Bilirsiniz, tüm adımları ezberlemiş ve kendinden emin olan dansçılar gözlerini kapatınca bile çok güzel dans ederler. Biz de öyleydik işte. Hiçbir adımı bilmezken neredeyse gözlerimiz kapalı dans ediyorduk. Öyle monoton da değildi. Bir an ben sağa o da sola gitmişti. Sonra tekrar elimi tuttu ve herkesin tüm dansların sonunda gördüğü hareketi yaptık. Belimi kavradı ve sırt üstü yere doğru eğilmemi sağladı. Bunu beklemiyordum ama kendini çok kaptırdığı belliydi. Gözleri kapalı ve gülümsüyordu. O gözlerini açtığında kalbim çoktan hızlanmış ve gözlerimi gözlerine dikmiştim. O da durumun farkına yeni varmış gibiydi. Ne hareket edebiliyor ne de bir söz söyleyebiliyordum. Kalp ritimlerimiz yeniden uyumlu olunca nefesini de duyabiliyordum artık. Zaten yakındık ama biraz daha yaklaştı. Haraket edemiyordum, bu yüzden bunu yapmasına izin verecektim. Beni öpmesine izin verecektim. Gözlerimi kapattım ve sakince nefes alıp vermeye başladım. Onun da gözlerinin kapalı olduğunu biliyordum, sadece beni öpmemişti. Öylece duruyordu. Tanrım! Kafamın yerine gelmesi o anlardan birinde olmuştu. Ne yapıyorduk biz? Bir sokak lambasının altında, beni mi öpecekti yani? En yakın arkadaşını, sadece arkadaşını mı öpecekti? Gözlerimi açtım. Onun da gözleri açıktı ama bana kenetlenmiş gibiydi.
"Mike?" Kendine gelmek için gözlerini birkaç defa kırptıktan sonra tekrar bana baktı. Doğrulmamı sağladı. Başını tutup bana baktı.
"Tanrım! Çok özür dilerim.. kendimi kaptırmıştım, y-yani dansa." Bana bakmıyordu.
"Anlamıştım Mike, s-sorun değil."
"Uh keşke seslenseysin, bana ne oldu bilmiyorum. Dans ediyorduk ve şey.."
"Önemi yok." Biraz durdu.
"Bu genelde sana olurdu ama.." gülümsedi. Ben de ortamı bozmamak ve aramızın hemen normale dönmesi için gülmeye başladım.
"E-evet." Eve doğru adım atarken konuşmadık. Garip hissediyordum. İyidim ama garip hissediyordum. Şu ana kadar neler yaşadığımızı düşündüm. Uhh hayatımız resmen dizi gibiydi, bu durumu çoğu zaman sevsem de bazen nefret ediyordum. Onunla olduğum kısımları seviyordum, onsuzken hiçbir anın tadı yoktu. Sadece gerçekten çok saçma şeyler yaşamıştık. Kazalar, kaybolmalar.. Garipti ama daha da garipleşemezdi herhalde. Evin kapısının önüne gelmiştik. İçeri girer girmez Karen teyze mutfaktan bize bağırıyordu.
"Aldınız mı çocuklar?"
"Evet anne." Karen teyze biz bodruma inmeden yanımıza geldi.
"Will, bu arada annen aradı. Abin seni almaya gelecekmiş."
"T-tamam. Teşekkür ederim."
"Rica ederim." Karen teyze tekrar mutfağa döndüğünde ayakta dikiliyorduk.
"Ben ııı.. çantamı şey yapayım."
"Evet, evet." dedi. Garip davranmak istemesem de şu anlık bu durumu kabullenmeliydim. Zaten arada haftasonu vardı. Muhtemelen kendi kendime kızıp duracağım bir haftasonu olacaktı ama kendimi avutmamın tek yolu da, hafta içine kadar aramız normale dönmüş olabilecekti. Çantamı sırtıma taktım. Tekrar koridora çıktığımda yine tek kelime konuşmuyorduk. Onunla ne kadar çok konuşmak istediğimi bilse yine bunu yapar mıydı? Eminim ki bu sefer yüzüme bakmazdı. Konuşmayı bırak, benden nefret dahi ederdi.
"Will," dedi hüzünlü gibiydi. "Böyle olmak istemiyorum." Aklımdan geçenleri söylemesi, bu neydi? Bu nasıl bir şeydi, gerçekten ben de böyle olmak istemiyordum. Tanrım, o kadar şaşkındım ki kendi kendimle konuşurken bile saçmalıyordum.
"Ben de." Gülümsedik. 'Sarılsak geçecekti, darıldık öyle kaldı.' dedim içimden. Kollarını açtı. Aklımı okuyabiliyor muydu? Nasıl, bunu nasıl yapıyordu? Sarıldık ama çok normaldik. Hiçbir şey olmamış gibiydi. Buna sevinirken bir yandan da şaşırıyordum. Gülümsedim.
"Haftaya görüşürüz." Abimi gelirken gördüğüm için böyle söylemiştim. Gülümsedi.
"Görüşürüz." Kapıyı açıp evden çıktım. Derin bir nefes alıp arabaya doğru ilerledim. Ön koltuğa otururken içime nereden geldiğini bilmediğim bir mutluluk doldu.
"Ne oldu Will? Böyle gereksiz yere gülümsemezsin sen."
"İçimde garip bir mutluluk var Jonathan. Ama neler olduğunu duysan, şaşırırsın." Arabayı sürmeye başladı.
"Hadi anlat." Zaten yol kısaydı ama anlatmaya başladım. Arabadan iniyorduk.
"Gerçekten beni öpeceğini düşündüm." O an aklıma geldiğinde kötü oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni bulduğun zaman ⇢ byler
Fanfic{tamamlandı} • Mike.. deliler gibi aşık olduğum o insan. - "Günlerden cuma... bugün Mike'a aşkımı itiraf edeceğim." Sabah sabah aynanın karşısında kendimi süzüyordum. Akşama kadar dayanmak, bilemiyordum. Hala hayal gibiydi, bu zamanın hiç gelmeyeceğ...