"19

738 73 5
                                    

"Peki o zaman ben annenle konuşayım, Jonathan sen de üst dolaptan yer yatağını çıkar. Ben birazdan gelirim." dedi annem. İkisi de odadan çıktıktan sonra heyecanlanmıştım.
"İlk defa bir arkadaşım evimde kalıyor." dedim heyecanlı heyecanlı.
"Ben de ilk defa bir arkadaşımda kalıyorum galiba." dedi ve ikimizde güldük. Eskisi gibiydik sanki. Eskisi kadar samimi, eskisi kadar birbirine düşkün, eskisi kadar en iyi arkadaş. Ve ben bir aşık.. Bunu düşünmenin zamanı olmayabilirdi. Otururken annem yanımıza gelmişti.
"Canım, annen kalabileceğini söyledi. Sorun yok senin için değil mi?" dedi annem.
"Yok, çok teşekkür ederim Joyce teyze." dedi Mike gülümseyip.
"Ne önemi var canım. Neyse ben gidip abinize yardım edeyim, istediğinizde yatarsınız." dedi ve üst kata çıktı. İkimizde heyecanlıydık ve bu yüzümüzden okunuyordu.
Bir saat sonunda yatağı hazırlamışlardı ve ikimizde odada oturuyorduk. Sadece gece lambam açık duruyordu. Odada loş bir ışık vardı ve geri kalan yerler az da olsa karanlıktı. Oturmuş birbirimize hikayeler anlatıyor ve gülüyorduk. Annem gülüşmeleri duyup odaya girmişti.
"Çocuklar, çok geç oldu ama. Hadi yatıp uyuyun." dedi. Baya geç olmuştu ve ikimizde başımızı sallayıp beş dakika sonra yataklarımıza girmiştik. Uyumamız pek zaman almamıştı. Fakat ben gecenin yarısında uykumdan bir anda uyanmıştım. Kötü bir rüya görmüş olmalıydım. Rüyayı hatırlayamıyordum. O kadar hiddetli kalkmış olmalıydım ki Mike da bir anda uyandı. Gözlerini biraz ovuşturdu.
"Neyin var Will?" dedi.
"Sadece, bir kabus." dedim. "Tekrar uyuyabileceğimi sanmıyorum."
"Ama saat daha erken, biraz daha uyumalısın." dedi.
"Ihh, nasıl uyuyacağım ki?" dedim.
"Daha önce kabus gördüğünde napıyordun?" dedi.
"Abimin yanına gidip orada yatmıştım." dedim.
"Tamam o zaman aşağı gel, beraber yatalım. Burası büyük zaten." dedi. İnanmıyordum. Beraber uyuyacaktık. Buna hayır diyemezdim zaten. Kalbim gerçekten çok hızlı atıyordu. Nefes alıp verişim hızlanmıştı.
"Ta-tamam." deyip yastığımı aldım ve aşağı geçtim. Biraz yana kaydıktan sonra yattım. İkimizin de yüzü birbirine bakıyordu ve aramızda yarım metreden az mesafe vardı sadece. Gülümsedi.
"Daha iyi misin?" dedi. Onun sesini o kadar yakından duydukça içimde kelebekler uçuyordu.
"E-evet." dedim. "Teşekkür ederim." Tekrar gülümsedi. Odanın loş ışığında gözleri parlıyordu ve tam o anda onun yanında olan kişi ben olduğum için şanslı hissediyordum. Gözlerini kapattı. Uykuya dalacaktı. Yüzünün her ayrıntısını görebiliyordum. Sevdiğimin yüzünü en ince detayına kadar inceledim. Çok güzeldi. Onun yanında olduğum ve onu sevdiğim için gerçekten çok şanslıydım. Ben de gözlerimi kapattım. Fakat daha 5 dakika geçmeden korkmaya ve inlemeye başlamış olmalıydım ki Mike uykulu uykulu uyanmıştı. Benim gözlerim hala kapalı, uyumaya çalışıyordum. Bir anda elimi tuttu. Gözlerimi açtım. O anı.. o anı anlatabilecek bir kelime bulamıyordum. Aşık olduğum insan elimi tutuyordu. Onunla beraberdim ve gerçekten mutluydum. Tam o anda "Söylesem mi?"diye düşünüyordum ama Snowball'da söyleyeceğime dair söz vermiştim kendime.
"Will?" dedi. O kadar yavaş ve sakin söylemişti ki onun o olduğundan şüphe etmiştim.
"İyi misin?" Hala dünyanın en sakin insanı gibi konuşuyordu.
"E-evet. Şimdi daha iyiyim." dedim. Bunu neden söylemiştim ki? Onun elini tutmaktan hoşlandığımı düşünecekti. Öyleydi, bu doğruydu ama bunu bilmesini istemiyordum. Gülümsedi. Hala o sakin konuşmasına devam ediyordu.
"Will?" dedi yeniden. Bu sefer ben de biraz sakinlemiş ama kalbimin yerinden çıkacakmış gibi haraketlerine hala engel olmaya çalışarak cevap verdim.
"Evet?" dedim.
"Seni daha önceden tanıyor olmam mümkün mü?" diye sordu. Bunu neden sormuştu ki? Söyleyemezdim. Şu an olmazdı. Anlamamış olmasını diliyordum.
"Sanmıyorum." dedim. Yavaşça gülümsedi ve gözlerini kırptı.
"Bana o kadar yakın geliyorsun ki, seni daha önceden tanıyor olabileceğimi düşünmüştüm." dedi. Ben de çok içten bir şekilde gülümsedim. Ellerimiz hala birlikteydi ve gözlerimiz de kenetlenmişti.
"Ben de," dedim. "Bana çok yakın geliyorsun." Bu gerçekti. Eskiden de öyleydi, şimdi de yakındık.

beni bulduğun zaman ⇢ bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin