"Will, William Byers" dedim.
…
Her şey tam 8 yıl önce başladı. Hala hatırlıyor olmam bile bir mucize. O zaman ikimiz de 5 yaşındaydık. İkimizin de arkadaşı yoktu. Tanışmamız kötü olmuştu ama sonrası çok güzel ilerlemişti.
Bir gün eve doğru koşturuyordum ve karşıdan bir çocuk da benim yönüme doğru koşuyordu. Elinde küçücük boya kalemleri vardı. Sevinçliydi. Hediye etmiş olmalılardı. Öyle büyük falan da değildi. Hani gazatelerin yanında olur ya böyle avucunuz kadar, o kadardı işte. Bundan mutlu olunur mu demeyin, 5 yaşındaydık. O zamanlar her şeye mutlu olunabiliyor. Bir boya kalemi, bir oyuncak, bir arkadaş... Koşturuyorduk ikimizde. Önümüze bakmadığımız için çarpıştık. Boya kalemleri yere düşmüştü. Ağlamaya başladığında onu sakinleştirmek için elimden geleni yapmama rağmen o ayağa kalkıp bana bağırmaya başladı:
"Ne yaptığını gördün mü? Onlar yeni boya kalemlerimdi. Şimdi ben nasıl boya yapacağım ki?"
Kendimi çok kötü hissetmiştim ve ona baktım:
"Hey, özür dilerim. Ama bak çok uzağa gitmiş olamazlar. Hadi onları toplayalım olur mu?"
Ağlamasını kestiğime sevinmiştim. Bana baktı ve gülümsedi. Çok güzel bir gülümsemeydi bu. Ama işte 5 yaşındaki biri ne anlar bundan? Onu ayağa kaldırıp tüm boya kalemlerini topladık. Sonuncusu da elimde duruyordu. Fakat biraz aşağı indiğim için yukarı çıkarken düşmesin diye onu cebime koymuştum. Yokuşu çıktığımda o ortalıkta yoktu. Aramıştım ama bulamamıştım. Tek kelime dahi konuşmamıştık doğru düzgün. Bunun üzerine eve gittim. Akşam üstümü değiştirirken cebimde bir şey olduğunu fark ettim. Boya kalemlerinden biriydi bu. Onu vermeyi unutmuştum. Yatağımın baş ucuna koydum ve yarın vermeyi düşünüyordum. Umarım yarın yine aynı yerde olurdu.
O gece uyudum ve sabah uyandığımda ise o kalemi tamamen unutmuştum. Annemle dışarı çıkmıştık. Eve yine aynı yoldan dönüyorduk. Onu ordaki banklardan birinde tek başına otururken gördüm. Tam onu gördüğüm sırada o da beni görmüştü ve bana doğru koşmaya başlamıştı bile. Yanıma geldiğinde ikimiz de durduk.
"Şey, ben sana dün teşekkür etmeyi unuttum." dedi ve bana sarıldı. İlk defa benim yaşımda biri bana sarılmıştı. Ben de karşılık verdim ve sonrasında bana baktı.
"Benimle arkadaş olmak ister misin?" dedi. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. O güne kadar hiç arkadaşım olmamıştı. Kimse beni oyununa almazdı. Oyunbozan da değildim aslında ama beni sevmezlerdi. Anneme baktım. Gülümsüyordu ve gözlerinde "Evet de" der gibi bir bakış vardı.
"Evet" dedim gülümseyip.
"Çok güzel." dedi. "Biz burada oturuyoruz." dedi çok yakındaki bir evi gösterip. "Senin evin nerede?"
"Bizimki de biraz uzakta ama yakın." dedim.
"Harika o zaman, yarın buradaki parkta oyun oynamaya ne dersin?" dedi. Sanki bunu defalarca yapmış gibiydi.
"E-Evet olur." diyebildim.
"O zaman yarın görüşürüz yeni arkadaşım!" diyerek bağırdı ve koşarak evine girdi. Anneme baktım ve gülümseyip "Artık bir arkadaşım var anne, gördün mü?" dedim. Annemin gözleri dolmuştu.
"Gördüm canım, gördüm." dedi ve eğilip bana sarıldı. Gerçekten çok mutluydum. Akşam eve döndüğümde yatağımın başındaki kalemi gördüm ve onu, yarın ona vereceğime karşı kendime söz verdim ama sabah kalktığımda yine onu unutmuştum. Kahvaltımı edip hemen evden çıkmıştım ve parka doğru koşmuştum. Park boştu ve o birazdan gelecekti, emindim. Salıncağa oturup beklemeye başladım. İsmini sormayı unutmuştum. Çok güzel gülüyordu. Tam bu sırada o yanıma gelmişti bile ama ben fark etmemiştim:
"Hey, neye gülüyorsun?" dedi.
"Ben şey.. önemli değil." dedim. Gülümsedi ve yanımdaki salıncağa oturdu.
"Dün söylemeyi unuttum. Adım Micheal, bana kısaca Mike de. Seninki ne?" dedi. Şaşkınlıkla onu izliyordum. İlk defa biri bana adımı soruyordu.
"Çok zor bir şey sormuş olmamalıyım ama neden adını bu kadar uzun süre düşündün?" deyip tekrar gülümsedi. Yüzümü kızarmış hissediyordum ama bu neydi?
"Ş-şey adım William, bana kısaca Will de. Üzgünüm, ilk defa arkadaşım oluyor. Sense bu işi defalarca yapmış gibisin. Kaç arkadaşın var?"
"Şey.. benim ilk arkadaşım sensin." dedi. Hem şaşırmış hem de mutlu olmuştum. Neden bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni bulduğun zaman ⇢ byler
Fanfic{tamamlandı} • Mike.. deliler gibi aşık olduğum o insan. - "Günlerden cuma... bugün Mike'a aşkımı itiraf edeceğim." Sabah sabah aynanın karşısında kendimi süzüyordum. Akşama kadar dayanmak, bilemiyordum. Hala hayal gibiydi, bu zamanın hiç gelmeyeceğ...