EH 13

438 42 4
                                    

Hanımeli, Mert hanımeli kokuyordu. Evet erkeksi ağır bir parfümü vardı ama kıyafetleri, teni uzaktan fark edilemeyecek düzeyde hanımeli kokuyordu. Çarpıştığımız an burnuma gelen o koku bir daha gitmedi ne zaman Mert'i görsem istemsizce aldım hanımeli kokusunu.

Ablam ölmeden önceki yaz kafayı  takmıştı bu çiçeğe. Bahçıvanımıza rica etmiş tüm bahçeye boylu boyunca hanımeli ektirmişti. Hanımeli kokulu parfümler almış kokunun bütün eşyalarına sinmesini sağlamıştı. Artık bizim için hanımeli kokusu demek Rüya'nın kokusu demekti.

Geçen kış karşıdan karşıya geçerken ona çarpan bir tır yüzünden kaybetmiştik ablamı. Ablamın kırmızı ışıkta geçtiği söylenmişti ama kimin haklı kimin haksız olduğu önemsizdi tek bir gerçek vardı o da ablam artık yaşamıyordu.

O günden sonra Mert ne zaman yanıma gelse kendimi ablamın sıcacık  kollarındaymış gibi güvende hissediyordum. Zaten o gün aramızda oluştuğunu hissettiğim çekim bu hisle iyice büyüyor kalbimin Mert'le dolmasını sağlıyordu. Mert ise her zamanki gibi sinir bozucu, ukala ve umursamaz tavırlarına devam ediyor varlığımı, hislerimi fark etmiyordu.

Bir gün bahçeden çıkarken hanımelleri dikatimi çekti. Hepsi çiçeklenmişti ve sarhoş edici hoş bir koku yayıyordu. Bir parça kopardım ve çantama attım. Kararlıydım bir şekilde yakalanmadan  bu çiçeği Mert'in sırasına bırakacaktım.

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin