KEO 17

544 50 0
                                    

"Buğra ne zaman konuşmayı düşünüyorsun?"

Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra sıkıntıyla iç çekti.

"Sana her şeyi mesajlarda anlattım Neva. Ne duymak istiyorsun?"

Bu konuyu fazla abarttığımın farkındaydım. Ama Buğra benim son şansımdı. Söyleyecekleri alacağım kararlar üzerinde etkili olacaktı.

Biz bu konu üzerinde konuşurken şüpheli bakışlarla etrafı tarayan Nisan masaya eğildi ve fısıldadı.

"Siz de izleniyormuş gibi hissediyor musunuz?"

Sorusuyla ben de cafeyi incelemeye başladım ama her şey gayet normal görünüyordu.

"Bence abartıyorsun."

Benim aksime tekrar fısıldadı.

"Bunu anlamanın tek yolu var."

Sonra sandalyesine yaslandı ve yüksek sesle konuştu.

"Evet çocuklar kararım kesin, Selim'den ayrılacağım. Yani baksanıza onun için ne kadar değersiz olduğumu gösterdi."

Ona ne saçmaladığını soracakken Nisan'ın arkasında oturan uzun saçlı çocuk ayağa fırladı ve yanımıza geldi. Garip çocuğun yüzünü görmemle şaşırarak bağırdım.

"Abi!"

O ise beni umursamadan Nisan'ın ellerini tuttu.

"Hayır, buna izin vermiyorum. Seni bu kadar geç bulduktan sonra bırakmam hem de böylesine saçma bir sebepten dolayı. Bak Nisan aşırı kıskanç bir abi olabilirim ama bu sana değer vermediğini göstermez. Benim için çok değerlisin."

Abim, komik peruğuyla Nisan'ın gözlerinin içine bakarak aşk ilanı yaparken Nisan sanki o yokmuş gibi davranarak bize bakıyordu.

"Kalkın bize gidiyoruz. Orada bizi kimsenin rahatsız etmeyeceğinden emin olacağım."

Daha sonra abimin varlığını hatırlamış gibi ona döndü.

"Sen bizimle gelmiyorsun Sevimsiz Selim."

Hesabı ödeyip kalktığımızda istemsizce kendimi Nisan'a kızarken buldum.

"Biraz abartmadın mı? Üstüne çok gittin, yüzünü görmeliydin çok acı çekiyor ve seni kaybetmekten korkuyor."

Nisan'ın bakışlarında ilk defa soğukluk gördüm. Şuan beni arkadaşı olarak değil de görümcesi olarak görüyordu kesin.

"Korkmalı da zaten. Bu bir haftadır bana nasıl davrandığı hakkında bir fikrin var mı? Selim'in abin olduğunu biliyorum Neva ama benim de sevgilim. Ve izin verirsen aramızdaki problemlerimi kendimiz çözmeliyiz. Hem bu konuyu da aşması gerekiyor artık ileride bir sevgilin olduğunda senin gölgen olarak yaşamaya başlarsa zaten ayrılmış olacağız çünkü."

Bir sevgilim olma ihtimalinden bahsederken Buğra ile bakışarak gülüştüler. Nedense ben onlar kadar emin olamıyordum bu konuda.

Eve girerken Nisan güvenlik görevlisi Onur abiyi Selim'i siteye almaması konusunda uzun uzun tembihledi. O yetmezmiş gibi evlerindeki tüm görevlilerle de tek tek konuştu ve Selim'in eve girmesini yasakladı. Sonunda onu takip etmemizi isteyerek ikinci katta bulunan odasına çıktı.

Bizim gelinden korkmamız gerektiğini böylece öğrenmiş oldum. Bu bilgiyi annemle paylaşmam gerektiğini aklıma not aldım. Kimse Nisan'la zıtlaşmamalı.

"Artık rahatça konuşabilirsiniz."

Ben ağzımı açmadan Buğra hızlıca anlatmaya başladı.

"Bence şüphelerinde haklısın, Hakan'ın sana karşı bir ilgisi var. Seni çok kıskanıyor, benden nefret ediyor. Seninle telefonda konuştuğumuz zamanlarda bir an bile yanımdan ayrılmıyor bir keresinde telefonumu karıştırırken yakaladım onu, muhtemelen mesajlarımızı okumaya çalışıyordu. Senden hoşlanmasa Selim için bile bu kadar zahmete girmezdi."

Hakan'ın sadece basit bir hoşlaştı lafına bu kadar bozulması ve son zamanlardaki davranışları içimde bir şüphe doğurmuştu. Ya o da beni seviyorsa? Ama beni kardeşi gibi gördüğünü söylediğinden bu konuyu öğrenmek için Buğra'yı devreye soktum. Sanki bana aşıkmış gibi davranacak, Hakan'ın hareketlerini inceleyecekti.

Buğra'yı seçmemdeki en büyük etken, Hakan'ın içinde kırmızı eğrelti otu bulunan yüzüklerimi fark ettiğinde Buğra'dan bahsederken yüzünde oluşan ifadeydi. Ve tabi hemen o olayın üzerine Türkiye'ye tatile gelmesi de bir etkendi.

"Beni kardeşi gibi gördüğünü söyledi, Selim'in kıskançlıktan ne hale geldiğini gördünüz ya Hakan'ınki de bu sebeptense?"

Diğerleri bana cevap veremeden bir çığlıkla irkildik.

"Bu ses bizim bahçeden geldi"

Nisan odasının balkonuna koşarak aşağıya bakarken onu merakla takip ettik. Nisan'ın balkonuna dalları değen Kayın ağacının altına baktığımda hayatımdaki en saçma, en anlamsız, en komik aynı zamanda en korkunç manzarayı görmüştüm.

Aptal Karahindiba Ve DiğerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin