beni bulduğun zaman ⇢ byler

"10

"Çocuklar, annelerinizin size verdiği süre doldu ne yazık ki. Geçen seferki gibi biraz daha kalın derdim ama anneleriniz o kadar çok tembih etti ki korkuyorum şu an." dedi ve hep beraber güldük.
"Tamam Karen teyze." deyip koşturarak odadan çıkıyorlardı ki Lucas bir saniyeliğine bana bir şey söyledi.
"Bu arada Will, gruba hoş geldin dostum." deyip gülümsedi.
"Hoşbuldum." deyip güldüm ve sonra ikiside gitti. Karen teyze hala başımızdaydı. Bana bakarak konuşmaya devam etti.
"Sen biraz daha kalabilirsin Will, eğer istersen." dedi.
"Lütfen kal Will, tek başıma çok sıkılıyorum. Hele ablam, hiç çekilmiyor." dedi ve güldü.
"Peki." dedim ve gülümsedim. Karen teyze mutfağa döndükten sonra Mike kapıyı yeniden kapattı ve yanıma gelip konuşmaya başladı.
"Hey Will, şey.. az önceki olay.." dedi. Benim kalbim yine hızlıca atmaya başlamıştı.
"Onu yapmak zorundaydım. Çünkü Dustin ve Lucas hep benimle dalga geçiyorlar. Okuldaki bir çok kişiye bunu yaptırdılar. Bazen tokat yemiştim." dedi ve güldü. Ah o gülmeleri beni öldürüyordu.
"Yani anlayacağın sadece gözümüzü kapatıp yakınlaşmamız yetiyor. İkna olacaklarından emindim, ama yine de bunun için üzgünüm." dedi ve bana baktı. Yanımda oturuyordu ve bana yakındı.
"Şey, önemli değil. Sadece, bir an gerçekten yapacaksın sandım." dedim.
"Eğer gerçekten yapacak olsaydım," deyip bir anda burnumun dibine girdi ve yine aramızda sadece 7 santim falan vardı. Kalbim hızla atmaya devam ediyordu. Öyle böyle değildi. Bir dudaklarıma bir de gözüme bakıyordu. Sonra mesafesini hiç bozmadan gözlerime baktı ve devam etti "bunu bir anda yapardım." dedi ve yavaşça uzaklaştı. Gülmeye başlayınca ben de güldüm tabiki ama kalbim çok hızlı çarpıyordu. Bu his sadece hoşlantı olamazdı. Daha büyük bir şeydi.
"Hey Will, iyi misin?" dedi yeniden.
"Şey," dedim. "Bir sorum var. Ama kimseye sölemeyeceğine söz ver."
"Söz." dedi. "Bana güvenebilirsin." Bunu söylemesine gerek yoktu ki. Tanıyordum ben onu, sır çıkmazdı. Ama bu yapacağım şey belki de hayatımın geri kalanını mahvedecekti. Sadece.. sadece çok yeniydi böyle şeyler ve birine anlatmalıydım. Sormak zorundaydım.
"Mike?" dedim. "Aşık olduğunu nasıl anlarsın?"
"Oh... neden soruyorsun?" dedi. Ona yalan söylemek zoruma gidiyordu.
"Yoksa aşık mısın?"
"Ben, bilmiyorum." dedim. Aşk mıydı şimdi bu? Ona karşı bunu mu hissediyordum?
"Will, okula daha yeni geldin. Aşık olduğunu sanmam. Tabi eğer ilk görüşte aşk değilse." dedi. Buydu işte. Ta o zamandan beri vardı. Onu bu sabah ilk gördüğümden beri. İlk görüşte hoşlantı diye bir şey yoktu ama ilk görüşte aşk vardı. Galiba aşktı bu. Öğrenmezsem delirecektim.
"Şey, peki belirtileri neler?" dedim.
"Daha önce hiç aşık olmadım ama belirtileri iyi bilirim. Mesela onu görünce ne hissediyorsun?" Resmen onu ona anlatacaktım.
"Onu görünce çok heyecanlanıyorum. Böyle kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor, ve kelebekler. Karnımda kelebekler varmış gibi. Durduramıyorum." diye anlattım. Ona "Bana dokununca şunu hissediyorum, bana bakınca şöyle hissediyorum." diyemezdim ki zaten. Sabahtan beri sadece Mike, Lucas ve Dustin ile birlikteydim. Kafasını karıştırmak dünyanın en kötü olayı olabilirdi şu an.
"Will, sen bu kişiyi çok seviyor olmalısın." dedi. Haklıydı ama bu denli haklı olması doğru muydu?
"Ama şey, bu bana mantıklı gelmiyor. Galiba ilk görüşte aşık olmuşsun. Sabah hiç bir kızla konuşmadın." dedi. İşte içimden bir şeylerin koptuğu kısım buydu. Kızlardan hoşlanacağımı düşünüyordu ve normali de buydu zaten. Ama ben bir kızdan değil bir erkekten hoşlanıyordum ve bu onun bile normal karşılamayacağı bir şeydi. Bunu saklamak zorundaydım. Eğer öğrenirse benden uzaklaşabilirdi. Bu benim için kaos olurdu.
"Haklısın galiba. İlk görüşte aşklar uzun sürer mi?"
"Eğer onunla konuşmaya falan başlarsan ve devam edersen, evet sürebilir. Bence bir hafta geçsin. Sen herkesle bir tanış. Ondan sonra bunun üzerinde yine konuşabiliriz istersen. Belirtileri bilirim ama aşk olması için gerçekten çok fazla heyecanlanman gerek. Sana her baktığında onun gözünün içine bakıyor olman gerek. Söylediği her şeyi pür dikkat dinlemen gerek." dedi.