"64

507 53 4
                                    

"Asıl sen kendini ne zannediyorsun? İki gün şu lanet yerde kalacaksın diye bu okula geldin ve şimdi de en yakın arkadaşımda gözün var. Ne biliyor musun? Sen benim yüzüme gülüp arkamdan konuştuğun sürece Mike'ta senin yerin asla olmayacak anladın mı? Asla." Şaşırmış gibiydi çünkü ben bile kendime hayret ediyordum. Bunları söylemek benim için inanılmaz şeylerdi. Bana yaklaştı. Fısıldayarak konuştu.
"Onun beni sevmediğini düşünüyorsan yarın okuldan sonra arka bahçeye gel. O zaman hangimiz haklı, görürüz." Arkasındaki kızlara döndü. "Gidiyoruz kızlar." Gittikten sonra rahat bir nefes aldım ama yarınki okul sonrası muhabbeti de neydi? Hiçbir şey yapamayacaktı, Mike onu sevmiyordu. Sevmiyordu, sevmemeliydi, sevmeyecekti...
Mike belli ki bir şey görmemişti, bana bir şey sormadı. Normal bir şekilde eve dönmüştük ve hepimiz bir olay olmadığı için mutluyduk. O gece içimde bir şeyler vardı sadece. Mia'ya inanmıyordum ama bunu kimseye anlatmadığım için içimde bir şeyler kalmıştı işte. Bir an gereksiz bir şekilde abimin 'İstediğin zaman beni bulabilirsin. Okulda olacağım.' dediğini hatırladım. Kendimi iyi hissetmiyordum.
"Bir şey olmayacak Will, bir şey olmayacak Will..." Kendime bunu derken istemsiz bir şekilde uykuya dalmıştım.
Bir sonraki sabah annem ile Jonathan'ın bir şey anlamamış olması bir mucizeydi. Çok da mutlu sayılmazdım ve üzgün olmamak için de çabalamıyordum. Okula gittiğimde her şeyin normal olması güzeldi. Tek başıma otururken Mike içeri girince onun adını sesli bir şekilde söylemiştim.
"Mike!" Kendime geldikten sonra etrafıma bakındığımda daldığımı fark etmiştim.
"Will, iyi misin?" Mike çantasını bırakırken kolumu tuttu.
"E-evet sadece başım biraz ağrıyor ve şey.."
"Dur, sanırım ateşin var." Elini anlıma koydu. O kadar yakınken gözlerini gözlerime dikti. Baş ağrısı sadece bir bahaneydi. Bir süre öyle kalmış olmalıydık ki kapı açıldıktan birkaç saniye sonra birinin sesi ile kendimize gelip ayrıldık.
"Günaydın Mike." Bu Mia'ydı. Sabah sabah burdaki işi neydi? Aklıma dün söyledikleri gelince tekrar kötü oldum.
"Uhh günaydın." Mutsuzlaşmıştı bir anda. Mia bana 'Görüşeceğiz.' bakışı attı ve yerine oturdu.
"Okuldan sonra bir şeyler atıştırmak için okulun arkasındaki yere gitmeye ne dersin?" Mia gerçekten Mike'a iyi davranıyordu.
"Okuldan sonra Will ile eve gideceğiz." Bana döndü. "Değil mi Will?"
"E-evet." Bakışlar arasında donup kaldım.
"Tamam, ama sadece 5 dakika. Sana göstermek istediğim bir şey var."
"Uhh tamam." dedi Mike en sonunda. Belki de sadece onu başından atmak için öyle demişti. Aklıma Mia'nın dedikleri ikide bir geldikçe bu okul çıkışında olabilecekleri hayal edemiyordum. Yoksa onu ikna edebilir miydi? Mike'ı, onu sevmesi için tehtid edebilir miydi? Ya da daha kötüsü, onu benden uzaklaştırmak için benim onu sevdiğimi ona söylebilir miydi? Aklıma bunlar geldikçe kendimi iyi hissedemiyordum. Derse odaklanmam bile mümkün değildi ki zaten çok hızlı geçiyordu. İçimden okulun bitmemesi için dualar ediyordum ama er geç bitecekti. Belki de tek yapabileceğim Mike'ı oraya gitmemeye ikna etmekti.
"Mike" teneffüste söylemek iyidi. "Eve erken gitsek olur mu? Yani Mia'yı eksen?"
"Uhh keşke.. ama şimdi ekersem yarın yine ayağıma dolanır, bilirsin."
"Uhh bilirim." Yüzümü yere doğru eğdim ama bu endişemi saklamıyordu. Zaten boyum kısaydı. Yüzüme bakmak için eğildi ama görmemesi için daha fazla eğdiğimde doğruldu. Eliyle çenemi tuttu ve narince kendine doğru kaldırdı.
"Sen neden böylesin?" O kadar yumuşak tutuyordu ki.. kaybolup gitmiştim.
"B-bir şey yok."
"Var William, biliyorum. Anlatmanı istiyorum."
"Uhh okuldan sonra konuşmak ister misin?" Okuldan sonrası iyi olabilirdi. Hem, Mia ne yapacaksa yapmış olacaktı. Eğer bu konuyu okuldan sonra anlatıyor olursam, kötü bir şey olmamış olacaktı. Hem Mike beni merak ederdi, belki Mia'yı bile ekebilirdi. Küçük bir ihtimaldi ama küçük ihtimallerle yaşamayı da öyle bir benimsemiştim ki.. Dersler bir bir geçiyordu ve benim endişem kat kat artıyordu. Aslında bu işe yarayabilirdi. Endişeli gözükürsem Mike beni daha çok merak eder, diyordum. Böylece Mia'yı ekmesini sağlayabilirdim.

beni bulduğun zaman ⇢ bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin