Karşımda kıvranan arkadaşımı anlamıyordum. Bu saatte beni görmeye gelmesi garipti, Neva'nın beni arayarak Hakan'ın gelişini haber vermesi ise daha garipti."Sırf telefonlarını açmadım diye mi bu haldesin?"
Cevap vermeyince devam ettim. "Kötü günler geçiriyorum Hakan. Yalnız kalmak istemiştim sadece."
Ağzını açtığında çıkan ses karşımda gördüğüm kişiye ait olamazdı, ne oluyor bu çocuğa?
"Mert bana her şeyi anlattı, Pınar."
Ah, dertleri şimdi anlaşılmıştı.
"Onun da dilinde de bakla ıslanmıyor. Bu çocuk nasıl bu kadar düşüncesizce davranıyor, aklım almıyor."
Hakan karşımda kurdeşen döken bir hasta edasıyla kıvrandı.
"Onu suçlama, senin iyiliğin için anlattı bana."
İyiliğimi isteyen biri beni öyle saçma bir konuşmayla reddetmezdi. Ama bu düşüncemi dile getirmedim.
Hakan sonunda sünepe gibi konuşmaktan sıkılmış olacak ki sesini yükselterek nefes dahi almadan konuştu.
"Ben Neva'yı seviyorum Pınar."
İyi de Neva'nın konumuzla ne alakası var ki? Mükemmel aşkınızı gözüme sokmak mı derdiniz?
"Biliyorum Hakan."
"Ben anlamıyorum, biz seninle hep abi kardeş gibiydik. Dışarıdan yanlış anlayan çok olsa da aramızda hiç bir zaman romantik bir bağ olmadı." Derin bir nefes alıp ekledi. "Ben sana karşı ümit verecek bir şeyler yaptıysam özür dilerim Pınar."
Ne, ne, ne? Bu çocuk ne saçmalıyor böyle?
"Biz seninle hala abi kardeş gibiyiz Hakan, sen ne ümidinden bahsediyorsun? Benim Mert'i sevmemde senin ne gibi bir katkın olabilir ki?"
Sözlerimle donup kalmıştı ve uzun süre kıpırdayamadı. Sonunda kendine geldiğinde boş gözlerle sordu.
"Sen Mert'i mi seviyorsun?"
Bu konuda pek konuşmak istemediğim için sadece onu onayladım.
"O salak senin beni sevdiğini zannediyor. Lise boyunca buna inanmış hattâ konuştuğunuzu ve senin kendi ağzınla itiraf ettiğini söyledi."
Duyduklarım çok ama çok saçma gelse de mevzu bahis Mert olunca en saçma olay bile gerçek olabiliyordu.
"Ona onu sevdiğimi itiraf etmiştim aslında."
Hakan bir müddet sonra beyninde çakan yıldırımlarla bana baktı.
"Mavi gözlü kız sendin! Mert'e özelden yazan da bizimle STF oynayan da hep sendin! Nisan ve Neva seni sakladı, Neva bana aşık olmadığını bildiği için beni rahat rahat buraya gönderdi."
O gerçekleri tek tek dile getirirken ben neler döndüğünü daha yeni anlıyordum.
"Kıyamam! Sen sana aşık olduğumu zannettin ve acı çekerek koşa koşa bana mı geldin? Sen ne güzel bir arkadaşsın Hakan. Yerinde başka biri olsa benim yaptığımı kınar, arkadaşlıklarına ihanet sayar, beni hayatından çıkarırdı. "
Hakan iç çekerek yanıma geldi.
"Sen benim öz kardeşim gibisin Pınar, sen hayatımdan çıkmak istesen bile ben buna izin vermem. Buraya gelirken Neva'dan korka korka izin aldığımı da itiraf etmem gerek tabii."
Kendimi onun sayesinde o kadar değerli hissettim ki bu duygu pahabiçilmezdi.
"Teşekkür ederim Hakan, iyi ki varsın. Yalnız bu konuştuklarımızı Mert'e anlatmasan olur mu?"
"Tamam" dedi Hakan ve bana sarıldı. Sanki sarılırken bütün kırgınlığımı sarmak ister gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal Karahindiba Ve Diğerleri
Kısa HikayeTamamlanmış hikaye Yarı texting Diğerleri; 2. Kitap Kırmızı Eğrelti Otu/ tamamlandı. 3. Kitap Ebruli Hanımeli/ tamamlandı.