Aptal Karahindiba Final

2.2K 133 14
                                    


-Yani mahşerin dördüncü atlısının biz olduğumuzu biliyor muydun?

Benim sevgilim ne ara bu kadar zeki olmuştu, bizi nasıl yakalamıştı anlayamıyordum.

-İlk oyunda bilmiyordum elbette. Ama daha sonra seninle oynadığımız birebirlerde ne kadar iyi oynandığını gördüm, sistemini öğrendim. Bir de MM yazan kişi Hakan'a pek bir düşkün gibiydi sanırım o da Pınar'dı öyle değil mi?

-Sen nasıl?

-Hepsi deli Neva'nın işi biliyorum. Hakan'da ne buluyor anlamıyorum. Ama KEO'nun Neva olduğunu Hakan'a söyleyeceğim böylelikle ondan uzak durur.

-Sakın! Kardeşine neden böyle davranıyorsun? Neden mutsuz olması için elinden geleni yapıyorsun?

-Saçmalama Nisan asıl Neva Hakan'la konuşmaya devam ederse mutsuz olacak. Tam 7.günde Hakan çekip gittiğinde Neva ne hale gelecek biliyor musun?

-Neva'nın 7 günlük bir sevgililiği kabul edeceğine inanıyor musun? Aşkından ölse bile yapmaz öyle bir şey.

-Tamam bu konuyu şimdilik kapatıyorum, çocuklara sizin kim olduğunuzu söylemeyeceğim ama daha fazla küçük kız kardeşimin aşk hayatı hakkında konuşmak istemiyorum.

-Konuyu sen açtın hayatım.

Bana öyle mi dercesine bakarak sinsice sırıtan sevgilim kollarını uzatarak bir ahtapot misali sarıldı.

-Selim! Ne yapıyorsun? Tüm okul bize bakıyor.

-Abartma aşkım kantinde toplasan bir avuç insan var sadece, biraz rahat olur musun?

Eline aldığı tosttan bir parça daha ağzıma tıkıştırdı. Selim yedirdiği zaman yemeklerin tadı o kadar da kötü olmuyordu. Özellikle kendi elleriyle yemek hazırladığı zaman gerçekten hoşuma bile gidiyordu yemek yemek. Doktorların söylediği gibi psikolojik bir şey olmalıydı demek ki yemeği sevmemem.

-Selim?

-Söyle sevgilim?

-Okuldan sonra pizza yemeye gidelim mi? Sen yedirdiğin zaman oldukça güzel bir tadı oluyor pizzanın.

Gözleri ışıldayan sevgilim heyecanla bir parça daha sıkıştırdı ağzıma. Ama bu seferki biraz büyük bir lokma olmalı ki yemekte zorlandım.

-Onun yerine bize gidelim ben sana pizza yapayım. Bakalım beğenecek misin benim özel tarifimi?

Ağzımdakini yutmaya çalışarak konuştum.

-Senin yaptığın her yemeği beğeniyorum ve severek yiyorum. Eminim pizzanı da seveceğim.

-Tamam ama bundan sakın Neva'ya bahsetme. Eğer haberi olursa Hakan'ı ve Mert'i de çağırır sonra o 2 obur ayıcık yüzünden biz aç kalırız. Pizza yaptığım zaman onlara yetişemiyorum, tepsi tepsi yiyor hayvanlar.

Onun bu telaşlı haline gülmeden edemedim. Beni sevmesi bana değer vermesi beni düşünmesi o kadar güzeldi ki her anın tadını çıkarmaya çalışıyordum.

...

-Al işte bak demiştim sana toplanmış açları yine

Selim söylenerek ikinci tepsiyi fırına verirken Neva ona dil çıkararak afiyetle pizzasını yiyordu.

-Tamam sakin ol sevgilim bak hepimize bir dilim düştü, ikinci tepsiden de birer dilim yeriz sonra mutfağı toplarız.

Sözlerimle mutfakta bulunan herkes kahkaha attı.

-Sen bu oburların iki dilimle doyacağına inanıyor musun? Bana en az 10 tepsi pizza yaptıracaklar, on!

-Abartma Selimaşkım 9 tepsi de yeter. Zaten üçüncü tepsiden sonra Neva ve Nisan yemeyi bırakır.

-Sevgilime yavşama Mert!

-Yenge dedik hain çıktı. Nevacığım olmasa pizzadan haberimiz olmayacaktı, ne büyük ayıp.

Hemen yanında duran Neva'ya tek kolunu atınca muhtemelen Mert'in yağlı ellerinden kaçan Neva abisinin takdirini kazanmıştı.

-Mert!

-Keşke Selim'in kardeşi olmasaydın be Neva'm resmen yasak listesinin başını çekiyorsun.

-Mert!

-Sana ne oluyor Hakan?

-Neva'ya potansiyel flörtün gibi davranmayı bırak ve onun kardeşin olduğunu fark et artık, kardeşim!

Hakan'ın sözleriyle sinirlenen Neva kızaran gözlerini ellerine çevirdi.

-Ben Selim'in kardeşiyim sizin değil! Size kardeşlik yapmaya niyetim de yok. Kendinize başka kardeş bulun.

Çekip giden Neva'nın arkasından bakan Mert cıvık cıvık konuşmaya devam etti.

-Gördün mü? O da kardeşimiz olmayı istemiyor. Aslında Neva gibi bir güzellik için Selim'le arkadaş olmayı kesebilirim.

Aynı anda Selim'in ve Hakan'ın yumrukarına maruz kalan Mert hiç de acı çekiyor gibi durmuyordu. Diğerlerini sinirlendirmenin verdiği keyifle gülümsedi ve pişkince sordu.

-Selim bu pizza daha pişmedi mi?

İkinci dilimimizi de yedikten sonra Selim'i elinden çekerek artık birlikte sıkça vakit geçirdiğimiz terasa doğru yürümeye başladım.

-Yenge aşçımızı nereye götürüyorsun? Daha doymadık biz!

-Ben doydum ama. Siz de kendiniz pişirin kendiniz yiyin.

Bana bakarak gülümseyen sevgilimle birlikte merdivenleri çıkmaya başladım. Tüm hayatım bu şekilde geçsin istiyordum, Selim'le elele her zorluğun üstesinden geleceğimize inanıyordum.

Yine de hayatın ne getireceği belli olmadığından yapabileceğim en mantıklı şeyi yaparak anın tadını çıkarmaya karar verdim.

Daha önce sevildiğini fark edemeyen aptal bir karahindibaydım ama artık Selim'in bana ne kadar değer verdiğini beni nasıl sevdiğini görebiliyordum. Selim'le kendimi sevmeyi öğrendim. Artık kendimi seviyordum ve hayatıma mutlu devam edebilmem için bu yeterliydi.

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin