Minik kardeşim...Minik kardeşim...
Minik kardeşim...
Hakan'ın son yazdığı mesaj bir türlü aklımdan çıkmıyor bozuk bir plak gibi tekrar tekrar kafamın içinde ötüyordu. Ona mesaj yazmayı bıraktığım gün vazgeçmiştim ondan. Ama vazgeçmem onu unuttuğum anlamına gelmiyordu.
Hakan'la birebir STF oynayacağımızı öğrenen abim sinirini attıktan sonra Nisan'ı çağırarak 4lü bir grup oluşturmuş böylelikle bizi yalnız bırakmamayı garantilemişti.
İlk Nisan ile abim başladı oyuna. Sonuçta onlar bizden daha önce iddiaya girmişti. Küçük tatlı atışmalarını keyifle izledim. Nisan'ın bile bile abime yenildiğini gördüğümde gözlerimi devirdim. Ah aşk sen nelere kadirsin.
Bilerek yenildiğine emindim çünkü Nisan'ı STF oynarken defalarca izlemiştim. Yine de o abim üzülmesin diye pek çaktırmamaya çalışıyordu.
Oyun bittiğinde abim sevinçle havaya zıpladı.
-İşte bu!
-Eee ne isteyeceksin benden?
Nisan meraklı bakışlarını abimin yeşillerine kitlemisti. Hafifçe öksürdüm.
E ayıp yani, olan var olmayan var.-Immm bu hafta boyunca bana her gün 5 saat ayırmanı istiyorum.
-Selim hafta içi okul var biliyorsun. Okuldan sonra 5 saat nasıl kalırım yanında?
-O zaman 5 saati doldurmak için okuldayken de yanıma geleceksin el mecbur... Teneffüsler var, öğle arası var...
-Selim!
Abim yaramaz ve üzgün küçük bir çocuk gibi astı yüzünü, bu haliyle o kadar tatlı görünüyordu ki dayanamayıp ben ayıracaktım ona 5 saatimi.
-Ama bu iddiayı ben kazandım.
Nitekim Nisan da benim gibi düşünmüş olacak ki elleriyle Selim'in tombul yanaklarını sıktı.
- Tamam, asma suratını. Altı üstü ben de popüler bir kız olarak geçiririm onuncu sınıfın son ayını.
Ben hayran hayran aşık çiftleri izlerken Hakan "hadi" dedi "sıra bizde".
Tam üç el oynadık. İlkini zorlanarak da olsa ben aldım. Hakan o kadar çok itiraz etti ki ikinci eli oynamaya karar verdik ve bu defa ucundan kaybettim savaşı. Berabere olduğumuzdan bir el daha oynadık, neyse ki üçüncü raundun galibi bendim.
Oyun boyunca çok eğlendiğimi itiraf etmeliyim. Ama iddia söz konusu olunca ne isteyeceğimi bilemedim. Beklenti ve merakla yüzüme bakan Hakan'a mahçup bir şekilde gülümsedim.
- Ben ne isteyeceğimi hiç düşünmemiştim... Şey... Hakkımı bir müddet saklayabilir miyim? Belki bir gün istediğim bir şey bulurum.
Hakan biraz hayal kırıklığına uğramış bir ifadeyle baktı yüzüme. Ondan isteyecek hiç bir şeyimin olmaması onu yenmemden daha ağır gelmişti nedense.
- Peki.
Oyun bittiğinde bu rahatsız ortama daha fazla dayanamayan Selim, Hakan'ı da yanına alarak dışarı çıktı. Onun arkasından kahkahalara gülen Nisan tatlı tatlı söylendi.
-Hani her gün tam 5 saat yanında istiyordun beni sevgili kıskanç Selim?
Nisan'ın gülen yüzüne iç çekerek baktım.
Bir gün ben de bu kadar mutlu olmak, böyle sevilmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal Karahindiba Ve Diğerleri
KurzgeschichtenTamamlanmış hikaye Yarı texting Diğerleri; 2. Kitap Kırmızı Eğrelti Otu/ tamamlandı. 3. Kitap Ebruli Hanımeli/ tamamlandı.