2

3.1K 177 31
                                    


Mehmet Hoca elinde tuttuğu listeyi sınıf defterinin üzerine koyarak pilot kaleminin kapağını ağzıyla açtı.

"Basketbol takımına katılanlar el kaldırsın."

Ağzında kapak olduğu halde konuşması onu komik göstermişti. Şuan sınıfın sınav notlarını giriyordu ve parmak kaldıranlara tek tek 100 yazdı, ne güzel.

"Voleybol takımına katılanlar?"

Bu böyle devam etti, Futbol 100, Jimlastik 100, Zumba 100, Halk Oyunları 100.

İşte tam burada müdehale etmezsem deli gibi pişman olurdum.

"Hocam ben de Halk Oyunları Ekibine katılmıştım"

Üstelik bunu sadece 100 almak için yapmıştım.

Mehmet Hoca alayla baktı yüzüme.

"Sadece ilk bir ay? Sonra ekipten çıktın."

"Çıkmadım, atıldım." diyerek isyan ettim. Hiç bir spor dalında başarılı değilsem bu benim hatam mıydı?

Mehmet Hoca beni umursamayarak geriye kalan, 100 alamayan, 8 kişiye seslendi.

"Diğerleri takla ve parende atacak."

Tam sinirden ağlayacaktım ki Spor Salonuna giren mahşerin ikinci atlısıyla tüm dikkatler dağıldı. Adını hatırlamıyordum ama popülerlik sıralamasında ikinciydi o yüzden ona ikinci atlı diyordum.

"Efendim Mert?"

O daha hocaya seslenmeden kızların ayılıp bayılmalarından, hayran hayran göz süzmelerinden çocuğu fark eden hoca hesap sorarcasına dikti gözlerini ikinci atlıya.

"Sultan Hoca gönderdi. Bir kız varmış. Sizinle zaten konuşmuş daha önce ama unutmuşsunuz sanırım. Kızın adı.. Şeydi.. Mevsim gibi bir şey.. Yok aydı.."

İkinci atlının aptallığına baktım kaldım. Daha doğru dürüst cümle kuramıyor basit bir ismi bile, ki bu benim ismimdi, hatırlayamıyordu. Dışarıdan bakıldığında ona aşık olup aval aval bakan diğer kızlar gibi görünsemde işin aslı çok başkaydı. Çocuğun aptallığı afallamama neden olmuştu.

"Nisan!"

Mehmet Hocanın adımı anmasıyla bizim aptal atlının yüzü aydınlandı eliyle alnını ovaladı ve ekledi.

"Evet, Nisan. Ay adıymış demek ki. Sultan Hoca onu istiyor."

Hocayla aynı anda aynı kısık sesle konuştuk. "Gereksiz!"

Bakışlarımı aptal çocuktan çekerek Mehmet Hocaya sorarcasına baktım. Elindeki pilot kalemle ismimin karşısına 90 yazdı ve bana gidebileceğimi söyledi.

Mahşerin ikinci atlısı sınıfına giderken ben soyunma odasına gittim, kilitlediğim dolabı açarak notebookumu ve kalemliğimi aldım ve 12 Fen C'nin yolunu tuttum.

Beni görünce gülümseyen Sultan Hoca elime tutuşturduğu örnek çalışmaları incelememi istedi. İlk aşama planlamaymış ve şenliğin planını birlikte yapacakmışız.

Daha sonra bana her Çarşamba hiç spor salonuna gitmeden buraya gel dedi, ben daha ne isterdim ki..

Mahşerin 3 atlısının sıkılmış bakışlarını sırtımda hissedince karar verdim, ben bir de bu gereksizlerle aynı ortamda olmak yerine Öğretmenler Odasında olmayı isterdim.

İç sesim benimle dalga geçercesine kahkaha attı.

Gerçekten öyle mi acaba?

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin