13

1.7K 147 6
                                    


Selim'in tehditleri karşısında Neva'yla düşünüp taşındıktan sonra inkar etmenin çok anlamsız olduğuna karar verdik.

Onun iddialarını kabul edecektim ama asla bilinmeyenin ben olduğumu açık etmeyecektim.

İşte bu sebeple teneffüs zili çalar çalmaz sınıflarına gittim. Normalde o kadar tehditten sonra hocanın derse gelmesini bekler öyle girerdim sınıfa ama Selim'le bir an önce yüzleşmek istiyordum.

"Vay vay vay.. Kimleri görüyorum. Bizim minik ajanımız dönmüş yine kürkçü dükkanına."

Mert’in sözlerini umursamadım ve her zaman oturduğum sıraya geçtim.

Oturur oturmaz yanıma gelen Selim'le heyecanlamıştım acaba hızlanan kalbimin sesini duyuyor muydu?

"Merhaba Nisan."

"Merhaba Selim."

"Bak konuyu uzatmayacağım, bana mesaj yazan o kız kim?"

"Bu gerçekten de fazla direkt oldu. Sana onun kim olduğunu söyleyemem. Kusura bakma söz verdim. Sadece Pınar'ın onunla bir alakası olmadığını söylemeliyim. O gün sizin yanınızdan ayrıldıktan sonra yanıma geldi ve bana kızdı. O kızarken öğrendiklerimi de bilinmeyene söyledim."

"Neden bunu yapıyorsun? Yani neden o kız için bu kadar uğraşıyorsun? O bir kız değil mi? "

"Evet bir kız, seninle dalga geçtiği falan da yok. Ona yardım ettim çünkü o seni gerçekten seviyor, ona inanıyorum."

"Ve sırf o kız için iki yıldır uğramadığın evimize geldin öyle mi?"

"Be-ben.."

"Tamam, her neyse.. Bak bundan sonra benimle ilgili konuşmanızı istemiyorum. Benden herhangi bir laf taşımanı da istemiyorum. Tamam arkadaşınla konuşacağım, ona bir şans vereceğim ama araya kimseyi koymayacak. Daha fazla seninle muhatap olmak istemiyorum."

Ağzım açık kalmış bir şekilde Selim'e bakarken dolan gözlerimi gizlemek için başımı eğmiştim. Sultan Hocanın sınıfa gelmesiyle ona cevap vermekten kurtulmuştum ama kırılan kalbimin sızısından nasıl kurtulacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin