 44 12
                                    

 Denzy'i uyandırmamak için merdivenlerden çok yavaş indim. Salonu gaz lambalarına benzer bir takım aletler aydınlatıyordu. Neyse ki önümü rahat görüyordum. 

Kapıyı açınca Helmes'in sırtı dönük durduğunu gördüm. Kollarımı bağlayarak arkasından dikilip sırtına baktım. Derin bir nefes aldım. Neden beni aramaya çıkmıştı ki?

En sonunda beni fark etmesi için boğazımı sesli bir şekilde temizledim. Helmes'in bir an vücudu irkildi ve arkasına döndü hemen. Beni görünce rahatladığını fark ettim.

"Rozzz."

"Neden geldin?"

Başını sağ tarafa çevirdi. Ne yapacağını şaşırmış gibi bir hali vardı.

"Her şeyi mahvettim değil mi?"

"Neden yüzüme bakmıyorsun?"

Başını bana çevirdi. Helmes gerçekten pişmandı. Bu ister istemez benim yumuşamama neden olmuştu. Kendime öfkelendim.

"İlk defa aşağılandığımı hissettim," dedim sadece.

Hemen itiraz etmeye hazır kollarını kaldırdı. "Seni aşağılamadım ben."

"Öyle mi?" dedim iyice öfkelenerek. "Cümleni tamamlayamamıştın. Ne diyecektin? Ne denirdi benim gibi kızlara?"

Alt dudağını öfkeyle dişlediğini fark ettim.

"Bakkk," dedi üzerine basa basa ama bu derken yüzüme bakmıyordu. "Bu bir hataydı."

"İyi geceler Helmes," dedim sadece ve kapıyı kapatacağım esnada Helmes birden öne atlayarak kolunu kapının içine soktu.

"Bana hiç şans vermiyorsun," dedi sert bir ifadeyle.

"Şans mı?" dedim neredeyse gülerek. "O laftan sonra tokatı hak ettiğinin farkındasın değil mi?"

"Tamam," dedi sadece.

"Ne tamam?"

"İçin rahatlayacaksa tokatla."

"Değmezsin," dedim kapıyı tekrar kapatmaya kalkışarak ama Helmes yine son anda kolunu soktu.

"Rozzz, şu an sadece sana kibar davranıyorum. Normalde o kapıyı açmamın kolay olacağını biliyorsun değil mi?"

"Helmes, burada misafirim," dedim kısık bir sesle. "İnsanları rahatsız etmenin ne anlamı var?"

O ise beni duymamış gibi devam etti.

"Oero ve Fiona'nın evi bitti. Ben orada kalırım. Sende rahat edersin."

"Ne fark eder ki? Sonuçta senin evinde kalmış olacağım."

Kaşlarını çattı. "Bu ağırına mı gidiyor?"

"İyi geceler Helmes," dedim sadece ama kapıya tüm gücümü uygulamama rağmen bir milim oynamadı. Helmes, "sana demiştim," dercesine bir kaşını kaldırdı. Pes ederek kapıyı bıraktım ve Helmes de içeri girdi. Etrafa baktı.

"Gerçekten burada mı kalacaksın?" diye sordu etrafa korkunç bir şekilde bakarak.

"Kabalaşma," dedim hemen. "Herkes senin gibi şanslı doğmuyor."

Bana baktı ve yüzümü dikkatle inceledi. "Tamam, sakin ol. Bir şey demedim."

Yukarıya baktım telaşla. "Tamam Helmes. Göreceğini gördün, git artık. Denzy seni görürse yanlış anlayacak."

Dudağının bir kenarı nazikçe kıvrıldı. "Ne anlarmış?"

"Senin sandığın gibi beni rahat kız sanmasın sonra," dedim.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin