EH 34

460 45 11
                                    

Mert: Mavi nasılsın?

MM: İyi, sen?

Mert: Ben de iyiyim. Hafif yol yorgunluğu var sadece.

MM: Yol yorgunluğu?

Mert: Evet, Pınar'ı göremeye geldim.

MM: Peki.

Mert: Sana bir kaç soru soracağım cevaplar mısın?

MM: Nereden çıktı şimdi bu?

Mert:Hangi takımı tutuyorsun?

MM: GS

Mert: Çay mı kahve mi?

MM: Kahve

Mert: Okul hayatımız boyunca seninle hiç çarpıştık mı?

MM: Bir defa

Mert: Ben salak mıyım?

MM: Evet

Mert: Peki beni neden MMert diye kaydettin?
(Görüldü)

Mert: MMN ne demek?
(Görüldü)

Mert: MM ne demek?
(Görüldü)

Mert: Bir keresinde bana Rüya gibi kokuyorsun demiştin
(Görüldü)

Mert: Rüya hanımeli mi kokuyordu?
(Görüldü)

...

Tam karşımda oturmuştu hiç çekinmeden gözlerimin içine bakıyor arada kahvesini yudumluyordu. Arada da telefonunu eline alarak mesaj yazıyordu.

Mavi olduğundan emin olmak için bir kaç soru sordum. İlk önce cevap vermeyecek sanmıştım ama her sorumu yanıtladı.

GS? Evet Pınar Galatasaraylıydı. Çaydan pek haz etmez sürekli kahve içerdi. Şu çarpışma konusu da netliğe kovuştuğuna göre kız haklıydı ben salaktım, net. Yıllarca gözümün önünde duran aşkı görememiştim.

Ama ona o kadar da salak olmadığımı kanıtlamam gerekiyordu.

Beni neden MMert diye kaydettiğini sorduğumda bakışlarını kaçırdı artık kafası eğik elindeki telefona bakıyordu ama cevap yazmadı.

MMN ve MM nin ne anlama geldiğini sorduğumda da okudu ama kıpırdamadı.

Ablasını sorduğumda elindeki kahveyi düşürdü ve kahvenin sıcağı yakmış olacak ki bağırarak sıçradı.

Salaksın Mert!

Koşarak yanına gittim ve kahve dökülen eteğinin ucundan tuttum. Ben lavoboya gitmesi için çabalarken başını kaldırdı ve aynı soğukkanlılıkla "Beni yakaladın Mert. O kadar da salak değilmişsin" dedi.

Benim yüzümden yanması canımı sıkarken onu ikinci defa kucağıma aldım "bana banyonun nerede olduğunu tarif et!" diye bağırdıktan sonra hızla merdivenlere yöneldim. Onun komutlarıyla banyoya ulaştıktan sonra yere indirdim ve yanan yere su tutmasını istedim.

"Sen rahat ol ben eczaneye gidip yanık kremi alacağım."

Kapıyı kapattıktan sonra içeriden bağırdı. "Gerek yok, evde var sen aşağıya in ben de geliyorum birazdan."

...

Üzerini değiştirip aşağıya indiğinde tekrar karşıma oturdu.

"Lütfen bu defa daha kibar bir şekilde reddet. İkinci defa aynı hayal kırıklığını kaldırabileceğimi sanmıyorum."

Dik duruşundan dolayı ona bir defa daha hayran oldum.

"Şey hani sana kalbimi attıran biri oldu demiştim."

Acı bir şekilde gülümsedi. "Ve o da Hakan'ı seviyordu."

Benim yüzümden acı çekmesini istemiyordum artık. Yanına giderek ellerini tuttum. Deniz mavisi gözlerine bakarak "o sendin" dedim. "O sendin Mavi gözlü kız. Hakan'ı sevdiğine o kadar emindim ki sınıfımızdaki mavi gözlü kızları araştırırken ilk ekledigim sendin."

Bir anda ellerini çekerek kahkaha atmaya başladı. "İnanamıyorum Mert, bu o kadar saçma ki." Evet kendi ellerimizle oluşturduğumuz karmaşa öyle komikti ki. Birbirimizi sevdiğimiz halde acı çekmiştik onca sene.

Bir anda gülmeyi bırakarak sert bir bakışla sordu. "Madem kalbini attıran kişi bendim başkalarında mutluluğu arama sebebin neydi?"

"Hakan'ı sevdiğini zannediyordum Pınar. Üstelik Hakan sana öyle naif davranıyordu ki Neva'ya kadar bunun karşılıklı olduğuna inanmıştım. Seni unutmam gerekiyordu en yakın arkadaşımın sevgilisi olacaktın, sana olan sevgimi bitirmem gerekiyordu."

İkinci bir kahkahayı patlattı. "Salaksın Mert." Bunu bana Maviyken çokça söylemişti ama Pınar olarak ilk defa söylüyordu. "Bana şöyle söylemene kızmam gerekiyor ama her sözünde geçmişimdeki bir hatayı sileceğim. Bu sayede bana o hatalarım yüzünden hesap sormayacaksın."

"Bunun için sana bir milyon defa Salak demem gerekiyor farkında mısın?" Derin bir nefes alıp ekledi. "Geçmişini yargılayamam, sana bunun için hesap da soramam. Sadece beni sevdiğini söylediğin o zamanlarda neden başkalarıyla çıktığını merak etmiştim"

"Sana söz veriyorum, artık başkası olmayacak Mavi."

Gözlerini kapatarak "bu yaşadıklarım rüya gibi" dedi, ona sarıldım ve kokusunu içime çektim.

"Hayır, hepsi gerçek. Bundan sonra hep yanında olacağım Pınar."

O da kollarını belime sardı. Öylece uzun süre durduktan "Seni seviyorum" dedim. Cevap vermek yerine iyice mayıştı, sanırım gerçekten uykusu vardı. Bir müddet sonra merağım ağır bastı ve başımı kaldırdım.

"MMN ne demek Pınar?"

Sadece gülmekle yetindi ve bana cevap vermedi.

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin