Aptal Karahindiba Ve Diğerleri

KEO 20

Buğra, Selim'i çok sevdiğini onu kandırmak hattâ üzmek istemediğini son yaşanan kaza yüzünden suçlu hissettiğini söylemiş ve tatilini biraz erken bitirerek gitmişti.

Ona hak verdiğimden sessizce dinleyip yardımları için teşekkür ederek abime her şeyi açıklayacağıma söz vermiştim.

Gider ayak kestiği rol yüzünden abim ve Hakan bizim sevgili olduğumuzu düşündüğünden bu durumu açıklamak oldukça zor olacaktı.

Buğra kadar olmasa da ben de bu küçük oyunumuz için pişman olmuştum çünkü canımın içi abim ve zevzek sevdiğim bu oyun yüzünden yaralanmıştı.

Ama sonuç olarak oyunumuz asıl amacına ulaşmış Hakan'ın gerçek duygularına ulaşmıştık.

Evet beni kıskanıyordu ama bu tamamem Selim yüzündendi. Onu Nisan'ların evine zorla çağıran da Selim'di merdivenden sakat ayağıyla çıkmasını isteyen de. Hiç saçma sapan çıkarımlar yaparak boş bir hayale kapılmamalıydım.

Hakan'ın beni sevmesi imkansızdı, nokta. Hatta Hakan'ın herhangi  birini sevmesi imkansızdı. Çünkü o baba parası yiyen, yakışıklılığı yüzünden egosu tavan yapmış bir beyinsiz değildi. O annesi tarafından terk edilmiş etrafındaki kadınlardan deli gibi korkan savunmasız küçük bir çocuktu. Sevebilmesi için büyümesi gerekiyordu, büyümesi içinde sevilmesi... Annesi tarafından ya da onu bir anne gibi sevebilecek biri tarafından.

O kişi ben olurum sanmıştım, o kişinin ben olacağıma inanmıştım ama tüm çabalarıma rağmen önümdeki ilk engeli bile geçemedim, Hakan'ın güvenini kazanamadım.

Belki dedim küçük bir ihtimal içinde küçücük bir sevgi dahi varsa bana karşı, kıskançlık bunu ortaya çıkarabilir. Ama yokmuş, anladım.

Hakan'ın babasını arayarak zorla kendi evine dönmesi üzerine abime tüm yaptıklarımı nedenleriyle birlikte tek tek açıkladım.

"Hakan'ın annesi hakkında olan bu şeyleri bilmiyordum."

"Neyi biliyorsunuz ki..."

Hafif atarlı tepkim abimin iyice sinmesini sağlamıştı.

"Ben... Özür dilerim. Yani Buğra ile aranızda sevgi bağı da olabilirdi yaptıklarım çok saçmaydı, üzgünüm."

Ona gülümseyerek baktım.

"Bak bende senin bu diğer yumuşak tarafını bilmiyordun hiç. Eminim bunu da keşfeden kişi Nisan olmuştur. Ah biz kadınlar hep en ince detayına kadar araştırıp en derinlerde sakladığınız şeyleri dahi bulup çıkarıyoruz."

Onunla eğlenmemi umursamadan aynı kısık tonda sordu.

"Bu kadar çok mu seviyorsun Hakan'ı? Yani Buğra ile saçma sapan oyunlar çevirecek kadar?"

"Sence?"

Anlıyorum dercesine başını salladı.

"Artık özel hayatın konusunda sana baskı kurmama kararımı ve Hakan hakkında öğrendiğim yeni bilgileri göz önüne alarak sana bu Kırmızı Eğrelti Otu konusunda izin veriyorum. Onunla istediğin şekilde konuşabilirsin. Ama bu demek değil ki sizi başbaşa bırakacağım-"

"Boşuna nefesini yorma Selim. Hakan ve benim biz olmamız imkansız. Bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyorum. Hadi Nisan'ı daha fazla bekletmeyelim de içeri çağıralım. Biz baş başa konuşalım diye bir saattir terasta bekliyor."

Selim'i severdim, onu bir abi olarak, arkadaş olarak, dost, sırdaş olarak çok severdim. Bana çok değerli olduğumu hissettiren sevgi dolu bir abi olmuştu her zaman. Aynı ortam içindeysek gözlerini üzerimden nadiren ayırır beni bakışlarıyla güvende tutmaya çalışırdı kendince.

Ama şuan bana öyle bir bakmıştı ki daha önce hiç böylesine güvende  hissetmemiştim.

...