EH 11

446 49 0
                                    


Her şey o gün değişti. Bana hayatımın en acı olayını hatırlatan o günde sakin sakin ağır adımlarla çıkıyordum merdivenleri.

O güne kadar kalbim kimse için atmamış, herkesin anlata anlata bitiremediği aşk denilen şeyden habersiz yaşamıştım.

Önce seslerini duydum çocukların. Hakan'ın öfke dolu çığlıkları gülümsetmişti. Mert yine saçma sapan bir şeyler yapmış ve Hakan'ı delirtmiş olmalı diye düşündüm. Sonra kendileri göründü, nefes nefesiydiler. Mert arkasına bakarak koştuğundan beni görmemişti, bu yüzden bana çarpmaması için iyice duvar kenarına çekildim. Ama o ben çekilmeden önce başını çevirmiş ve beni görmüştü. Çarpmamak için sağ tarafa meyletmesi ise burun buruna gelmemizi sağlamıştı. O çarpışma ile gözlerimi kapatmış kendi düşüşümü düşünmemeye çalışıyordum ki belimde hissettiğim kollarla hala ayakta durduğumu anladım.

Düşmemem için beni sıkı sıkı tutmuştu ve bu ona iyice yaklaşmamı sağlamıştı. Ona bu kadar yakın olmak daha önce fark etmediğim bir gerçeği yüzüme çarptı. Mert, hanımeli kokuyordu.

Ya düşecek olmanın getirdiği korku yüzünden ya ona bu kadar yakın olmanın getirdiği heyecandan ya da hanımeli kokusunun verdiği acıdan; (bilmiyorum) kalbim hızlı hızlı atmaya başladı ve ayaklarımın bağı çözüldü. Gözlerim kapanırken artık vücuduma söz geçiremiyordum. Son sözlerimi hayal meyal hatırlıyorum.

"Rüya gibi kokuyorsun."

...

Bugün burada bırakayım mı? Yarına kadar merak edin siz de Pınar'a ne oldu?

evet_ogülenbenim

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin