"29

661 71 3
                                    

Yaklaşık yarım dakika sonra konuşmaya başladım. Gondol hızlanıyordu ama benim tek önemsediğim onun neden güldüğüydü, kimse kaldırımdaki taşa ya da yerde duran tahtaya öylesine gülümsemezdi.
"Mike?" dedim, sakin gibiydim.
"Evet?" dedi. İleri geri sallanıyor ve ikimizde kemerlerimizden tutmamıza rağmen kafalarımızı birbirimize çevirebiliyorduk.
"Neden yere bakıp gülümsüyordun?" dedim. Tekrar gülümsedi ve az da olsa gözleri yere kaydı.
"Yıllar sonra..." diye başladı. Gondolla beraber benim kalbim de hızlanıyordu.
"Yıllar sonra bir şeyler hatırladım." dedi. Şaşkınlığımı gizlemeyi başaramamıştım.
"N-ne?" dedim, her şeyi hatırlamış mıydı yani? Ben olduğumu biliyor muydu?
"Bir sima hatırlayamıyorum sadece." dedi.
"O zaman ne hatırladın?" dedim. Simamı hatırlamıyorsa, her şeyi değil sadece başka ayrıntıları hatırlamış olmalıydı.
"Biliyorsun, ilk arkadaşımı hiç hatırlayamadım ama onunla ilgili çok önemli bir şey aklıma geldi." dedi ve yeniden gülümsedi. Gondol artık çok hızlı sallanıyor ve benim beynim yerinden oynuyor gibiydi. Bayılabilirdim ama önce neyi hatırladığını öğrenmeliydim.
"Peki neyi hatırladın?" dedim gülümsemeye çalışarak. Yere doğru bakarken gözleri kocaman açıldı ve söyledi.
"Eskiden onu sevdiğimi hatırlıyorum."
Oturduğum yerin kenarlarına fark ettirmeden sıkıca tutundum. Nefes almakta güçlük çekiyordum. Kalbimi kontrol etmem ise imkansızdı ama aklıma hala sorular dolanıyordu.
"N-normal arkadaş a-anlamında mı yo-yoksaa..." dedim. Onun anlamış olmasını dilerken sakin kalmak mümkün değildi.
"Hayır yani, başka şekilde." Derin bir nefes aldım ama ciğerlerime hava dolmuyormuş, sanki kalbim bütün vücudumla birlikte hızlıca atıyormuş gibiydi. O kelebeklerden bahsetme gereği bile duymuyordum. Birkaç saniye geçtikten sonra tekrar konuşacaktım ki aklımdaki bütün soruları çözümlemişti.
"O, o bir erkekti. Sanırım hem kızlardan hem de erkeklerden hoşlanabiliyorum."
Mutlu mu olmalıydım bilmiyordum ama şu an tek düşünebildiğim gondoldan inmeden önce nefesimi yavaşlatabilmekti. Tabi bu kadar hızlı bir şeyde bu pek mümkün olmuyordu ama yine de bindiğim kadar sakin bir nefese geri dönebilmiştim. Gondol biraz yavaşlamaya başlayınca Mike hızlıca bana döndü.
"Bunu başka birine anlatmayacağına söz ver Will." dedi. Tabiki anlatmazdım. Sadece kendi kendime bunu söyleyip delirebilirdim.
"S-söz veriyorum." dedim. Nefesi biraz yavaşladı.
"Sana güvenebileceğimi biliyordum." dedi ve gülümsedi. Hala çok tatlı gülümsüyordu ve ben bunun hiç bitmemesini istiyordum. Belki de o hiçbir yere gidemezken, ayağa dahi kalkamazken ona burada söyleyebilirdim. Ama yaklaşık bir saat önce yaşadığımız olaydan sonra bu pek mümkün değildi sanırım. Sadece ona baktım, yere bakıyordu ve sanki sevdiği kişiyi hatırlamaya çalışıyor gibiydi. Gondol iyice yavaşlamıştı ve duruyordu artık. Kafasını yukarı kaldırdı ve normal bir ifade takındı. Durduktan sonra indik. Ama ayağa kalkmakta bile zorlanıyordum. Başım dönüyordu ve ayağa zorla kalkmıştım. Asıl sorunum o bile değildi. Mike'ın söyledikleri aklımdan gitmiyordu bir türlü. Lucas düşüncelerimi dağıttı.
"Bu efsaneydi!" dedi.
"Evet." dedi Max gülerken. Onları sadece duyabiliyordum ama soru sorsalar cevap veremeyecektim.
"Dostum, sallanırken kusacaktım." dedi Dustin ve Jane omzuna vurup güldü.
"Saçmalama." dedi. Biraz daha gülüştükten sonra Lucas aşağı tarafta bir şeyler içmek isteyip istemediğimizi sordu. Aslında olduğumuz yerdeki diğer tüm şeyler küçükler için yapılmıştı. Bu yüzden zaten aşağı tarafa inecektik. Yani bir yokuş vardı ve aşağısı piknik alanı gibi görünüyordu. Aslında elimi yüzümü yıkamak iyi gelebilirdi.
"Çocuklar, siz önden gidin. Ben lavaboya uğrayacağım. Size yetişirim." dedim ve Mike atıldı.
"Uh, ben de gidecektim. Hemen geliriz." dedi Lucas'a ve bana baktı.
"Tamam." dedi Lucas ve gittiler. Biz de lavaboya gittik. Elimi yüzümü yıkadım. Mike ise yalnızca yanımda durup aynaya bakıyordu.
"Senin işin yok muydu?" dedim. "Yani burada."
"Um, aslında yalnız kalmanı istemedim. Yani demek istediğim az önce kötü görünüyordun."
"A-anladım." dedim sakince.
"Tamam o zaman. Gidelim." dedi ve çıktık.

beni bulduğun zaman ⇢ bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin