"37

667 60 2
                                    

Bir kaç saniye sonra geri çekildim. Kalbimin yerini bilmiyordum, hayatımda hiç o kadar hızlı atmamıştı. Sonra gözlerimi açıp ona baktım. Olayın şoku ile olacak ki daha gözlerini bile açmamıştı. Kafasını birazcık yere eğdi ve gözlerini açtı. Ben kendi içimde bunu nasıl yaptığımı sorguluyordum ama daha önemli bir sorunumuz vardı. Ona.. bunu nasıl açıklayacaktım şimdi? Hayır.. hayır, ne diyecektim? Bunu yapış olamam. Bunu yapmış olamam. Kafamdaki sesler bir anda ağzımdan çıkmaya başladı.
"Bunu yapmış olamam.. bunu yapmış olamam. Bunu yapmış olamam." Mike kafasını kaldırıp bana baktı ve ben de kafamı onun yüzüne çevirdim ama sonra hemen ellerimi yüzüme koydum. O suratı görmesini istemiyordum. Başımı sağa sola salladım.
"Özür dilerim.. özür dilerim."
Elini yavaşça kaldırıp kolumu tutacaktı ki hemen geri çekildim.
"Will, sadece-"
"Özür dilerim!" dedim yeniden ve bunu kaldıramayacaktım. Hemen içeri girdim, odaya gittim. Ellerimi yüzümden çektiğimde gözümden iki damla yaş akmıştı. Kendi düşen ağlamazmış. Peki ya insan düştükten sonra bir daha kalkamayacağını ve düşmemek için elinden geleni yapıyor olsa da düşeceğini anlarsa..? Yatağa oturdum ve göz yaşlarımı sildim. Sonra da bilincimi kaybetmek ister gibi kafamı yastığa koydum. Arkamı döndüm ve gözlerimi kapattım. Gözümün önüne o an geliyordu. Sakinlemiştim az da olsa. Onu çok seviyordum ama onunla olamıyordum. Bu benim canımı çok yakıyordu. Sakince nefes alıp vermeye başladığım sırada Mike içeri girdi. Hiç ses çıkarmadım ve uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. Yatağa oturdu ve bir süre bana bakmış olmalıydı.
"Will.. sadece. Uhh sadece böyle davranmanı istemiyorum." dedi. Ne demekti bu? Benimle arkadaşlığını kesecek miydi? Gözümden sessizce bir damla daha yaş süzüldü. Uyuduğumu sandığı için konuşuyordu. Ama böylesi daha iyidi. Şimdi istediğini söyleyebilirdi çünkü duymadığımı sanıyordu. Ne söyleyecekse söylemeliydi. Uyanık olduğumu belli etsem belki de bana nazik davranmaya çalışacaktı ama bu durumdayken bile onu yormak istemiyordum. Onun incinmesini istemiyordum.. onu her şeyden çok seviyordum.
"Öyle davranmak istememiştim. Sadece böyle olunca üzülüyorum. Yani, ne zaman bunun gibi şeyler olsa bir süre ya birbirimize tuhaf davranıyor ya da hiç konuşmuyoruz. Böyle durumlarda kalmamız ya da.. az önceki gibi şeyler yaşamamız senin suçun değil. Sadece, sanırım böyle durumlarda kalmak istemememin sebebi birbirimize sürekli tuhaf davranıp birbirimizden uzaklaşacağımızdan korkmam. Bunu istemiyorum, bu arkadaşlığın kaybolmasını istemiyorum Will."
İnanamıyordum. Bana kızmamıştı aslında. Arkadaşlığımızın bitmesini istemiyordu. Asla bitirmezdim böyle bir arkadaşlığı, ya da aşkı.
"Tuhaf davranıp birbirimizden uzaklaşmayalım Will, lütfen." dedi. O an anladım ki ne kadar kızmadığına sevinsem de böyle bir şeyi onun mutluluğu için asla ama asla yapmayacaktım. Zaten yapmamalıydım, sadece onu görünce gerçekten büyülenmiş gibi hissediyordum ve beynim kendini kalbimin hareketlerine bırakıyordu. Artık bırakmamalıydı, onun için yapmamalıydı bunu. Gözlerimi sıkıca kapattım.
"İyi geceler Will." dedi ve odaya loş ışık saçan lambayı söndürdü. Sonra da yatağın içine girdi. Birkaç dakika sonra uyumuştu. Yavaşça ona döndüm. Yüzündeki ayrıntılar hala belli oluyor ve beni benden alıyordu. Gözünün önüne gelen saçı kulağının arkasına götürürken sol gözümden bir yaş süzüldü.
"İyi geceler Mike." dedim ve tekrar dönüp yattım.
Sabah uyandığımızda neredeyse hiç konuşmamıştık ve bunun onu mutsuz yaptığını anlayabiliyordum. Bu yüzden cesaretimi toplamalı ve ona bir açıklama yapmalıydım.
Annem ile Karen teyze yukarıya çıkmışlardı. Daha sonra Mike'a baktım ama ikimiz de birbirimizle göz teması kurmamaya çalışıyor gibiydik.
"Mike.." dedim ve kafasını kaldırıp gözlerini açtı. Aklıma dünki görüntü geldi ve bunu ne kadar çok sevsem de aklımdan silmeliydim.
"Bak tuhaf davranmak istemiyorum ama.. dün yaptığım yanlıştı ve neden yaptığımı bilmiyorum. Sanki kendimde değil gibiydim ve bir anda oldu. Sana söz veriyorum bir daha asla böyle bir durumda kalmayacağız." Bunları hızlı söyledikten sonra konuştu.

beni bulduğun zaman ⇢ bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin