MAHKUM

Bölüm 34 BÜYÜ

Fiona ile aşağıya indik.

L'ehaxi sanki dün ki partiye o katılmamış gibi dinç bir şekilde şeffaf camların önünde ki bir koltukta oturuyordu. Kucağında asker çantası kocaman bir çanta vardı ve içinde kilolarca altın varmışçasına çantaya sarılmıştı. Düşünceli görünüyordu. Yanına gelmemize rağmen bizi fark etmemişti. Gözleri yerdeydi ve kaşları çatıktı.

Fiona, "L'ehaxi," dedi yumuşak bir sesle.

L'ehaxi birden yerinden sıçradı ve birkaç saniye geçmeden tekrar kucağında ki çantaya sarıldı. Sonra da şaşkınlıkla bize baktı.

"Siz miydiniz?"

Yanına geçip oturdum. "Sen iyi misin?"

Tekrar yere baktı ve derin bir nefes aldı. "Galiba."

"O ne demek?" diye sorarak beni yormadı Fiona.

"Bilmiyorum," dedi L'ehaxi hala düşünceli bir şekilde. "Sadece birkaç saatlik uykumda bile kabus görüp durdum."

Kalbimin birden bir kuş gibi çırptığını hissettim. "Vazgeçmeyi düşünmüyorsun değil mi?"

Önce anlamayarak yüzüme baktı. Hemen ardından da kendinden emin bir şekilde, "tabii ki hayır," dedi. "Eve geldiğim andan beri büyülerle uğraştım. Bu kadar emekten sonra istesem de vazgeçemem."

"İlginç," dedim gülümseyerek. "Çok dinç görünüyorsun."

"Büyüler her zaman bana güç verir."

Fiona koltuğun başına ilişti ve kafasıyla çantayı işaret etti.

"Hepsi çantada mı?"

"Evet," dedi başını sallayarak çantaya bakıp. "Birkaç şişe su ve sandviç var. Onun dışında hepsi korunma büyüleri."

"L'ehaxi," dedim minnettar bir sesle. "Sana nasıl teşekkür edebilirim hiç bilemiyorum."

L'ehaxi bana göz kırptı ve hemen Fiona'ya döndü. "Tüm bunları dün gece gördüklerimden dolayı yapıyorum. Şahit olduğum şeyler çok ağırdı Fiona. Bana iyi olacağına söz ver."

Fiona şaşkınlıkla gülümsedi. "İyi olacağım."

"O zaman bizimle saraya gelmiyorsun."

Fiona'nın yüzü bir anda dondu. "Tabii ki geliyorum. Aksi düşünülemez," dedi ve ayağa kalktı. Önce bana ardından da L'ehaxi'ya meydan okurcasına baktı.

"Eğer beni atlatmayı düşünürseniz çok fena olur. Emin olun sonunun nasıl olduğu önemli değil saraya gittiğinizi evdekilere söylerim," dedi ve ardından demin söylediklerini hiç söylememiş gibi yumuşakça gülümsedi. "Her neyse, acıktık değil mi? Ben kahvaltıyı hazırlamaya geçiyorum," dedi ve mutfağa yürüdü.

L'ehaxi , "bu ne demek,"dercesine baktı bana. Ben ise onu umursamayarak başımı ellerimin arasına aldım. Fiona'nın inadını kırmak imkansız gibi görünüyordu.

"Sanırım koca bir  gece Fiona'yı kararından vazgeçirmek için yeterli olmamış."

Şaşkınlıkla başımı kaldırıp L'ehaxi'ye baktım. Şaka mı yapıyordu? Sanki ben bundan memnundum.

"Çok kararlıydı," dedim üzerine basa basa.

L'ehaxi tıslarcasına güldü ve dudaklarını öfkeyle emerek başını iki yana salladı. "Onun başına bir şey gelirse risk almam."

Öfkeyle başımı salladım. "Tamam."

Başımı çevirdiğimde bile bakışlarının yüzümde olduğunu fark ettim. Bu sefer ona döndüğümde öfkemi dizginleyemedim. "Ne!"