Mike zaten beni tutuyordu. Yeniden elinden düşecekmişim gibi olduğum için beni daha çok kendine çekmek zorunda kalmıştı. İkimizin de gözleri bir anda yine birbirimizin dudaklarına gitti. Kalbimin durumunu anlatmaya kelimelerim yetmezdi. O kadar hızlı çarpıyordu ki, nefesim kesilmişti. Bir kaç saniye öylece birbirimize baktık. Fazla yakındık yine. Yaklaşık bir dakika sonra nefeslerimiz yavaşlamıştı. Mike beni yavaşça kaldırıp yatağa oturttu. Yüzümün kıpkırmızı olduğundan emindim. Yanaklarımı kapatmaya uğraşıyordum ama öncelikle kalbimi yavaşlatmalıydım. İçimdeki kelebekler ise dışarı çıkmak istiyordu. Onları da tutmalıydım. Bir saniyeliğine kafamı kaldırıp Mike'a baktım. Korkmuş gibi bir hali vardı.
"Teşekkür ederim Mike." dedim. "Düşecektim, peki sen nasıl yetiştin?"
"Ben, bilmiyorum. Çok hızlı davrandım sadece." dedi. Bu sefer konuşmamamıza gerek kalmayacağını hissediyordum.
"Reflekslerin çok iyi." dedim, eskiden de öyleydi. O hep aynıydı aslında. Tekrar tekrar söylüyordum bunu kendime. Sadece.. büyümüştük. O hep benim tanıdığım gibi kalmıştı ve ben.. ona aşıktım. Onu seviyordum. Aynı kalışını seviyordum. Keşke herkes ilk tanıdığımız gibi kalsaydı. O öyleydi. Bu yüzden ona aşık olduğum için mutluydum.
"Evet, yani sanırım." dedi ve gülümsedik. Bu olaydan daha fazla bahsetmedik. Yavaş yavaş gece oluyordu. Annem ile abim de geldikten sonra yeniden herkes köşesine kıvrıldı. Abim 2 dakikalığına yanımda oturmuştu.
"Abi?" dedim.
"Evet Will."
"Nancy ablayla mı çıkıyorsunuz?" Kimsenin duyamayacağı bir şekilde konuşuyorduk.
"Uh evet." dedi abim. Gülümsüyordu. Onun için sevinmiştim.
"Sevindim." dedim gülümseyip.
"Senden ne haber?" dedi ve gözüyle uyuklayan Mike'ı işaret etti. Bir saniyeliğine Mike'a bakıp gülümsedim.
"Anneme anlatacağım." dedim.
"Öyle mi?"
"Yani, evet. Kazadan sonra bazı şeyleri geciktirmemem gerektiğini anladım." Biraz daha eğildim. "Her ne kadar ona her şeyi yıl sonunda söyleyecek olsam da." dedim ve yeniden Mike'a baktım.
"Senin kararın Will." dedi abim. "Hangi kararı verirsen ver ben her zaman senin yanındayım kardeşim." Bana sarıldı. Sonra üstümü örttü ve koltuğa annemin yanına geçti. Hepimiz uykuya daldık.
Sabah kalktığımda kendimi çok iyi hissediyordum. Hiçbir şeyim kalmamıştı. Öğlene doğru doktor gelip beni taburcu edeceğini söylediğinde çok sevinmiştim. Hastanede kalmak çok kötü bir şeydi. 1 saat sonunda eve gidiyorduk. Mike'ı da evine bırakıp oradan evimize geçecektik. Arabada konuşuyorduk.
"Hey Will, bu cuma karne aldıktan sonra dışarı mı çıksak?" dedi Mike. "Jane ve Max'de gelecekmiş, yani Lucas ile Dustin getirmek istiyorlar. Onların yanında tek kalmak gerçekten dünyanın sonu." Güldüm.
"Tabi, yani neden olmasın. Anne?" dedim.
"Eğer kendini iyi hissedersen gidebilirsin tatlım, ama abin bıraksın seni." dedi.
"Tamam." dedim. Mike'ı eve bıraktıktan sonra eve gittik. İki gün geçmesine rağmen orada olmayı özlemiştim. Hastanede kalan herkes bunu yaşıyor muydu acaba? Eve adım attıktan sonra aklıma yapmak istemediğim bir şey geldi. Anneme söyleyeceklerim vardı. Fakat korkuyordum. Kötü karşılamasından korkuyordum. Bazı aileler bunu yapıyordu. Benim annemin yapacağını sanmıyordum ama yine de içimde bir endişe vardı. Bunu söylersem belki Lucas'lar ile birlikte gitmeme bile izin vermeyecekti. Hem zaten eski arkadaşına aşık olan ve bunu 6 yıl sonra ona söyleyemeyecek olan birinden ne çıkabilirdi ki? Yine de söylemek, kendimi daha iyi hissettirecekti. Bunu yaparken abimin de yanımda olmasını istiyordum. Yarım saat sonrasında ise salonda oturuyorduk. Cesaretimi toplayıp anneme döndüm ve konuşmaya başladım.
"Anne." dedim.
"Evet Will?"
"Benim sana söylemem gereken önemli bir şey var." dedim. Bunu yapabilir miydim bilmiyordum ama çoktan konuşmuştum artık. Çok gergindim ve kalbim olduğundan hızlı çarpıyordu.
"Tabi canım. Odaya geçmek ister misin?"
"Hayır. Yani abimin de burada olmasını istiyorum.
"Peki, söyle." dedi annem ve bana dönüp büyük bir ciddiyetle beni dinlemeye başladı.
"Anne," dedim. "Ben..." söyleyemeyecekmişim gibiydim. Bu, bu zordu. Sadece yavaş yavaş yapmak istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni bulduğun zaman ⇢ byler
Hayran Kurgu{tamamlandı} • Mike.. deliler gibi aşık olduğum o insan. - "Günlerden cuma... bugün Mike'a aşkımı itiraf edeceğim." Sabah sabah aynanın karşısında kendimi süzüyordum. Akşama kadar dayanmak, bilemiyordum. Hala hayal gibiydi, bu zamanın hiç gelmeyeceğ...